ATİK NEDENİYLE İADESİ GEREKEN KDV

 

Bu haftaki yazımda siz değerli okurlara birçok mükellefin çoğunlukla karşılaştığı konulardan birini, İade Hakkı Tanınan İşlemlerde Kullanılan Atik Nedeniyle İadesi Gereken KDV ileilgili yasal ve uygulama yönünü aktarmaya çalışacağım.

 

Bildiğiniz üzere iadesi gereken KDV'nin hesabında ritüel olarak; iade hakkı doğuran işlemlerin bünyesine giren ve indirilemeyen KDV tutarlarının dikkate alınması gerekmektedir.İşlemin bünyesine giren KDV'nin ise, teslim işlemlerinde malın üretimi, iktisabı, muhafazası ve teslimi; hizmet işlemlerinde ise ifa edilen hizmetin meydana getirilmesi ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV'den müteşekkil olmaktadır.

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nde, KDV'nin iade hakkı doğuran işlemlerin gerçekleştiği dönemde ortaya çıkmış olmasının şart olmadığı, iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği dönemden önceki alımlar-giderler nedeniyle ödenenKDV'nin de bu tutara dâhil olduğu belirtilmiştir.Düstur olarak, bir vergilendirme döneminde iade konusu yapılabilir KDV (azami iade edilebilir vergi), o dönemdeki iade hakkı doğuran işlemlere ait bedelin genel KDV oranı (% 18'i) olarak hesaplanan miktardan fazla olamaz. Ancak, doğrudan yüklenimler nedeniyle bu tutardan fazla iade talebinde bulunulması halinde, aşan kısmın iadesi münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilmektedir.

İade Hakkı Doğuran İşlemin Bünyesine Giren KDV'nin Hesabına Dâhil Edilebilecek Unsurlar

Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde iade hakkı doğuran işlemle ilgili talep edilecek KDV tutarı ilgili şöyle ifade edilmiştir.a) İade hakkı doğuran işlemin doğrudan girdisini oluşturan mal ve hizmetler,b)İade hakkı doğuran işlemle ilgili olan telefon, kırtasiye, posta, ulaşım, konaklama, akaryakıt, elektrik, su, büro malzemeleri, muhasebe, reklâm, temizlik malzemeleri, kira vb. genel imal ve genel idare giderlerinden iade hakkı doğuran işleme isabet eden kısım,c)İade hakkı doğuran işlemde kullanılan ATİK'in alımı, nedeniyle yüklenilen KDV, d) İade tutarının hesaplanmasında, önce işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV'nin dikkate alınacağı, daha sonra ilgili dönem genel imal ve genel idare giderleri için yüklenilen KDV'den pay verileceği belirtildikten sonra, bu şekilde hesaplanan tutarın, azami iade edilebilir KDV tutarını aşmaması halinde, bu tutar ile azami iade edilebilir KDV tutarı arasındaki farka isabet eden tutar kadar ATİK'ler dolayısıyla yüklenilen KDV'den iade hesabına pay verilebileceği belirtilmiştir.

İade Hesabına Alınabilecek Atik KDV hesaplanmasına ilişkinKDVGenel Uygulama Tebliğinde, ATİK nedeniyle yüklenilen KDV'den iade hesabına pay verilebilmesi için, ATİK'lerin iade hakkı doğuran işlemlerde kullanılması gerektiği, ATİK'lerin bizzat mükellef tarafından imal ve inşa edilmesi halinde ise imal ve inşa sırasında yüklenilen KDV'den, ATİK'lerinaktife alınıp iade hakkı doğuran işlemlerde fiilen kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade hesabına pay verilebileceği belirtilmiştir.ATİK'ler nedeniyle yüklenilen KDV'nin iade edilecek KDV hesabına dâhil edilmesinde aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir.

ATİK iktisabı nedeniyle yüklenilen verginin iade edilebilmesi için, indirim yoluyla telafi edilememiş olması gerekmektedir.

Ödenen vergilerin iade edilebilmesi için amortismana tabi iktisadi kıymetin iade hakkı doğuran işlemle illiyet bağının olması gerekmektedir.

Amortismana tabi iktisadi kıymet ile iade hakkı doğuran işlem arasında herhangi bir bağlantı yok ise, ödenen vergilerin iadesi de söz konusu olmayacaktır.

İleride iade hakkı doğuran işlemde kullanılacak olsa bile, henüz kullanılmaya başlanmayan iktisadi kıymetler nedeniyle ödenen vergilerin iadesi mümkün değildir.

Atik İktisabı Nedeniyle İade Edilebilecek KDV'NİN Hesaplanmasında ise şu kriterlere uyulmalıdır.

ATİK nedeniyle yüklenilen KDV'den iade hesabına pay verilebilmesi için ATİK'lerin iade hakkı doğuran işlemlerde kullanılması gerekmekte olup, ATİK'lerin bizzat mükellef tarafından imal ve inşa edilmesi halinde ise imal ve inşa sırasında yüklenilen KDV'den, ATİK'lerin aktife alınıp iade hakkı doğuran işlemlerde fiilen kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade hesabına pay verilebilir.

Ayrıca, ATİK dolayısıyla yüklenilen KDV'den iade hesabına pay verildiği durumda, bir vergilendirme döneminde iade konusu yapılabilir KDV (azami iade edilebilir vergi), ritüel olarak o dönemdeki iade hakkı doğuran işlemlere ait bedelin genel KDV oranı (% 18'i) olarak hesaplanan tutardan fazla olamayacaktır.

Selam ve dua ile!