2013 Mayıs'ının sonunda Gezi olayları patlak verdi.
Hatırlayın, haziranda Batı medyası kışkırtıcı yayınlarına gaz vermeye başlamış, dışarıda ve içerde birçok odak hükümetin düşmesini bekler hale gelmişti.
Bu arada Mısır'da 2013 Nisan'ından itibaren sokaklara dökülen göstericiler (2.
Tahrir) 30 Haziran'da Mursi'yi istifaya çağırdılar.
1 Temmuz sabahı Mursi karşıtları Kahire'deki genel merkezini bastı. 3 Temmuz'da askeri darbe gerçekleşti.
Hayal meyal hatırladığımız şey ise aynı yıl Ukrayna'nın başkenti Kiev'de başlayan olaylardı.
21 Kasım 2013'te AB ile yapılan anlaşmaları Ukrayna Başbakanı Yanukoviç askıya aldı ve bir anda ortalık karıştı.
2014 Şubat'ında şiddet yayıldı.
Gösterilerin merkezinde Nazi eğilimli Sağ Sektör adlı hareket vardı.
Kiev'deki kargaşa içinde Amerikan savaş şirketi Blackwater'ın askerleri dikkat çekmeye başlamıştı ki, Rusya Kırım'ı ilhak etti ve Ukrayna'nın doğusu Rus yanlısı milislerin eline geçti.

***

Yukarıda kabaca hatırlattığım "2013 çizgisi" bir rastlantı mı?
Her şey kendiliğinden mi oldu?
2013 nihayetinde bir takvim yılından mı ibaret?
Gayet yapay biçimde entelektüel, liberal ve pek akademik bir kisve peşindeyseniz, tabii ki öyle göreceksiniz.
Ama bana sorarsanız...
2011'deki Arap Baharı'yla birlikte Doğu Avrupa ve Doğu Akdeniz'in bir kaos stratejisi çerçevesinde hareketlendirildiğini ve 2013'ün özelliklerini görmemek ya sersemliktir ya da doğrudan o stratejinin şuurlu militanı olmak anlamına gelmektedir..