Bir Kurban Bayramı daha geride bırakıldı... 

Kurbanlıklar kesildi, etler pay edildi...

Elden kaçırılan kurbanlıklar ve onları yakalamak için peşinden koşanlar ilginç görüntüler ortaya koydu. 

Bazı acemi kasaplar, kurban etinin arasına kendi ellerini kollarını da koydu. Acil servisler kurban kazaları ile doldu taştı...

Bu bayramın en iyi tarafı da (şükrederek söylüyorum), bir önceki bayrama göre trafik kaza oranının büyük ölçüde az olması...

Yollara yapılan yatırımlar meyvelerini vermeye başlıyor artık. Bölünmüş yollarda seyahat daha güvenli ve daha rahat hale geldi.

Bundan 15 yıl öncesine kadar birçok şehirlerarası yolda ulaşım tek şeritten sağlanırdı. Şimdi ise duble ve bölünmüş yollar var. Yolların iyileştirilmesi, kaza oranının azalmasında en büyük etken oldu. Biraz da sürücülerimiz kurallara riayet edip dikkatli davransa, kaza oranı daha alt seviyelere düşecek. 

Şehirde Kurban Bayramı'na ilişkin olumlu /  olumsuz gözle bakılabilecek pek çok manzara oluştu. 

Olumlu tarafını önce yazalım;

Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuklu, Karatay ve Meram Belediyeleri kendi içlerinde çok iyi organize olmuşlar. 

Belediye çalışanlarının bayram arifesinde başlayan yoğun mesaisi bayram boyunca devam etti. Olası bir aksaklığın önüne geçebilmek için ekipler sağlam bir çalışma yürüttü. Güzel iş çıkardılar, takdir etmek gerekir...

Kurbanlık satış ve kesim yerleri önceden belirlenmişti. Kesim yerlerinin dışında kurban kesimi yapılmasına izin verilmedi. Kural koyuldu ortaya en azından...

Bu iş biraz da toplumun genel ahlakına ve kurallara riayet etme alışkanlıklarına bağlı.

Kaçak göçek şehir merkezinde kurban satışı yapanlar da oldu, kurbanını kesenler de...

Ortasında oyun alanları ve spor yapmak için ayrılmış bölümler olan bir park yerinde kurbanını kesen vatandaş, herkesin dikkatini çekti. Geçerken yan gözle bakıldı. Ancak basketbol potasına astığı kurbanlığının derisini çevresindeki aykırı gözlerden umarsızca yüzmeye devam eden şahsın bu tavrı, kimseye aldırış etmediğini ayan beyan ortaya koydu. 

Kimse de bu şahısla ilgili bir şikayette bulunmamış anlaşılan. Ya da şikayet olduysa da akıbetinin ne olduğunu merak ediyorum açıkçası. 

Meselenin özünde ahlak yatıyor. Kurallar ne diye konur? Toplumun genelini ilgilendiren konularda belli bir düzen oluşsun, toplumsal fayda gözetilsin ve buna uyulsun diye...

Özellikle bayramın ilk günü şehri esaslıca gezme fırsatım oldu. Öğleden sonra akşama kadar şehir merkezinde bütün bölgeleri gezdim. Gittiğim hemen her yerde çöp kovalarının (içine değil kenarlarına), bir bahçe duvarının üzerine hatta yol ortasına gelişigüzel atılmış hayvansal atıklar gördüm. 

Sinekler oğul vermiş, etrafa yayılan koku da insanın beynine hükmediyor. Çin işkencesi gibi bir şey. Anlatmaya kelimeler yetmez. 

Ayıptır yahu! Bunu yapanların insanlığından bile endişe eder, şüphe ile bakarım ben arkadaş...

İnanır mısınız hasta oldum. Tiksindiğimden hasta olduğumu düşünüyorum. Yazık belediyenin temizlik işçilerini de gördüm. Kendilerini muhafaza edip bu pislikleri temizlemeye çalışıyorlardı. O yüzden belediyelere bir eleştiri yöneltemiyorum. 

Dediğim gibi bu iş kişisel ahlakla, dahası edeple alakalı bir iş. İnsanda biraz utanma olur...

Birlik, beraberlik, paylaşma, kardeşlik ve rahmet günleri olan bayram günlerini bu şekilde kirletenleri affetmiyorum.