Seçim sathına girdik gireli olmadık olaylara şahit oluyoruz. Ancak, biz diyoruz ki; her kim Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve Türk Milletinin bekasını, menfaatini düşünmezse bizim için hiç mesafesindedir.

               Dün MHP’den ayrılırken MHP’yi CHP’lileşmekle suçlayıp sonra da CHP’den Belediye Başkanı seçilmek hangi ilkeyle anlatılırsın sayın Yavaş?

                   Biri İstanbul’da hizmet üretemezken Ankara’da onu taklit ediyor. Büyük Şehir Daire Başkanlıklarını İP, HDP ve CHP arasında eşit şekilde dağıtımını yaptılar.

               Millet İttifakı kuruldu kurulalı her zaman inkâr ettiği HDPKK ilişkisini aşikâr olunca alenileşince, Millet İttifakı yani altılı masadan kısa bir süre de ayrılırken burası artık KUMAR MASASI oldu. Diyorken ne oldu ne olmadığını bilemediğimiz nedenlerle kendisinin KUMAR MASASI olarak nitelendirdiği masaya İMAMOĞLU ve YAVAŞ hediyeleriyle geri dönüyor. Meral Hanımın servisi Kılıçdaroğlu ile şehir şehir gezerek arzı endam ediyorlar.

               Not düşelim mi?

               Ne siyasetmiş ama yıllardır döne döne böylesi siyaset yapmadık. Demek ki, bizim yaptığımız siyaset değil Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Türk Milletine siyaset adı altında İKİNCİ ASKERLİĞİMİZİ yapmakmış!

                    Biz gençlik yılarımızda Hüseyin Nihal Atsız’ın romanları, şiirleri ve makaleleri ile haz duyardık.

                   Nitekim

 SİYASETTE MUHABBET? HEPSİ YALAN PALAVRA,

 DOĞRU SÖZÜ KÜL TEGİN KİTABELERİNDE ARA!

Hüseyin Nihal ATSIZ denilince akla ilk gelen yüce TÜRK Milletinin her ne şartta olursa olsun öncelik ve menfaattarı gelir. Bu hiçbir zaman değişmez değişmeyecek kuralıdır.

        Değişmezler içerisinde MİLLİ SİYASETİMİZ nasıl olmalıdır? Böyle bir soruya nasıl cevap verebiliriz? Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bütün kurumlarının, Yüce Türk Milletinin A’dan Z’ye bütün bireylerinin ortak noktada buluştuğu ve her ne şartta olursa  olsun olmazsa olmazı hiçbir şekilde taviz vermediği MİLLİ SİYASETİMİZ daha başka ifade ile MİLLİ POLİTİKAMIZ olmalıdırlar Partisi B Partisi iktidarda olabilir ancak Milli Politika değişmemeli ve küçük siyasi hesaplara  alet edilmemelidir!.

       ATSIZ: Taviz fedakârlıktır. Ancak dosta karşı yapılır. Düşmana verilen taviz bir nevi yenik düşmeden başka bir şey değildir.

(* O zaman parantez açalım mı? Sahi söyler misiniz, Millet İttifakı olarak HDP’ye verilen taviz hangi kategoriye giriyor?)

       Taviz hangi düşmanı isteğinden vazgeçirmiş, hangi taviz veren kazançlı çıkmıştır? ATSIZ devam ediyor; Tavizin hiçbir güçlüğü çözmediğinin son örneği KIBRIS MESELESİDİR. (Sanki bugünleri görür gibi)Yunanistan gibi küçük ve aciz bir devlet bile tavizlerle kanmamıştır.

      Çünkü düşmana taviz verilmez. Düşmana verilen taviz onun cüretini ve iştahını artırır. Taviz dostun gönlünü kazanmak için verilir. Düşmanın bir gönlü yoktur ki kazanılsın.

       Taviz vermeyi kabul eden, hele bunda devam eden, yenilmeyi kabul etmiş demektir.

        Taviz verene başkaları, kavga çıkarmadığı için belki aferin der ama kimse onu şerefli ve haysiyetli saymaz. (Ötüken Dergisi, 16 Aralık 1965, Sayı:24)

        Hüseyin Nihal ATSIZ 48 yıl önce bu tespitleriyle yarınlara ışık tutmuş öyle değil mi? Her ne olursa olsun Milli Menfalarımızdan vazgeçemeyiz. Vazgeçmemeliyiz de iktidar şu olmuş bu olmuş hiç önemli değildir. Sorumluluk hepimizindir.

        Öyle ki Türk İnsanını bıktıran, gına veren siyaset teranelerinden kurtulmanın tek ümidi milletteki siyasi kültür ve tecrübenin artmasıdır. Zira MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin söylemlerini dikkatle takip ediyoruz. Cenabı Allah yar ve yardımcısı olsun.

                 İstanbul’da Karaca Ahmet de Mezarlığında ebedi alem kapısı mezarında Atsız’a Allah rahmet eylesin, ahiret yurdu cennet olsun diyerek Fatihalar gönderiyorum.

     BİR GÜN GELİP IRKIMIN GÜRBÜZ ERLERİ,

     ADIM ADIM DOLAŞIRKEN KUTLU YERLERİ,

     VAKTİYLE BİR ATSIZ VARMIŞ DERLERSE NE HOŞ,

     ANLMAKLA HANGİ RUH OLMAZ Kİ SARHOŞ!

                                                                                     ATSIZ