Konut çevresinde yer alan ağaç köklerinin betonu delmesiyle deprem anında binaların daha çok zarar gördüğü iddiası tartışma konusu oldu. İMO Konya Şubesi Başkan Yardımcısı Yetiştirici ise, ağaç köklerinin bu derecede bir basınç oluşturmayacağını söyledi. Depremden sonra yapılan incelemelerle uzmanlar bölgeden yeni bulgular otaya koyuyor. Zemine uygun binaların depreme karşı daha dayanıklı olduğu uzmanlar tarafından kabul edilirken; konut çevresinde yer alan ağaçların deprem üzerindeki etkisiyle ilgili yapılan gözlemler ise inşaat mühendislerini iki farklı görüşe ayırmış durumda. Bazı uzmanlar ağaç köklerinin toprağın metrelerce altına uzanmasıyla birlikte yerleşim yerlerine yakın dikilen ağaçların toprağı tutarak depremin oluşturacağı hasarı azalttığını ifade ederken; bir inşaat mühendisinin 1999 ve İzmir depremlerinde gözlemlediği ‘çam ağacı köklerinin betonu deldiği’ iddiası ise sosyal medyada gündem oldu. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Konya Şubesi Başkan Yardımcısı Hasan Özgür Yetiştirici ise, ağaç köklerinin temeli tahrip edecek yeterli basıncı oluşturmayacağına dikkat çekerken köklerin en kötü etkisinin temel duvarları arasına toprak doldurulmuş yapılarda görüldüğünü vurguladı.

TEMEL DUVARLARI TOPRAKLI YAPILARDA GÖRÜLEBİLİR!

Ağacın binaya etkisinde ağaç türü, toprak özellikleri ve binanın temel yapısına bakıldığını ifade eden Yetiştirici, konu hakkında “Binalara çok yakın dikilmiş ağaçların kökleri genelde, temeli tahrip edecek yeterli basınç oluşturamaz. Ancak çok ince kökler, su bulmak için betonarme olmayan temellerdeki çatlaklara veya küçük deliklere işleyebilir.” dedi. Ağaç köklerinin zarar verdiği yapıların, temel duvarlarında kil ya da toprak doldurulmuş binalar olduğunu vurgulayan Yetiştirici, “Ağaç köklerinin en bariz ve kötü etkisi; temel duvarları arasına toprak doldurulmuş yapılarda görülür. Eğer ağacın bulunduğu tarafta binanın mutfak, tuvalet veya banyo giderleri varsa ve buralardan atık su sızıntıları oluyorsa, kökler temel duvarını dipten aşar ve tekrar yukarı doğru yönelir. Bu yüzden binanın zemin döşemesinde bozulmalar bile oluşabilir.” ifadelerine yer verdi.

‘İKİ ŞEKİLDE HASARA NEDEN OLABİLİR’

Yetiştirici, bina temellerinin ağaçların yardımı olmadan çatlayabildiğini ve killi topraklara kurulan binaların da kuru havalarda toprak büzüştüğü için çatlayabildiğini söyledi. Bir binanın yakınındaki ağaç köklerinin iki şekilde hasara neden olabildiğini belirten Yetiştirici, “Binayı yükseltmek ve ondan su çekerek toprağı küçültmeyle birlikte ağaç kökleri hasara neden olabilir. Ancak toprak büzülmesi ve bunun sonucunda ortaya çıkan bina çökmesi, en çok killi toprakta görülür.” diye konuştu.

SU HATLARINA ZARAR VEREBİLİR

Çevrenin kurak olduğu ağaç köklerinde kökün binaya zarar verebileceğini belirten Yetiştirici, “Kök yayılımının su bulmak amacıyla daha da genişlemesi mümkündür. Kök, binaya ulaşırsa atık su hatları etrafında dolanıp atık su hatlarına zarar verebilir. Çatlaklar veya delikler olması halinde ince kökler içeri işler, gelişir ve tıkanmalara neden olur. Bunun dışında köklerin doğal gaz hatlarına ve toprak altı elektrik kablolarına yakınlığı da dikkate alınmalıdır.” dedi. Yetiştirici, uzun ağaçlarla ilgili kök problemlerinden kaçınmanın yolunun, ağaç ve bina arasında ‘güvenli mesafe’ sağlamak olduğunu ifade etti.

HACER CEYLAN

Editör: TE Bilişim