Kâinatın kutlu mesajı Kuranı Kerim benim için, senin için, bizim için, insanlık için, geçmiş ve gelecek için ne yazıyor? Medeniyetlerin dünü, bugünü yarını için; ötelerin ötesi için ne diyor? Hakkımızdaki hükmü ne? Kurtuluşumuz var mı? Varsa ne ve nerede? Hayatta mı, ölümde mi yoksa ötesinde mi?

Din adamları, bir takım kaynaklar, Müslüman geçinenler gerçek dinimi yoksa kendi yorumladıkları dinimi kafamızdan içeri boca ediyorlar? Hangisi doğru? 

Yüce kitabımız birçok ayette akıl etmek ve düşünmenin önemi üzerinde durur. Yalnızca söylenenleri yapmak, gerisini düşünmemek yani körü körüne bağlanmak gibi bir düşüncenin ardında asla olmaz.

 Yüce Yaratıcı şöyle buyurmaktadır. "Ne zaman onlara: Allah'ın indirdiklerine uyun' denilse onlar: 'Hayır biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız' derler. Ya atalarınız aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış idiyseler?"(Bakara 170) Müslüman ol! Emir ve yasaklara uy!derken araştırmayı asla arka plana atmaz. Bunun içindir ki birçok yerde tefekkür etmeyi teşvik eder. Hatta bir saatlik tefekkür etmeyi bir yıl namaz kılan ve oruç tutanın sevabına denk tutar.

'Gece ile gündüzün değişmesinde ve Allah'ın gökten bir rızık sebebi olan yağmuru indirip de onunla yeryüzünü ölümden sonra diriltmesinde ve rüzgârları yönlendirmesinde aklını kullanan bir topluluk için nice deliller vardır.'(Casiye:5) Kuran'daki emir ve yasaklar incelendiğinde her birinin insanın faydasına hizmet ettiği görülmektedir.  Haram olarak adlandırılan konularda hassasiyet gösterilmediği takdirde maddi ve manevi zararlarının dokunacağı bugünkü bilimle de ispat edilmiştir. Yalnızca bu notada değil, insanlarla olan münasebetlerde de düşünerek davranılmasını ister.

'Çünkü yeryüzünde dolaşan canlıların Allah katında en kötüsü anlamayan ve düşünmeyen sağırlarla dilsizlerdir.' (Enfal:22)

Yalan söylemek, arkadan çekiştirmek, laf taşımak, emanete ihanet etmek, kötü zanda bulunmak, üç ve daha fazla insandan müteşekkil bir toplulukta iki kişinin fısıltıyla konuşması, yalancı şahitlik ederek adaleti yanıltmak ve daha nice hususlara parmak basarak insanlar arasındaki ilişkiyi düzenlemeyi hedefler.En küçük iyiliklere bile büyük ödüller vaat eder ki insan hem dünyada huzur ve mutluluğa ulaşsın hem de ötelerde iyi karşılansın.

Akıl diye verilen büyük nimet kullanılmakla bitmez; aksine çalıştıkça parlar ve aydınlanır. Tabiat asla boşluk kabul etmez diye çok sevdiğim bir söz vardır. Aynı şekilde insan beynini faydalı bilgilerle doldurmazsa etraftaki çeldiriciler (televizyon, internet, fısıltı gazetesi vb.) o atıl beyni zararlı birçok bilgiyle doldurmak için fırsat kollamaktadır. Bol okumalı, beyin jimnastiği yapmalı, zihninde fırtınalar estirmeli hem kendine hem başkalarına faydalı hale gelmelidir.

 

'Düşünesiniz diye Allah size ayetlerini böyle açıklamaktadır.'( Bakara:242)

'Şimdi bunların, size hemen inanacaklarını ümit mi ediyorsunuz? Hâlbuki bunlardan bir grup vardı ki, Allah'ın kelâmını işitirlerdi de sonra ona akılları yattığı halde bile bile onu tahrif ederlerdi.'(Bakara:75)

Not: Tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlar, bilinçli, kültürüyle ve mili kimliğiyle övünen bireyler olarak yetişmelerini temenni ederim. İyi hafta sonları!