7 Haziran Seçiminin ardından otaya atılan iddialar, komplo teorileri kafaları karıştırmış durumda.

Koalisyon mu?

Azınlık Hükümeti mi?

Erken seçim mi?

Derken bir iddia daha doğrusu komple teorisi ortaya atıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile görüşmesinin ardından konuşulan komplo teorisi şu;

Deniz Baykal, CHP içindeki seçim hoşnutsuzluğundan yararlanarak kendisine yakın 20-30 milletvekili ile CHP'den istifa edecek.

Bağımsız milletvekilleri ile parti kuracak.

Ardından AK Parti ile koalisyon yapacak.

İşin ilginç yanı 2 gündür bu iddianın dolaşması.

Ve bu komplo teorisine ne CHP'den ne de Deniz Baykal'dan bir yalanlama gelmiş değil.

Deniz Baykal'ın CHP içinde hala aktif biri olduğu biliniyor.

Özellikle CHP tabanında da kendisine sevgi ve saygı duyan kesimin varlığı da az değil.

Bu anlamda Sayın Erdoğan'ın görüşmeye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu çağırmayıp Sayın Baykal'ı çağırması siyasi nezaketsizlik olarak algılansa da önümüzdeki süreçte CHP içinde Deniz Baykal faktörü daha da netleşeceğe benziyor.

Fakat ortaya atılan, "Deniz Baykal 20-30 milletvekili ile CHP'den ayrılacak" iddiası akıllara 1977 seçimlerinden sonra yaşanan 11'ler olayını getirdi.

5 Haziran 1977 seçimlerinde CHP, 213 milletvekili ile tek başına iktidar çoğunluğunu sağlayamamış ve diğer partilerin destek vermemesi üzerine  AP, MSP ve MHP, II. Milliyetçi Cephe (MC) Hükümeti'ni kurmuştu.

Fakat 11 Aralık'ta yapılan yerel seçimlerde CHP'nin tekrar birinci parti çıkması üzerine AP'den kopmalar başlamış ve istifa eden bağımsız milletvekilleri "Bakanlık" şartını ileri sürerek dönemin CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile görüşmeye başlamıştı.

Bu görüşmeler tarihe geçen Güneş Motel'de yapılmıştı.

İstifalar üzerine MC hükümeti azınlık konumuna düştü.

Rahmetli Ecevit'in 11 bağımsız milletvekiline, kuracağı hükümete destek karşılığında bakanlık önermesiyle CHP'nin gensorusu üzerine hükümet düştü ve ardından Ecevit hükümeti güvenoyu aldı.

Böylece bu olay tarihe geçmekle birlikte millet nezdinde takdir de görmedi. Nitekim kurulan hükümet Cumhuriyet tarihinin en kötü, en beceriksiz hükümeti oldu. Ülkeye faydadan çok zarar getirdi.

14 Ekim 1979'de yapılan Cumhuriyet senatosu üçte bir yenileme ve milletvekili ara seçimlerini AP kazandı.

Bu hezimet ve halkın verdiği ders üzerine Bülent Ecevit, 16 Ekim 1979'da istifa etti.

Böylece 11'ler olayı da noktalanmış oldu...

Geçmişte böyle bir durum yaşandı. Yine yaşanır mı? Zaman gösterecek.

Fakat 11'ler olayında da Deniz Baykal kilit rol oynamıştı.

Bağımsız milletvekillerinin, "CHP Milletvekili Deniz Baykal kabineye girmesin" şartı üzerine Rahmetli Ecevit, "Baykal hariç diğerlerini kabul ediyorum. Baykal'ı bakan yapmaya mecburum. Zira arkasında 30'dan fazla milletvekili var. Bildiğiniz gibi aşırı solcu ve militandır. Nefret ederim. Ama onu kabineye almazsam inanın güvenoyu alamam. Lütfen anlayışla karşılayın..."

İfadeleri tarih tekerrürden ibrettir anlayışını doğrular durumda.

Dün olduğu gibi bugünde CHP içinde Deniz Baykal bir güç...

Sayın Erdoğan, Sayın Baykal'ı neden çağırdı?

Niçin çağırdı?

Neler konuştular?

CHP'yi önümüzdeki süreçte neler bekliyor?

Sayın Baykal, 20-30 milletvekili ile partiden istifa edecek mi?

Sorularının cevapları hükümet kurma aşamasında daha da netleşecek.

Hükümet kurulması sürecinde CHP üzerinden Sayın Deniz Baykal'ı konuşmaya devam edeceğiz.

Ancak şurası var ki kamuoyunda, ciddiye alınmayan, olur mu öyle şey denilen bu iddia gerçekleşirse belki Sayın Baykal, bakan olur kendisiyle birlikte istifa edenlere de bakanlık yolu gözükür fakat siyasi olarak varlıklarını bitirirler.

Aynı zamanda böyle bir  hareket ilk seçimde mağdur rolüne düşen CHP'nin oyunu yükseltir ve Kılıçdaroğlu önemli bir güç kazanır. 

"Ben Baykal'ın yerinde olsam 25-30-40 kişiyi gücüm hangisine yeterse koparırım gidip AK Parti ile koalisyon yaparım"diyen AK Parti'den İzmir Milletvekili adayı olan ancak seçilemeyen eski CHP milletvekili Savcı Sayın gibi hesap peşinde koşanlar geçmişe bakıp geleceği şekillendirmeliler.

Yoksa, Türk Siyasi tarihinin çöplüğünde kendilerini bulurlar...