Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de görülen COVİT-19 salgını hayatımızı, üretimi ve ekonomiyi olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor.

Tedbir alınarak, her yerde uygulamaya konulsa da bir türlü salgının önüne geçilemedi.

Gün geçtikçe de salgın yüzünden hasta sayısı çoğalırken, ölüm oranları da buna paralel arttı.

Tabi ki bu duruma gelinmesinde hepimizin kusuru olduğu da bir gerçektir.

Tüm uyarılara rağmen, bizler kurallara yeterince uymadık ve gevşek davrandık.

Netice de artan vaka sayıları ve ölümlerden sonra kendimizi sorgulamaya başladık. Ancak işten işten geçmiş oldu.

Salgına karşı yeterince duyarlı olsaydık. Maskemizi takıp, sosyal mesafeyi korusaydık ve temizliğe dikkat etseydik sanırım bunca sorun yaşamazdık.   

Devletin ve Sağlık Bakanlığının aldığı ve uyguladığı tedbirlere uyulması için şehrimizdeki resmi kurumlar, belediyeler, mesleki odalar, fabrikalar, iş yerleri vs. birçok yer bu yönde çalışmalar yapıyor.

Bu anlamda Konya Sanayi Odası da(KSO) pandemi sürecinde yaptığı çalışmalara bir yenisi daha ekleyerek, üyelerini uyarmayı sürdürüyor.

Sektörlerin ve sanayicilerin sorunlarına çözüm önerileri geliştirmek amacıyla meslek komitesi toplantılarına başladı.

KSO Başkanı Memiş Kütükcü'nün başkanlığında, pandemiden dolayı video konferans ile yapılan ilk toplantıda; 1., 12. ve 24. meslek komitelerini oluşturan mermer, inşaat, iklimlendirme ve geri dönüşüm sektör sanayicilerinin sorunları dile getirildi.

Sanayicilerin pandemi dolayısıyla çalışanları ile birlikte 6 aydır olağanüstü, takdire şayan bir mücadele verdiğinin altını çizen Başkan Kütükcü, “Pandemi sürecinde üyelerimizle güçlü bir iletişim kurduk. Oluşturduğumuz yeni dijital iletişim platformları ile üyelerimize sorunlarını daha hızlı iletme imkânı sunduk. Pandeminin ilk günlerinde Odamız bünyesinde bir Pandemi Kurulu oluşturduk ve sürecin koordinasyonunu Pandemi Kurulumuzla sağladık. Sanayicilerimizden gelen tüm talepleri 3 ayrı rapor halinde üst kuruluşumuz TOBB, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı gibi kurumlarımıza ileterek, çözümlerinin takipçisi olduk. Hamdolsun sanayicilerimiz adına talep ettiğimiz konuların tamamına yakınında sonuç aldık. Hiçbir sorumluluktan kaçmadık.”

Konyalı sanayicilerin ve çalışanların pandemi sürecinde takdire şayan bir mücadele verdiklerine dikkat çeken Memiş Kütükcü, oluşturdukları Pandemi Kurulu sayesinde de sanayicilerden gelen talepleri rapor haline getirerek ilgili kurumları iletmeleriyle iyi sonuçlar alındığını ifade ediyor.

Anlaşılan KSO’nun Pandemi Kurulu sanayicilerin sorunlarının çözümü noktasında güzel bir çalışma yürütmüştür.

Gelelim KSO’nun üyelerine yönelik pandemi sürecinde yerinde ve iyi olan çalışmalarına.

KSO, Şehrimizdeki sanayicilerin maske ihtiyacın karşılamak için gerekli girişimde bulunarak, Tekstil Meslek Komitesiyle birlikte maske üretimine yönelik bir çalışma yapıyor.

Maske sıkıntısının yaşandığı ilk dönemlerde, şehrimizin ve ülkemizin maske ihtiyacının giderilmesi için Tekstil Komitesi maske üretimine başlıyor. Üretim halen devam ediyor.

Ayrıca Valilikten temin edilen 120 bin adet maskeyi, Odadan talepte bulunan firmalara dağıtıyor.

Kısıtlama dönemlerinde başlayan hafta sonu sokağa çıkma yasağı ile ilgili, çalışmak isteyen işletmelerin, sektörlerin ‘istisna’ taleplerini Valiliğe ileterek, izin alma süreçlerini koordine etmiştir.

Sanayi işletmelerinde çalışanlara yönelik Covid-19 Antikor Tarama Testleri başlatıyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı işbirliğinde başlatılan bu çalışma ile çalışanlara yönelik antikor testi talep eden işletmelerin tamamının test taleplerini karşılıyor.

Üyelerinin Haziran ayında Odaya ödemesi gereken yıllık üyelik aidatı ve munzam aidatları, gecikme zammı ve faiz tahakkuk ettirmeksizin erteliyor.

Yapılan bütün bu çalışmalar sanayicinin ve sanayide çalışanların salgından korunmasına yönelip önemli çalışmalardır.

Burada asıl önemlisi de Memiş Kütükcü’nün yine toplantı da “Vaka sayısının düşmesi için; Her An Tedbir, Her Yerde Tedbirdir.” Çağrısında bulunmasıdır.

Konya'nın vaka sayısında ülke genelinde ilk 5 il içerisinde yer aldığını, vaka sayısının düşmesinin tek yolunun tedbirlerden geçtiğini vurguluyor olması da yerinde bir ifadedir.

Tedbirlere uyulması konusunda farkındalık oluşturulmasına hepimizin daha fazla katkı vermesini bekliyor. Bu konuda her birimiz sorumlu ve görevliyiz diyor.

Çünkü bu süreç hiç bir kimsenin sadece kendisi ile sınırlı değildir. Kendimiz ile birlikte, karşımızdaki kişilerin de sağlığını korumak bizlerin sorumluluğunda olduğunu dile getiriyor.

Onun için sadece işyerlerinde tedbirli olmak yetmez. Sosyal hayatımızda da maske-mesafe ve hijyen kurallarına eksiksiz riayet etmek, her yerde bu kurullara uyarak, farkındalığı bu yönde artırmak zorundayız

Böyle yaparsak salgının önünü geçerken, bir başkasının sağlığını tehdit edecek bir davranışta da bulunmamış oluruz.

Bugünden itibaren Vaka sayısının düşmesi için; Her An Tedbir, Her Yerde Tedbiri elden bırakıp, gevşetmemeliyiz.

Henüz geç kalmışta değiliz. Tedbiri elden bırakmamakla toplum olarak hepimiz sağlık kalabiliriz.

Ne dersiniz sizce de böyle davranmamız gerekmez mi?