Uluslararası İşitme Engelliler Haftası nedeniyle konuşan Özel Medicana Konya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Nurdoğan Ata, işitme kaybında erken teşhisin önemine vurgu yaptı. Uluslararası İşitme Engelliler Haftası nedeniyle konuşan Ata işitme kaybının doğuştan ya da sonradan olduğunu, doğuştan olanların yaklaşık yarısının kalıtımsal (genetik) işitme kaybı, diğer yarısının da gebelikte kulağa kullanılan toksik ilaçlar, alkol kullanımı, radyasyona maruz kalma, konjenital enfeksiyonlar, travma ve bazı sistemik hastalıklardan oluştuğunu ifade etti. Sonradan oluşan işitme kaybı hakkında bilgi veren Ata, ‘‘Doğum anında bebeğin oksijensiz kalması, sarılık geçirmesi, prematüre doğması, yoğun bakımda yatması da neden olabilir’’ dedi.

‘YENİ DOĞANLARDA İŞİTME KAYBI TARAMASI ÖNEMLİ’

Yeni doğan bebeklerde işitme kaybının erken teşhisinin önemine vurgu yapan Dr. Ata, duymayan çocukların konuşma konusunda gecikme yaşadığını şu sözlerle belirtti: ‘‘Bebeklerin konuşma gelişimi, ilk aylarda çok hızlıdır. Duymayan çocuk konuşamaz. Halk arasında sağır ve dilsiz diye tanımlanan hastalarımızın konuşamamasının nedeni işitme kaybıdır.’’

Türkiye’de yeni doğanda işitme kaybı taramasının tüm bebeklere yapıldığını ifade eden Ata, ‘’İşitme bebeğin sosyal, duygusal ve zihinsel gelişimi açısından da son derece önemlidir. Yeni doğanda işitme kaybı taraması ülkemizde tüm bebeklere yapılmaktadır. Böylelikle işitme kaybı varsa bebek doğar doğmaz erken teşhis edilebilmektedir. İşitme kaybının erken teşhis ve tedavisi ile bireyin yaşıtları ile aynı okula gitmesi, konuşma, zihinsel ve sosyal olarak onlara yakın ya da aynı seviyede olması sağlanabilir.’’ ifadelerini kullandı.

‘İŞİTME KAYBI, OKUL BAŞARISINI DÜŞÜRÜYOR’

İşitme kaybının sonradan oluşabileceğine dikkat çeken Ata, bebeklerde sese tepki vermeme, gürültü ile irkilmeme, gürültü ile uyanmama, konuşma gecikmesi gibi durumlarda işitme azlığından şüphelenilmesi gerektiğini söylerken, okul çağındaki çocuklarda okul başarısının düşmesi ve çocuğun içe kapanmasının işitme kaybı belirtisi olabileceğine değindi. Sonradan gelişen işitme kayıplarının sebeplerinden söz eden Ata, ‘‘Zamanla oluşan işitme kayıplarının nedenleri arasında gürültü, genetik nedenler, ilaç toksisitesi, menenjit ve kabakulak enfeksiyonları, travmalar, kulak enfeksiyonları, kulak zarı deliği, orta kulakta sıvı birikmesi sayılabilir. Enfeksiyonlardan kabakulak ve menenjit, sinirsel hasar ile işitme kaybı yapmaktadır.’’ dedi.

‘SONRADAN OLUŞAN İŞİTME KAYBININ ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR’

Orta kulak enfeksiyonları ve orta kulakta sıvı birikmesinin çocuklarda iletim tipi işitme kaybının en sık nedeni olduğunu vurgulayan Ata, işitme bozukluğunun önüne geçilebilecek tedavi yöntemlerini sıraladı. Ata, ‘‘En sık 1-4 yaş arasında görülen ve sonradan gelişen işitme kaybında en çok rastlanan şikâyet, orta kulak enfeksiyonları ve orta kulakta sıvı birikmesidir. Sonradan gelişen nedenler, aşılama ile ortadan kaldırılabilir. Geniz etinin büyük olması, kulak enfeksiyonu geçirmesi ve orta kulakta sıvı birikmesine neden olabilmektedir. Geniz eti ameliyatı ile aynı anda orta kulak sıvısı boşaltılarak gerekirse tüp takılma ameliyatı ile işitme kaybı düzeltilebilmektedir.’’ dedi.

İŞİTME KAYBI İLERLEMESİN EDİKKAT!

Doğuştan ve sonradan oluşan işitme kayıplarının bazısının tedavi edilebileceğini söyleyen Ata, ‘‘İşitme kaybı düzeyinin ilerlememesi için gürültüden korunmak gerekir. Kulak zarı delikleri ve orta kulak sıvıları tedavi edilmediğinde zamanla işitme kaybı artar. İşitme kaybı düzeyinin artmaması için tedavi ya da ameliyat ile kazandırılabilirken bazısında tedavide sadece işitme cihazı uygulanmaktadır. İşitme kaybı sinirsel kayıp ise doğumdan sonra ilk 6 ayda cihaz uygulanırsa çocuk yaşıtları ile aynı şekilde konuşabilir. İşitme kaybının tespiti ve erken cihaz uygulaması çocuğun konuşma ve sosyal geriliğini önlemede çok önemlidir. Bazı hastalarda cihazdan fayda görülememektedir. Bu hastalarda ameliyat ile biyonik kulak olarak adlandırılan koklear implant takılması ile işitme sağlanabilir. İletim tipi işitme kayıplarında kulak enfeksiyonlarının medikal tedavi ile iyileştirilmesi yapılır. Kulak zarı delikleri ve orta kulakta sıvı birikimi durumlarında cerrahi müdahale gerekmektedir.’’ diyerek işitme kaybı tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

HACER CEYLAN

Editör: TE Bilişim