Selçuklu Belediyesi’nin şivlilik etkinliği Selçuklu Kongre Merkezi’nde binlerce çocuğun katılımı ile sona erdi. Konya’nın kendine has özel geleneklerinden biri olan ve Selçuklu Belediyesi’nin büyük emek harcayarak gerçekleştirdiği etkinliğe yaklaşık yediden yetmişe çok sayıda vatandaş katıldı. Festivalde, çocuklar için özel hazırlanan Keloğlan, Hacıvat-Karagöz, Nasreddin Hoca, müzikal gösteriler, yüz boyama, satranç, hikâye oyunları, futbol, eğitim gibi birçok sosyal faaliyet vatandaşlar tarafından büyük beğeni topladı. Çocuklar için oyun alanları düzenlenirken anne ve babalar içinde alanında uzman kişiler tarafından seminerler verildi.  

‘ÖNCE GÖNÜL KAZANALIM’

Eğitimci Yazar Alişan Kapaklıkaya, bir ailede saygı ve sevginin olması gerektiğine işaret ederek, “Sosyal medyada herkes mutlu gözüküyor. İşin temeline baktığımız zaman ise kaporta aksamı güzel ama motorun içi ise bozuk. Bu yüzden bir ailede, sevgi, saygı ve gönüllere misafir olabilmek çok önemli” dedi Çocukların gülmesi gerektiğini anlatan Eğitimci-Yazar Alişan Kapaklıkaya, ailede sevgi ve saygı kavramının günümüz hayatına önemli bir yere sahip olduğunu açıkladı. Misafire gösterilen saygının bile bir duruş olduğunu beyan eden Kapaklıkaya, “Önce insanların gönlünde misafir olabilmeyi öğrenmeliyiz. O zaman bir ailede saygı ve sevgi olur. Siz anne babalar çocuklarınıza saygılı olursanız, onlarda ileride size saygılı olur. Çocuk eğitiminde saygı önemli bir yere sahiptir. Bir aile çocuğuna rol model olmak zorundadır. Gelişim çağındaki çocuklara eğer siz bir yara açarsanız, o yara ileriki zamanlarda kolay kolay kapanmaz. Bir çocuk temelden sevgi ile büyür. Evde çocuklarımıza sahip çıkarak, onların hayatlarına yeni bir bakış açısı getirerek hakkını vermek lazım. Benimde üç evladım var. Birisini Allah’ın huzuruna gitti vefat etti. Şimdi 2 evladımla o kadar çok vakit geçiriyorum ki anlatamam. O yüzden evlatlarımızın, sağlığı, huzuru, mutluluğu, diplomalardan daha önemlidir. Şimdi vefat eden diğer kızımla 2 bardak çay içmek için neleri vermezdim ki?” diye konuştu.

‘KAPORTA GÜZEL AMA MOTOR BOZUK’

Çocukların değerinin iyi anlaşılması gerektiğini bildiren Kapaklıkaya, “Ailelere benim en büyük tavsiyem evlatlarının kıymetini bilsinler. Bir ailenin aslında iki yüzü vardır. Bunu iki türlü örnekle açıklamak isterim. Birisi motor, diğeri ise kaportadır. Günümüzde ailelere genel olarak baktığımız zaman herkes sosyal medyada mutlu huzurlu gözüküyor. Tabiri Caizse kaporta aksamı güzel görünüyor. Diğer türlü baktığımız ve gerçek hayatla yüzleştiğimiz durum aslında öyle değil. Neden mi? Çünkü motor bozuk. Evet kaporta çok güzel ama motor maalesef bozuk. Yani gerçek hayat aslında sosyal medyada göründüğü gibi güllük gülistanlık değil. Toplumun temel taşı olan ailede yuva kurmak ve bunu sürdürebilmek gerek. Ben hep dıştan sevilen bir insan olmayı istemişimdir. Bunun için uğraşmışımdır. Ve baktım ki aslında ben kendi benliğimi unutmuşum. Ailemi sanki göz ardı etmişim. Çocukları sevginizi anlatmak için onlara, bilgisayar, tablet, telefon, ya da pahalı hediyeler almanıza gerek yok. Onlara kendinizi hissettirin. Bir çocuğun eğitimi ailede başlar. Küçükken bende birçok zorluklar çekerek büyüdüm. Bu zorlukların üstesinden gelmeyi de başardım. Çocuklara her istediğini şimdiden verirsek ilerde doyumsuzluk olur. Çocuğun her istediğini yaparak aslında onu eğitmiş olmayız. Her şeyin belli bir zamanı ve ölçüsü vardır” dedi.

‘ÇOCUKLARA KİTAPLARI SEVDİRELİM’

Akademisyen Yazar Doç Dr. Saniye Bencik Kartal’da çocuklara küçük yaştan itibaren okuma alışkanlığının kazandırılması gerektiğini açıkladı. Çocukları okumaya teşvik etmek gerektiğini dile getiren Kartal, “1,5 ve 3 yaş grubu çocuklarda merak duygusu daha da gelişmeye ve artmaya başlıyor. Bir aile olarak bizlerde çocuklarımıza kitap sevgisi kazandırmak zorundayız. Bunu bir alışkanlık haline getirmek gerekir. Bu işe aslında temelden başlamak gerekir. Bir anne ve baba olarak bizler ne kadar kitap okuyoruz acaba? Ne sıklıkla okuma alışkanlığımız var. Anne ve babalar olarak bunları kendimize sormamız lazım. Çocuk anne ve babadan gördüğü şeyleri kapar. Çocuklarımızı sosyal ve kültürel anlamda eğitmemiz gerekiyor. 6 yaşına kadar çocukların gelişimi kritik bir öneme sahip. Çocukların davranışları aslında bizlerin davranışlarıdır. Çünkü bir çocuk gördüğünü yapar” dedi.

