Konya’nın önemli işadamlarından biri de Merhum Adnan Ağırbaşlı. 1937 yılında Konya’da dünyaya gelen, medreseleri olan bir ailenin çocuğu olarak dini hassasiyetlerle büyüyen ve ilk mektep yıllarında da dini eğitimini babasından alan merhum Adnan Ağırbaşlı, iş hayatından oldukça başarılı bir isimdi. Üniversite eğitimi alan, dile yatkınlığı nedeniyle 5 dil konuşabilen Ağırbaşlı, başarılı şekilde müteahhitlik yaparken, sonrasında Arçelik Bayiliği ile de adından söz ettirdi. Merhum Adnan Ağırbaşlı’yı anlatan oğlu Süleyman Vehbi Ağırbaşlı, “Çevresine ve insanlara sürekli yardım etmeye çalışan sürekli yeni şeyler öğrenmeye çalışan dürüst bilgili bir insandı” diyor.

Önce kısaca sizi tanıyalım?

Ben Süleyman Vehbi Ağırbaşlı.1965 yılında doğdum. Adnan Ağırbaşlının büyük oğluyum. Bir de benden iki yaş küçük erkek kardeşim var. İlk orta ve lise öğrenimimi Konya’da tamamladım. Üniversiteyi Ankara Gazi üniversitesi İktisadi Bilimler fakültesinde tamamladım. Ayrıca Selçuk Üniversitesinde iktisat ana bilim dalında yüksek lisans yaptım. İki çocuk babasıyım. Halen Konya’da Mevlana Caddesi’nde Arçelik bayiliği yapmaktayım.

Adnan Ağırbaşlı ağabeyin anne ve babası kimler, kökleri ve ailesi hakkında bilgiler verir misiniz?

Babam üç kuşak Kapu Camiinde imamlık yapmış olan Sarıhafızzade Süleyman Vehbi hocanın oğludur. Babaannem Hayriye Ağırbaşlı’dır. Dört kardeşin babam, en küçükleriydi. En büyük amcam emekli emniyet amiriydi; İzmir’de vefat etti. İkinci amcam emekli albaydı, oda İstanbul’da vefat etti. Halam emekli öğretmen, halen İzmir’de yaşıyor. Babamların sülalesi “Sarıhafız” lakabıyla tanınıyor. Soyadı kanununda bu lakabı alamadıkları için Ağırbaşlı soyadını almışlar. Dedeleri ve babaları Kapu Camiinde imamlık yapmış. Aynı zamanda İsmet Paşa İlkokulu’nun arkasındaki evlerinin karşısında medreseleri varmış ve orada talebe okuturlarmış. Kökenleri Konya merkezdir.

Adnan ağabey ne zaman ve nerede dünyaya gelmiş, çocukluğuna dair size naklettiklerini anlatır mısınız?

Babam 1937 yılında Konya’da dünyaya gelmiş. Medreseleri olan bir ailenin çocuğu olarak dini hassasiyetlerle büyümüş ve ilk mektep yıllarında da dini eğitimini babasından almış. Çocukluğuna dair pek çok hatırasını anlatırdı. Mesela babasının atları varmış ve babam iyi bir at binicisiymiş. Bir gün arabadan ürken attan düşmüş. Üzerinden düştüğü atın kendisini terk etmediğini ve yerden kalkmasını beklediğini, kırık koluna rağmen atın üzerine tekrar binip eve gittiğini anlatırdı. Çocukluğunda ve öğrenciliğinde hep çalışkan ve okul birincisi olduğunu da anlatırdı. Aynı zamanda çocukluğunda sosyal yönünün de çok güçlü olduğunu ve kolay arkadaşlıklar kurabildiğini belirtirdi.

Hangi okullarda tahsil görmüş?

İlkokulu Çukur Mektep’te tamamladıktan sonra Lise öğrenimini Konya Erkek Lisesinde yapmış. Daha sonra da ODTÜ’de mimarlık tahsili görmüş.

ODTÜ’ye nasıl başlamış?

Babam önce bir yıl İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde okumuş. Fakat mimar olmayı da çok istiyormuş. Ertesi yıl ODTÜ açılınca Eczacılık Fakültesini bırakıp oraya kayıt yaptırmış. Babam ODTÜ’nün ilk öğrencisidir ve okul numarası da 1’dir. Okula ilk başladığında, hazırlık okumamak için yabancı dil sınavını geçmesi gerektiği için çok yoğun çalıştığını ve başardığını anlatırdı.

Üniversite yıllarına dair anlattığı hatıraları da vardır, sizden dinleyebilir miyiz?

Babam ODTÜ de okurken son sınıfta bütün sınıfı mimari eserleri incelemek üzere İtalya’ya götürmüşler. Babamın dil yeteneği çok fazlaydı. Yaklaşık 5 dili çok iyi derecede konuşabiliyordu. İtalya’ya giderken de gemide seyahat boyu İtalyanca öğrenmeye çalışmış. Gemiden ve inince aklına gelen kelimelerle İtalyanca konuşmaya çalışmış. İtalyanlar ilk önce çok gülmüşler ancak bir hafta sonra bütün sınıfa ve hocalarına tercümanlık eder hale gelmiş.

