İçinde bulunduğumuz toplum, duygusal sömürülere ve değişime açık bir toplum. Seküler yaşantının Türkiye ayağı bu duygusal sömürü ve değişimden fayda sağlıyor. Halkımız bu değişimlerin kara bulutlar gibi üzerimize çöktüğünü ne zaman anlayacak? Muharrem ayının vesilesiyle yaşadığımız acılara İslam Dünyası´nda akan kana Kerbela´dan bakalım.Kerbela´nın acısını bugün Filistin´e Suriye´ye baktığımızda hissedemiyorsak hatta Afrika´da susuzluktan ölen çocukları İmam Hüseyin´in torunları kabul etmiyorsak vicdanımızla yüzleşelim. Bir borç var asırlar öncesinde Müslümanların boynunun borcu olmuş Ehli Beyt´e olan itaatin eksikliği. Bizler o eksikliğin üzerine şehirler hatta devletler inşa etmiş bir toplumuz. Birçoğumuzun son imamı 'İmam-ı Azam Ebu Hanife' zindanlarda kırbaçlanarak şehid edilmiş.

                                                         ***                                                                                              

Çocuklarımıza kardeşlerimize ailemize Kerbela´yı anlatmayacak olursak, onları emperyalizmin seküler kültürün birer öğesi halinde yaşamaya terk edeceğiz. Emperyalizm yeni Kerbelalar yaşansın istiyor. Toplumumuzun yaşadığı sayısız yıkımdan birçok çıkarımda bulunabiliriz. 80 darbesinde, 28 Şubat´ta meydana gelen acı olaylara toplumumuzun Kuran´ın mesajı olan 'birliktelik' kavramına olan duyarsızlığını örnek gösterebiliriz. Sağımızın veya solumuzun önemi var mı? Hz Hüseyin´in sağıda soluda vicdanlarını yitirmiş insanlarla dolu değil miydi? İdeolojik kaygılarımız dün İslam´a karşı sadakatimizi zedelemişti. Bugün birçok ideoloji iddiasını kaybetmişken İslam´a karşı yürütülen anti propagandaların İslam Âlemi´ne yapılan zulümlerin karşısında birlikte olmayı başarmalıyız.

                                                           ***            

Her Aşura günü bağrımıza bastığımız/basmadığımız taşın adı vicdan. Efendimiz Hz Muhammed (s.a.v) ´in çok sevdiği torunu Hz Hüseyin´in ve ailesinin şehit edilişi. Bizler Hoşgörü ve direniş erbabı insanlar olmak zorundayız. Müslümanlar artık Peygamberi´nin torunlarını anmak için Muharrem ayını beklememeli. Bizler dünya üzerinde akan kana şahit değil miyiz? Vicdanımızı raflara kaldırmaktan, karanlık odalara saklamaktan vazgeçmeliyiz. Müslümanlar kan kaybediyor. Emperyalist ve Siyonist güçlerin yüzü gülüyorken yas tutmaya hakkımız yok. Kerbela´yı anlamak için âlim olmak zorunda da değiliz. Bizler fert fert Müslüman toplumu ayakta tutmak adına direnç sergilemekle yükümlüyüz. Alilere ve Osmanlara Selam ederim.