Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Beşiktaş'taki bir otelde düzenlenen Türkiye-Suudi Arabistan Yatırım ve İş Forumu'nun galasında yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan heyetini İstanbul'da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, geniş kapsamlı bir perspektifle karşılıklı yatırımlar ve turizm işbirliklerini artırmak için organize edilen forumun hayırlara vesile olmasını diledi.

Türkiye ve Suudi Arabistan ekonomilerinin birbirini tamamlayıcı nitelikte olmasının ticari ilişkilerin gelişmesinde itici bir rol oynadığını belirten Yılmaz, Suudi Arabistan ile ilişkilerinin yeni döneminde, ticari ilişkileri iki ülkenin potansiyeline yakışır noktalara getirme gayretinde olduklarını ifade etti. 

Yılmaz, iki ülke liderlerinin sergilediği güçlü siyasi irade sayesinde ikili ticari ilişkileri geliştirme yönünde önemli adımlar attıklarına işaret ederek, "2023 yılında ikili ticaret hacmimiz 6,8 milyar dolara ulaştı. Burada ticaret hacminde iki yılda yüzde 50'ye yakın bir artış söz konusu. Ticaret hacmimizi, dengeli ve hızlı bir şekilde artırarak kısa vadede 10 milyar doların üzerine çıkarmanın gerçekçi bir hedef olduğunu düşünüyoruz. Orta vadedeki hedefimiz ise ikili ticaretimizdeki sektörel çeşitliliği artırarak 30 milyar dolara ulaşmak ve bunun ötesine geçmektir." diye konuştu. 

Suudi firmalarının bugüne kadar Türkiye'ye 2 milyar dolar yatırım yaptığını aktaran Yılmaz, özellikle ülkelerin iş çevrelerini bir araya getirebilecek etkinliklerin sıklaştırılmasıyla karşılıklı yatırımların kolaylıkla arttırılabileceğine inandıklarını dile getirdi. 

Yılmaz, Suudi Kamu Yatırım Fonu ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'nin başlattığı yakın temas ve işbirliğinin ülkeler için büyük ekonomik faydalar sağlayacağına inandığını ifade etti. 

Tarım ÜFE yıllık %60,77 arttı Tarım ÜFE yıllık %60,77 arttı

"Yatırım ortamını reformlarla iyileştirmeye devam ediyoruz"

Türkiye'nin geride kalan 21 yıllık dönemde ekonomik gelişimine katkı sağlayan en temel unsurlardan birinin uluslararası doğrudan yatırımlar olduğuna değinen Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Uluslararası yatırımlar, ülkemiz ekonomisinin büyümesine, teknolojik dönüşümüne, nitelikli istihdamın oluşumuna, kaynaklarımızın etkin kullanılmasına ve ihracatımızın artmasına etki etmiştir. Bu süreçte, uluslararası yatırımların ülkemize çekilmesi amacıyla birçok reform gerçekleştirilmiş, Türkiye'nin iş ve yatırım ortamının cazibesi ve rekabetçiliği artırılmıştır. Nitekim, 2002 yılından bugüne 260 milyar doların üzerinde bir doğrudan yatırım Türkiye'ye gelmiştir. Özellikle salgın sonrası süreçte Türkiye, uluslararası araştırmaların sonuçlarına göre hem tedarik hem de yatırım yeri olarak ön plana çıkmaktadır. Uluslararası yatırımcıların farklı ihtiyaç ve beklentilerini karşılayan kapsamlı bir ekosistem sunarken, yatırım ortamını reformlarla iyileştirmeye devam ediyoruz."

Başkanlığını yaptığı Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulunun son dönemlerde yoğun mesai sarf ettiğini, yeni bir eylem planı hazırladıklarını dile getiren Yılmaz, gelecek dönemde bu eylem planının da hayata geçmesiyle yatırım ortamının daha da iyileşeceğini düşündüklerini söyledi.

Yılmaz, uluslararası yatırımlar kapsamında teknoloji, savunma, yenilenebilir enerji, petro-kimya, finans, turizm ve konut gibi çeşitli sektörlerin yatırımcılar için fırsatlar sunduğunu kaydetti. 

Suudi Arabistan'dan yatırımcılara hitap eden sektörler arasında özellikle kimyasallar, makineler, gıda ve içecek işleme, otomotiv, havacılık, ilaç ve biyoteknoloji, tıbbi cihazlar ve malzemeler, askeri üretim, yenilenebilir enerji, inşaat malzemeleri ve madencilik alt sektörlerinin öne çıktığına dikkati çeken Yılmaz, "Her alanda Suudi Arabistan'ın Kamu Yatırım Fonu'nun (PIF) yatırım vizyonuyla örtüşen Türk şirketlerinin fizibilitelerini değerlendirmek üzere işbirliğine açığız." dedi. 

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Suudi Arabistan'ın 2030 Vizyonu ile ekonomisini çeşitlendirmeyi, petrole olan bağımlılığını azaltmayı ve daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etmeyi amaçladığını aktararak, "Türkiye Yüzyılı ve 2053 vizyonlarımız ile Suudi 2030 Vizyonu'nun sadece iki ülkeye değil, tüm bölgeye önemli büyük ekonomik faydalar sağlayacağına inanıyoruz. 3,3 trilyon dolarlık bir yatırımı içeren Suudi 2030 Vizyonu kapsamında Neom, Diriyah Gate, Qiddiya ve Kızıldeniz projesi gibi mega projelerde firmalarımızın aktif rol almasını arzu ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Editör: Samet Aktaş