Tüm siyasi partilerde olduğu gibi AK Parti de yaklaşan seçimler öncesinde seçim beyannamesini hazırlamış, bu beyannamede yeni dönem için yapacakları çalışmaları belirtmiş, geleceğin inşası, Türkiye'nin gücüne güç katması için yapılabilecekleri dile getirmiş, bir yerde aleni bir akit, bir sözleşme yapılmıştı.

Söz verilmişti...

Bu sözlerin bir de Konya boyutu var. AK Parti Konya İl Teşkilatı tarafından Konyalılara verilen sözleri dile getirmek için, Konya beyannamesi ile ilgili bir beyanatı AK Parti İl Başkanı Musa Arat, kürsüye çıkıp okudu.

Konya'yı yönetenler de oradaydı.

Programın öncesinde seçim propaganda çalışmaları kapsamında yapılanlar anlatıldı. Milletvekili adayları ile birlikte Konya'nın tamamının gezildiği, 1 milyon kilometre yol yapılarak, Konya'nın tamamına ulaşabilmek için çaba sarf edildiği anlatıldı.

Sonrasında ana başlıklar altında medeniyet, eğitim, gıda, tarım ve hayvancılık, ulaştırma, haberleşme ve bilişim, enerji, sanayi ve ticaret, sağlık ve turizm konusunda Konya için yapılacaklar detaylı bir şekilde dile getirildi.

Konya, vizyonu olan bir şehir. Her şeyden önce bir başkent... Her daim başkent...

Değerleri olan, üreten, bilgi birikimi olan, insan yetiştiren bir şehir.

Bu manada Başbakan çıkarmış bir şehir. Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu gibi bir değeri bünyesinden çıkarmış bir şehir. Bu şehre de durağanlık değil dinamiklik, sıradanlık değil nitelik yakışır.

Bu manada 7 Haziran sonrası için de iddialı olmak, şehrin marka değerine katkı sağlayacak projeler üretmek, hem merkezi hükümetten, hem de yerel yönetimlerden daha büyük atılımlar gerçekleştirmesini beklemek gerekir.

AK Parti Konya İl Başkanlığı tarafından hazırlanan Konya seçim beyannamesine baktığımızda yukarıda bahsettiğimiz başlıklar altında yapılacak olan çalışmaların birçoğunun başlamış veya başlayacak olan projelerden ibaret olduğunu görüyoruz.

Büyük bir bölümünün finansörü ise merkezi hükümet. Ulaştırma, sağlık ve eğitim projeleri bunun en iyi göstergeleri olsa gerek. Konya Metrosu, şehri heyecanlandıran en önemli yatırım projelerinin başında geliyor.

Her şehrin özlemini duyduğu, keşke bizim de olsa dediği, kıskandığı hızlı tren yatırımı da merkezi hükümetin Konya'ya bir armağanı.

Sağlık yatırımlarında istediğimiz performansı sergileyememiş olmakla birlikte şimdilerde sağlıkta silkelenme dönemini yaşıyoruz. Sonrasında inşallah hızlı bir şekilde hareket ederek kaybettiklerimizi kazanıma dönüştürmüş olacağız.

Eğitim altyapısı konusunda da gerekenler yapıldı. Her şehir ne kadar almışsa, Konya'da o kadarını aldı. Ancak eğitimin altyapısını doldururken, eğitimin içeriğini de gözden geçirmek gerekmektedir. Eğitim müfredatı, gözünün yaşına bakılmaksızın yırtılıp çöpe atılmalı ve baştan aşağı yenilenmelidir. Bu, sadece Konya için değil tüm Türkiye için yapılacak yatırımların en önemlilerinden biri olacaktır. Milli ve manevi değerlere bağlı, akli selim, sorgulayan, kendisini, kim olduğunu bilen, dini hassasiyetleri olan, İslam kültürüyle bezenmiş nesillerin yetişmesi için; sadece diploma almak için okumuş olmamak adına, bununla bağlantılı olarak da istihdam sorununun çözümüne yönelik olarak milli bir eğitim sistemi kurulması elzemdir.

Tarımsal potansiyeli ile gıda üssü olarak dilimize pelesenk ettiğimiz Konya'yı adına yakışır bir şehir olarak görmek de en önemli arzumuz. Beyannamenin başında Konya'nın bir medeniyet ve su şehri olduğu belirtiliyor. Madem su şehriyiz, neden su sorunu yaşıyoruz? Haksızlık etmemek lazım. Su sorununun çözümü için de önemli mesafeler kat edildi. Ancak dört bir tarafından gürül gürül suların aktığı düz bir ova olan Konya'ya kuzeyinden de su getirebilmek için girişimlerde bulunmak gerekir. Bunun için Hirfanlı'nın suyu, Konya Ovası'nın kuzey ve kuzey doğusundaki verimli topraklar için ilaç niteliğindedir.

Turizm potansiyelimiziharekete geçirememiş olmak da bizim en büyük handikaplarımızdan biridir. Bugün bir yabancı turist sabahın erken saatlerinde Konya'ya gelse, öğleye kalmadan şehri gezip Konya'yı terk edebilir ki, öyle de oluyor.

Turizm açısından önemli doğal merkezlerimiz var. Küçük bir örnek verecek olursak, Hadim'de bulunan Yerköprü Şelalesi, o doğal güzelliği ile adeta haykırıyor ben buradayım diye. Ama etrafındaki çöp yığınlarından şelaleyi görmek pek de mümkün olmuyor.

Bunları da zapta geçiniz...

Mesnevi'den:

“Her seçilmiş erin ayak bastığı toprağı, gözüne sürme gibi çek; o toprak hem yakar, hem aydınlatır.”