‘ANNE BABA OLARAK SORUMLULUKLARIMIZ VAR’

Anne ve babaların çocuklar üzerinde önemli sorumlulukları olduğunu ifade eden Kartal, “Bizlerde çocuklar üzerinde kişisel davranışlarımızı ona göre şekillendirmeliyiz. Bir anne baba çocuğuna rol model olmak zorundadır. Bizler sabahlara kadar televizyon izlersek, ekrana bağımlı kalırsak, çocukta aynısını yapar. Biz kitap okursak, çocukların da kitaba olan ilgisi artar. Küçük çocuklar o kitabı alır, inceler, sayfalarını değiştirir, ağzına götürür. En azından bir ilgi duyar. Anne babalar olarak bizlerin evde kitapları var mı? Varsa ne kadar okuyabiliyoruz? Kaç kitabımız var? Bir kitaplığımız var mı yok mu? Önce bunları kendimize bir sorgulamamız gerek. Evet son zamanlarda artan kağıt masrafları yüzünden ortalama kitaplar 50 TL haline geldi ama ikinci el satan kitap yerleri de var. Birçok kütüphane var üye olunabilir. Bunlarda takip edilebilir. Yani çocukların daha küçük yaşlarda kitabı görsel açıdan görmesi bile ileride sevebilmesi çok önemli bir yere sahip hayatımızda. Tabi kitap alırken dikkat etmemiz gereken hususlarda var. Kitabın çocuğun yaşına, gelişim düzeyine uygun olması lazım” diye konuştu.

‘TEKNOLOJİ SÜRESİ BELİRLEYELİM’

Çocukların ekran başında gereksiz yere vakit geçirmemesi gerektiğini dile getiren Kartal, “Televizyonlarda, Youtube kanallarında çıkan bazı çizgi filmler de bile argo kelimeler mevcut. O yüzden çocuğa her şeyi izletemeyiz. Gerekirse bir anne ve baba olarak bizlerde onlarla birlikte izlemeliyiz. Ben burada elbette teknolojiden uzak bir hayat tavsiye etmiyorum. Günlük bir çocuğun teknoloji ile geçirmesi gereken süre maksimum 40 dakikadır. Çoğu ailede ise maalesef çocuklar 3 saat veya saatlerce telefona bağımlı kalabiliyor. Ben bu yüzden kitap okumanın önemine daha çok dikkat çekmeye çalışıyorum. Çünkü bir kitap insanın hayal gücünü artırır. Karakter üzerinden hayal gücünü artırmamızı sağlar. Çocuklarımıza teknoloji ile geçireceği süreyi iyi ayarlamak gerekiyor. Çünkü onlar bu ortamda doğdu. Vazgeçiremeyiz elbette. Telefonlarımıza ya da izlediğimiz kanalların nitelikli olması gerekiyor” diyerek sözlerini tamamladı.

‘VATANDAŞLARDAN SELÇUKLU BELEDİYESİNE TEŞEKKÜR’

Vatandaşlar ise Selçuklu Belediyesi’nin çok güzel bir etkinlik gerçekleştirdiklerini için teşekkür ettiklerini açıkladı. Çocuklar ile birlikte kendilerinin de eğlendiğini dile getiren vatandaşlar, “Burada hem veliler için hem de çocuklar için çok güzel şeyler var. Keloğlan, Nasreddin Hoca, Hacıvat-Karagöz gibi bizim değerlerimizi anlatan figürlerin olması bizleri çok memnun etti. Selçuklu Kongre Merkezi adeta masal diyarı gibi olmuş. Çocuklarımıza, şeker, çikolata, rüzgar gülü, balon, boyama kitabı, gibi birçok hediye takdim edildi. Binlerce kişiye bu kadar hediye ulaştırabilmek kolay değil. Selçuklu Belediyesi büyük emek harcamış. Geleneğin senede ye devam etmesini diliyoruz” dediler. 

‘HEM SOKAKTA HEM BURADA YAŞADIK’

Çocukların burada her şeyi bulduğunu söyleyen vatandaşlar, “İnce düşünülmüş bir organizasyon olmuş. Her yer tıklım tıklım dolmuş. Şivlilik geleneğini hem sokakta hem de Selçuklu Kongre Merkezi’nde icra etmiş olduk. Bu geleneğe sahip çıkılması ve bu kadar etkinlik düşünülmesi en az çocuklar kadar bizleri de sevindirdi. Çocuklar burada eğlenme fırsatı buldukları gibi aynı zamanda kişisel becerilerini de artırdı. Havaların soğuk olması geleneğimize gölge düşürmedi. İnsanlar geldikleri zaman burada festival havasında sıcak bir ortamla karşılaşabiliyor. Bizler Selçuklu Belediyesi başkanımıza Büyükşehir başkanımıza, emeği geçen herkese canı gönülden teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun” diyerek düşüncelerini aktardı.

SAMET AKTAŞ

Editör: TE Bilişim