Bundan 17 yıl önce kendi ekmeğini yoğurmakla başladığı işinde, gelen siparişlerin verdiği yoğunlukla önce fırın daha sonra restoran açan Emine Keleş, azmiyle ve çalışkanlığıyla kısa sürede başarıyı yakalayarak Konya’nın Tandırcı Emine Ablası oldu. Açtığı ilk fırınında güzel tepkilerle karşılaşan Emine Keleş, şimdi 3’üncü şubesinin resmi açılışını yapmaya hazırlanıyor. Kadın olmanın veya ev hanımı olmanın çalışmaya engel olmadığını belirten Keleş, “Kendilerine güvensinler, Allah yollarını açıyor. Çalışmak gerçekten psikolojiye de iyi geliyor çünkü çalıştığın zaman boş şeyler düşünmeye vaktin olmuyor. Kendi paranı kazanmanın yeri de ayrı tabi” diyerek kadınlara çağrıda bulunuyor.
Önce sizi biraz tanıyalım, kimdir Emine Abla?
Ben Emine Keleş, 50 yaşında Konyalıyım. Ev hanımıyım, aynı zamanda 17 yıldır tandır ekmeği yapıyorum.
Bu işe nasıl başladınız?
Kendi evime ekmek yapmak için tandır yaptırmıştık daha sonra ‘bize de yapar mısın’ diye mahalleden talepler almaya başladım. Bu işe de böylelikle başlamış olduk.
Bu işe başlarken uzun soluklu ve büyük bir şirket hayaliyle mi yola çıktınız?
Biz tandır ekmeğiyle büyüdük, kendimiz yapıp kendimiz yiyelim diye çıkmıştık bu yola. Allah nasip etti, şu anda üçüncü şubemizin de resmi açılışını yapacağız yakın zamanda.
Bir tandır böreği için yapım aşamaları neler?
Öncelikle her ocakta yapılmaz tandır ekmeği ve böreği. Ocaklar kuyu gibi gömme ocak tarzında ve bir yıla kadar dayanıyor, ömrü bittiğinden her yıl değiştirilmesi gerekiyor. Ekmeği meşe odunuyla pişiriyoruz. Odun, 2-3 saat kadar yandıktan sonra kor oluşuyor ve birkaç saat de ateşin durulmasını bekliyoruz. Sonrasında üstünü demirle kapatarak ekmeği pişiriyoruz. Bunun için de sabah 6- 6.30 gibi fırına gelmemiz gerekiyor. Dinlenen hamuru yaklaşık 600 gram kadar büyüklükte bezeler haline getiriyoruz. Bu bezeleri de elimizle açıp ikiye bölerek bir bezeden 2 tandır ekmeği ya da böreği çıkarıyoruz.
Pişirirken hamur nasıl içine düşmeden duruyor?
Hamurun düşmemesinin de bir püf noktası var. Hamuru elimizle kürek olmadan yapıştırıp pişmeye bırakıyoruz. Dolayısıyla o ateşin içine hamurla birlikte elin de giriyor. Tandır işi, emek ve sabır işi.
Başka şehirlerden şube talebi geliyor mu, siz bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz?
Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere diğer şehirlerden de talep geliyor ancak şimdilik önceliğim, kendi şehrimdeki şubeleri güçlendirmek.
SANAYİDE KADIN OLMAK
Şubelerinizden biri Bedesten’de, diğeri Zafer Sanayi’de. Sanayide çalışan kadın olmak nasıl bir duygu?
Kadın olduğum için bir dışlama ya da kötü bir tepki almadım. Aksine bir kadın girişimci olarak sanayide çok güzel tepkiler alıyorum, buna benzer tepkiler almak hoşumuza gidiyor.
Selçuklu Belediyesi’nin sanayideki hizmetlerden memnun musunuz?
Bulunduğumuz sanayide pek çok işletme bulunuyor ve bu da bizim gibi gıda sektöründe bulunanlar için müşteri potansiyeli demek. Bizler için de sanayi dışındaki müşteriye ihtiyaç duymadan sıcak satışlar yapabileceğimiz bir alan. Bu yönden memnunuz.
Selçuklu Belediyesi olarak kadın istihdamı konusunda projeleri olursa, sizde dahil olmak ister misiniz?
Tandır işi dediğim gibi, sabır işi. Bu işi yapmak isteyen kadın -erkek herkese kapımız açık. Kadınlarımız da bu işi öğrenmek isterlerse seve seve yardımcı olmak isterim.
Bir kadın girişimci olarak kaç kişi istihdam ediyorsunuz?
Bir kadın olarak zaten ocak başında kadınlarla çalışıyoruz. O yüzden bu işi öğrenmek isteyenleri kapımızdan geri çevirmiyoruz ama genelde bu işi öğrenmek isteyen bulunmuyor. İki oğlumda benimle bu işe başladı, onun dışında 17-18 kişiye iş imkânı sağlıyoruz.
Çalışmak isteyen kadınlara ne tavsiye edersiniz?
Ev hanımı olmak ya da eğitimlerini tamamlayamamış olmak demek, bir iş yapmaya engel değil. Kendilerine güvensinler, Allah yollarını açıyor. Çalışmak gerçekten psikolojiye de iyi geliyor çünkü çalıştığın zaman boş şeyler düşünmeye vaktin olmuyor. Kendi paranı kazanmanın yeri de ayrı tabi.
HACER CEYLAN