Hangi tarihte evlenmiş, askerlik görevini ne zaman nerede yapmış? Eşi ve eşinin ailesiyle ilgili bilgiler verir misiniz?

Babam 1963 yılında evlenmiş. Askerlik görevini İzmir Bornova’da yedek subay olarak yapmış. Annem Konya’nın eski Avukatlarından Mehmet Ali Apalı’nın kızı ve Sivaslı Ali Kemali’nin torunudur.

Ve tabi siz çocuklarını da merak ediyoruz. Kardeşinizle ilgili bilgiler verir misiniz?

Sohbetin başında kendimden bahsettim. Kardeşim Mehmet Ali Ağırbaşlı 1967 doğumludur. Kardiyolog Doktordur. İstanbul Medeniyet üniversitesi Kardiyoloji bölümünde Prof. Dr. Öğretim görevlisi olarak görev yapmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Şimdi sizin yönetiminizde olan ticarethaneyi ne zaman ve hangi şartlarda kurduğunu anlatır mısınız?

Babam Adnan Ağırbaşlı mimar olarak ve müteahhit olarak Konya ve çeşitli şehirlerde hizmet vermişti. Ben de babamla beraberdim. İnşaat işleri yaparken bitirmiş olduğumuz bir binada Arçelik bayiliği ile ilgili bir teklif geldi. Bizde onu değerlendirerek bayi olduk. Bu yıl 30 senemiz ve başarıyla devam ediyoruz.

Adnan Beyin, ülkemizin meşhur işadamı merhum Vehbi Koç ile dostluk mesabesinde ilişkisinin olduğunu biliyoruz. Bu hususta neler anlatabilirsiniz?

Babam ODTÜ’den mezun olduktan sonra Ankara’da kalıp Ulus’taki Koç Han’da ilk bürosunu açmış. O tarihte aynı handa işyeri olan Vehbi Koç’un kendi bürosunu sık sık ziyaret ederek nasihatte bulunduğunu anlatırdı.

Yüksek Mimar olarak hangi projelerde imzası var?

Mimar olarak İlk önce Ankara’da mesleğe başlamış ve orada çeşitli taahhüt işleri yapmış. Antalya Aksu’daki Tarım Okulunu, Adıyaman Besni’de Deprem Evlerini, Adapazarı’ndaki Tank Palet fabrikasının ikmal inşaatlarını yapmış. Sonra da Konya’ya taşınmış. Siyasete girince de resmî işler yapmayı bırakıp ‘yap sat’ diye tabir edilen müteahhitlik işlerine başlamış. Konya’nın merkezi yerlerinde pek çok proje tamamladı.

Adnan Beyin siyaset dünyamızdaki ağabeyliğinden bahsetmemek olmaz. Siyasete ne zaman ve hangi şartlarda girdiğini, ne tür görevler yaptığını anlatır mısınız?

Babam 1973 yılında Adalet Partisi İl Başkanı olarak siyasete girdi. 1980 yılına kadar da İl Başkanı olarak görevde kaldı. 80 ihtilalinde yasaklı olunca bir süre ara verdi. Daha sonra Doğru Yol Partisinde tekrar siyasi hayata geri döndü. Burada iki dönem İl Başkanlığı yaptıktan sonra Merkez Karar Kurulu üyeliğine seçildi ve iki dönem görev yaptı. Siyaseti her zaman bir hobi olarak gördü ve memlekete hizmet vesilesi olarak nitelerdi. Parti ve görüş ayırmadan bir çok kişiye yardım etmeye çalışırdı.

Bamyanın kilosu bin 200 lira! Bamyanın kilosu bin 200 lira!

Adnan Ağabeyin hayır hizmetlerinden de bahsedelim. Mesela ömrünün son yıllarında bendenizin de kurucuları arasında yer aldığı YEBAV’ın (Yaşlı ve Engelli Eğitim Bakım Araştırma Vakfı) kuruluşuna büyük emekler vermiş önemli mesafeler kat etmişti. YEBAV ile başkaca hayır hizmetlerinden bahseder misiniz?

Siyaseti bıraktıktan sonra, yaşlı ve engellilere hizmet edebilecek eleman yetiştirmek amacıyla YEBAV vakfını kurdu. Bu konuda büyük emek harcadı. Selçuk Üniversitesi, Konya Büyükşehir Belediyesi ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yapılan protokol neticesinde Selçuk Üniversitesi içerisinde yer alan vakıf kampüsünde inşaatlara başlama çalışmaları halen devam ediyor. Bunun yanı sıra bir çok vakıf ve hayır kuruluşunda aktif olarak yer aldı.

Vefatına da sebep olan hastalık süreci nasıl seyretti?

Babam 20 Kasım 2015 tarihinde, uzun yıllar mücadele ettiği bir hastalık sebebiyle vefat etti ve Konya’da Musalla Mezarlığında anne- babasının yanına defnedildi. Hastalığını işlerini terk etmek için- bahane yapmadı. Hatta hastalığının kimse farkına bile varmadı. Çevresine ve insanlara sürekli yardım etmeye çalışan sürekli yeni şeyler öğrenmeye çalışan dürüst bilgili bir insandı. Bize de bu yönde telkinlerde bulunurdu. Allah rahmet eylesin mekânı cennet olsun.

SAMET AKTAŞ 

Editör: TE Bilişim