Kafalar karışık, bedenler yorgun. Gönüllerin boynu bükük, gönüller bedenlerden daha yorgun...

Bir umut var önümüzde, hayır kapısı, sığınağımız on bir ayın sultanı Ramazan...

Yarın inşallah ilk orucumuzu tutup başlayacağız hayır ve bereket iklimine...

Bu ay belki de güzel günlerin perdesini aralayacak. Bu ayda atılacak kendimiz için, milletimiz için, devletimiz için, ülkemiz için, ümmet için kurtuluşa, refaha, bolluğa ve berekete kavuşturacak adımlar.

Umut diyoruzya... Bitiremediğimiz, çarçur ettiğimiz, kaynağı kesilmeyen, müsrifçe davransak da kanmadığımız, doymadığımız o kaynak ışık tutacak belki. Umut ışığı...

Ancak bir de gerçekler var. Bu gerçekleri de görmek lazım. Bakmakla görmek arasındaki farkı bilmek lazım. Bakan göz, görmediği sürece kör kalıyor...

İnsanın hayatında her şey istediği gibi olmuyor. İnsanın kendisine yaptığını, tüm alem biraraya gelse yapamazmış (imtihan dünyası).Zaten insan her istediğini elde etmiş olsa, hayatın ne manası olur? Madem bir imtihan dünyasındayız, imtihan edildiğimizi de unutmamalıyız...

Hak ettiğimiz kadarve hak ettiğimiz gibi yaşıyoruz, vesselam...

Buna da kader diyoruz.

Güzel düşünelim de güzel şeyler olsun diyor ve bu düşüncelerle paylaşıyoruz bu cümlelerimizi...

***

Şunu itiraf etmeliyim ki, o çok sevdiğim yazı yazma işi ilk defa bu kadar zor geliyor bana. Kendimle alakalı bir durum. Hayırlara gelsin inşallah.

Mübarek Ramazan ayı dedik. Başı rahmet, ortası bereket, sonu ise günahlardan bağışlanma günleri olan bir ay. İçimizde, özümüzde var olan iyilik yapma ve yardımseverlik duyguları tavan yapıyor.

Tabi bunun bir de aksi yönde olanlar var. Terbiyesiz nefisler, fitne ve fesattan beslenenler, duygu sömürüsü yapanlar, kendilerini farklı kimliklere bürüyerek halkın az önce bahsettiğim bu duygularını sömüren sömürgeci duygulara sahip insanlar da içimizde...

Ramazan gelmeden onlar geliyorlar kapılarımıza...

Dün gün boyu belediyelerden mesajlar geldi. Mesajlardaki ifadeler aynen şu şekilde: “Belediyemiz yetkililerinin isimlerini kullanarak yasal olmayan yollardan yardım talep eden bir şebekenin olduğu bilgisi alınmıştır. Belediyemiz ile hiçbir ilgisi bulunmayan bu kişi ya da kişilere kesinlikle itibar edilmemesi rica olunur.”

Anlaşılan büyük oynamak istiyorlar. Ramazan art niyetli insanlar için de bir fırsat ayı. Şeytani duyguların esiri olmuş kişiler, farklı yöntemler kullanarak halkı kandırmaya çalışıyorlar.

Kandırdıkları halk değil aslında, kendilerini kandırıyorlar da farkına varamıyorlar. Bize de buradan bir uyarı yapmak düşüyor. Falanca belediyenin yetkilisiyiz, felanca kurumun yöneticisiyiz diyerek kapınıza gelip yardım talep edenlere itibar etmeyin.

İyi niyetiniz suiistimal edilmiş olur, kandırıldığınız da yanınıza kâr kalır. Fakiri fukarayı gözetmek, ekmeği paylaşmak, yardım etmek güzel de, bu tür şeytani duyguların esiri olmuş insanlara rastlarsanız, sadece yardım ettiğinizi sanırsınız. Niyetiniz ne kadar iyi de olsa, sonuçta o yardımınız amacına ulaşmamış olacaktır.

İmtihanınız hayırla sonuçlansın...

Mesnevi'den:

“Sen, kaya ve mermer de olsan, gönül ehline erişince cevher haline gelirsin.”