İsmet İnönü’nün 12 Aralık 1929 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde tutumluluk ve yerli malların kullanılması gerektiği ile ilgili yaptığı konuşma, 12 Aralık günü ile başlayan haftanın Türkiye’de Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası olarak kabul edilmesine sebep olmuştur. 12-18 Aralık tarihlerini kapsayan bu haftada özellikle okullarda çeşitli etkinlikler düzenlenir. Bu etkinliklerle yerli malların kullanılmasına ve öğrenciler tutumlu davranışlar sergilemeye teşvik edilir. Ülkemizin kalkınmasında tutumlu olmanın ve yerli mallarını kullanmanın önemi çok büyüktür. Türk mallarını değil de yabancı malları kullanmak, bir ülkenin dışa bağımlı hale gelmesine sebep olur. Tutumluluk da hem insanların hem de ülkelerin kalkınmasında önemli bir role sahiptir. Tutumlu olmak, cimri olmak veya temel ihtiyaçlarından kısmak değildir. Tutumlu olmak sadece israftan ve gereksiz harcamalarda, bilinçsiz tüketimden kaçınmaktır. Tutumlu olan insanların zengin olması ve bu zenginliği uzun süre devam ettirmesi kolaydır. Oysa müsrif insanlar elindeki zenginliğin bile kısa sürede tükenmesine sebep olur. İnsanlar sadece içinde bulunduğu anı değil, geleceğini de düşünmelidir. Yaşamın bize neler getireceğini bilemeyiz. Yaptığımız yatırımlar, gelecekte düşeceğimiz kötü bir durumdan bizi kurtarabilir. Tutumluluğu kısaca: “Aşırı ve gereksiz harcamalardan kaçınma” şeklinde tanımlayabiliriz. Ele güne muhtaç olmamak isteniyorsa, gelirlerimizi ve giderlerimizi, bizleri zorda bırakmayacak şekilde ayarlamamız gerekir. İnsanlar kendilerini küçük yaşta tutumlu olmaya alıştırmalıdır. Daha çocukken, büyüklerimizin verdiği harçlıklara gereksiz yere harcamamayı öğrenmeliyiz. Bir kısmını harcarken bir kısmını biriktirmeliyiz. Bizim için gereksiz olan şeylere harcama yapmamalıyız. Tutumluluk, sadece parayı idareli kullanmak değildir. Yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz, kullandığımız her şeyde aşırılığa kaçmamak gerekir. Elbiselerimizi ve ayakkabılarımızı özenle giymeliyiz. Gıda maddelerini tüketirken dikkatli olmalıyız. İhtiyaç fazlası yiyecekleri hemen ziyan etmemeliyiz. Buzdolabında veya gerektiği şekilde, sağlık koşullarına uygun bir biçimde saklamalıyız. Örneğin, tencerede artan yemeği hemen dökmek yerine buzdolabında saklamalıyız. Tutumluluk günümüzde “zamanı kullanma” açısından ayrı bir önem kazanmıştır. Uygar dünyada kentleşme, yoğun trafik, ağır çalışma koşulları gibi nedenlerle artık zaman çok değerlenmiştir. Bu nedenle zamanımızı boş yere öldürmemeliyiz. Yeterince dinlenmeliyiz ama çalışma zamanını da kötü, gereksiz alışkanlıklarımızla, uğraşlarla öldürmemeliyiz. Modern dünyada çağdaş insanlar artık tutumlu olmaya çok önem vermektedirler. Çünkü tutumlu oldukları zaman sıkıntıya düşmeyeceklerini bilirler.