En son 9. haftada deplasmanda Bursaspor'a kaybeden Atiker Konyaspor devre arasına girilirken kötü oynadığı bir ikinci devre sonunda mağlup oldu. Klasik tertibe yakın bir 11'i sahaya sürdü Aykut Kocaman, solda Barry Douglas yerine Mehmet Uslu, son birkaç haftada olduğu gibi stoperde Ali Turan yerine Jonsson tercih edilmişti. Volkan bildik yerinde stoperlerin önüne çakılmış, sağda Ömer Ali solda Milosevic merkezde Ali Çamdalı, hemen önünde forvet arkasında Amir ve en uçta yalnız adam Bajic. Konya'da sokaktaki çocuğa sorsak artık üç aşağı beş yukarı kadroyu sayar. Hani bu kadar alıştık artık. Oyun mu? Onu şimdi anlatacağım. 

Aslına bakarsanız 1. devrenin son maçını daha temposuz ve kalitesiz beklerken, özellikle ilk yarısında karşılıklı atakların olduğu keyifli bir oyun çıktı karşımıza. Her iki kalede de yaşanan tehlikeler son vuruşlardaki beceriksizlikler ilk 45 dakikanın 0-0 bitmesine neden oldu. 

Bu devrede akılda kalan üç pozisyon; 

  • 6. dakikada duran top organizasyonunda Mehmet Uslu'nun final vuruşunu sağ ayağıyla yapmaya çalışması nedeniyle kaçan gol. 
  • 16. dakikada Bajic, Ömer Ali ikilisinin rakip savunmayı tek oyuncuyla yakaladığı pozisyonda Ömer Ali'nin topu sola almak yerine sağına alarak vurma isteği, 
  • 32. dakikada sağdan Ömer Ali'nin ortasına Bajic'in kafa vuruşunu kaleci Bora'nın çıkarması. 

 

İkinci devre ise etkili tek atağı olmadı Atiker Konyaspor'un. Özellikle 65. dakikadan sonra savunma çizgisinin kaleye daha yakın pozisyon aldığını notlarıma yazmıştım. Serkan'ın 71 ve 74. dakikalarda çıkardığı iki pozisyon var ki gelen golün adeta habercisi oldu.  Yenilen golde Akhisar Belediye üst üste iki korner kullandı. Birinci korner atışı ön direğe sert ve baş hizasında bir ortaydı ve kalecinin bu topa çıkması ve müdahale etmesi zordu. Savunma bu topu da kornere atarak savuşturdu. Ama ikinci korner aynı sertlikte altı pasın içine yine baş hizasında yapıldı. Kaleci Serkan bu topa çıkabilirdi, alamasa bile topu uzaklaştırabilir ya da rakibi bozup vuruş kalitesini düşürebilirdi, çizgide kalmayı tercih etti.  Duran toplarda çok adamla alan savunması yapan Atiker Konyaspor, uzun süredir ilk defa kornerden gol yedi, sebebi ise ortanın yapıldığı yere 3 Akhisarlı oyuncunun birden hareketlenmesi oldu. 

 

88 ve 90. dakikalarda Akhisar takımının kontralardan yakaladığı ve atamadığı pozisyonlar ise tamamen takım savunmasının az adamla orta sahada yerleşmesinden kaynaklandı. Bu pozisyonlarda rakip oyuncuların bencilliği ve beceriksizliği farkın açılmasını engelledi. 

 

İlk yarıda oynanan 16 maç itibarı ile benim tespit ettiğim hücumdaki etkisizliğin sebeplerini kısaca maddeleyecek olursak; 

  • Savunmadan çıkışlarda rastgele vuruşlar daha fazla tercih ediliyor. 
  • Oyun set halinde oynanırken paralel ve kısa paslarla rakip takımların orta sahasının ve savunmasının toparlanması sağlanıyor. 
  • Hücuma çıkışlarda kanatların oyunu açması iyi gözüküyor ama Ömer Ali dışında dripling yaparak rakip takımı delen oyuncunun olmayışı. 
  • Kanatlara atılan toplarda içe kat yapılmadığından bek oyuncularına yeterince hücuma çıkma ve orta yapma şansı yaratılmıyor. 
  • Hızlı hücumlarda ve set hücumlarında rakip ceza alanı içinde ve çevresinde çoklu hücum sağlanamıyor. (Bunun içindir ki 8 gollü tek bir golcü ile devreyi bitirdik.)

Bu yukarıda yazdıklarım buz dağının görünen kısmı aslında, eksikler detaylara girdikçe daha da çoğalıyor ama dar bir bütçe ile oluşturulan alternatifi az kadro ile alınan puan ve ligdeki pozisyonun hiç de kötü olmadığını söyleyebiliriz. Malum devre arasına girdik, kupa maçından sonra artık çokça transferler konuşulacak. Aykut Kocaman ve ekibinin de transfer planlaması var. Ben iki hafta önce stoper, ön libero, hem sağda hem solda oynayabilecek kanat oyuncusu ve bir forvet arkası ile anlaşılması gerektiğini düşünüyordum. Ama Jonssen'i en azından sezon sonuna kadar stoper mevkiinde idare eder diye düşünüyorum. Ön libero için lider Başakşehir'de fazla zaman bulamayan ve mutsuz olan Holmen değerlendirilebilir. Kanatlarda bu yıl Torje, Djalma veya Traore gibi delici, skor ve asist gücü olan bir oyuncuya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Milosevic şu ana kadar beklentileri karşılayacak aksiyonları göstermedi.   Ömer Ali - Skubic ile tek kanat rakipler için çok rahatsız edici olmuyor. Forvet için Bajic ligde attığı 8 gol ile yeterli gözüküyor. Ama forvet arkasında şimdiye kadar denenen oyuncuların yetersizliği, şut ve asist özelliklerinin olmaması gerektiğinde ikinci forvet pozisyonlarına girememeleri takımın skor gücünü azaltıyor. Devreye girerken az ama öz transfer yapılacağını öğrendik! Belki kiralık çözümler ile fazla mali problem yaratmadan yılsonunda Avrupa'yı yeniden yakalayacak takım oluşturulabilir. 

Bugün Giresunspor'un maçını izledim.  Recep Aydın (Atiker Konyaspor'un kiralık oyuncusu) takımda lider oyunculardan biri haline gelmiş. Geçen yıl  Karabük ile yaşadığı şampiyonluğun üstüne bu yıl  Giresun'a gönderilen Recep'in son haftalardaki yükselen performansı ikinci devre için yeniden düşünülmesine neden olabilir. (Takip ediliyorsa tabi). Yücel İldiz Recep'i pozisyon olarak 8 numara gibi yani Ali Çamdalı'nın mevkiinde oynatıyor. Unutmayın ELDEKİ BİR KUŞ DALDAKİ ÜÇ KUŞTAN İYİDİR!