Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası, Olimpiyatlar, Şampiyonlar Ligi müsabakaları derken Cüneyt Çakır'ın uluslararası maç karnesi baya kuvvetli. Kendi ligimize bakarsak derbiler, ehemmiyeti yüksek müsabakalarda düdük çalması da Avrupa'nın bonusu olarak Çakır'ın özgeçmişinde yer almakta. Özellikle derbilerde MHK tarafından sadece Çakır bu maçı yönetebilir havası ile atama yapılması hem takımları hem taraftarları çileden çıkartmakta.


Geçtiğimiz iki sezondur taraftarlar tarafından ''Dışarıda yönettiği gibi içeride yönetmiyor'' diye eleştirilen Cüneyt Çakır belki de bu konuda biraz kendine öz eleştiri yapmalı.
Dün oynanan Atiker Konyaspor Beşiktaş maçında düdük çalan Çakır yaz aylarını önemli organizasyonlarda geçirmenin de verdiği öz güven ile sahadaydı. Maçın ilk dakikasından itibaren yüksek tempo ile maç yönetme arzusunu sahaya koyan Çakır gergin bir atmosfer yaratarak ilk dakikadan son dakikaya kadar Konyaspor taraftarının tepkisi ile karşı karşıya kaldı. İlk dakikalarda Tolga Zengin'in topu içeride mi dışarıda mı kontrol etti tartışması vardı. Bulunduğum konum ve televizyondan izlediğimiz tekrarıyla topun içeride olduğu görülüyor ama açı bize ne kadar fikir katar tartışılır. Ancak bu pozisyonda gözden kaçmayan tek şey ise maçın birinci yardımcı hakemi olan Bahattin Duran'ın yerinde sabit kalarak dışarıda diye ikaz etmesi daha sonra Cüneyt Çakır'ın devam kararından sonra kafasını eğip elini açarak ''Yapacak bir şey yok'' tarzında hareketiydi.

Genel olarak sarı kartlarda itiraza yönelik hareketlerde doğru bir tutum sergileyen Çakır, Cenk Tosun'un her pozisyona itiraz etmesini fazlaca tölere etti. Cenk artık tadını kaçırırcasına içinde olmayan her pozisyona sürekli itiraz halinde oldu. Bir diğer önemli pozisyonda Necip ile Bajic arasında yaşanan ikili mücadele. Hava topu mücadelesinde Necip'in kontrolsüz şekilde ellerini açarak zıplaması ve o esnada eli ile Bajic'in yüzüne müdahale etmesi karşı tarafta ki kale arkasında oturan seyirciler tarafından bile bariz şekilde görüldü. Bahattin Duran'ın da gördüğünü düşündüğüm pozisyonda ilk dakikalar da yaşadığı anlaşmazlıktan dolayı müdahale etmediğini söyleyebiliriz. Zira o pozisyonun içinde olan Necip sarı kartla oynuyordu ve bu hareketinin karşılığı da ikinci sarı karttan kırmızı kart olmalıydı. Bu pozisyon bana biraz geçmiş yıllarda oynanan Beşiktaş Fenerbahçe maçında ki Ferrari ve Lugano mücadelesini hatırlattı. Çakır'da bunu görebilecek veya yorumlayabilecek konumdaydı.

Necip Uysal bu pozisyonun ardından uzun süre sahada kalma şansını fazlaca koruyamadı ve Ömer Ali'nin umut vadeden atağını keserek doğru bir kararla ikinci sarı karttan oyundan ihraç edildi. Bajic ile girdiği pozisyonda atılmadığını çok iyi bile Necip şansını daha fazla koruyamadığı bilircesine sessizce oyun alanından çıktı.

Son olarak toplamak gerekirse Cüneyt Çakır kendine fazlaca güvenen bir ruh haliyle sahaya çıkması tüm taraftarlar tarafından eleştirilen bir durum. Bu fazla güven durumu bu şekilde devam ederse Çakır daha çokça tepkileri üzerine çeker. Anadolu kulüpleri ve Anadolu taraftarları fazlaca egolu insanları sevmez.