Araştırmacı- Yazar Alaaddin Aladağ, Şehir Sohbetlerinde bu hafta profesyonel turist rehberi, seyahat yazarı ve uluslararası konuşmacı Şerif Yenen’i konuk etti. Türkiye’yi dünyanın dört bir yanına kültürel zenginlikleriyle tanıtan, rehberliği bir sanat olarak gören Şerif Yenen, Şehir Sohbetleri’nde mesleki serüvenini ve Türkiye turizmine dair değerlendirmelerini paylaştı. Subaylıktan rehberliğe uzanan sıra dışı yolculuğuyla ilham veren Yenen, kültürel mirasın anlatıcısı olmanın sorumluluğuna dikkat çekti.
Şerif Yenen kimdir? Bize hayat hikâyenizden bahsedebilir misiniz?
Ben, uzun yıllardır profesyonel turist rehberi, rehber kitaplar yazarı ve Anadolu kültürü üzerine sunumlar yapan, eğitim veren, Türkiye’nin kültürel mirasını dünyaya tanıtmayı kendisine misyon edinmiş biriyim. Önceleri Silahlı Kuvvetler’de subaydım, İngilizce öğretmenliği yapıyordum. Yabancı ziyaretçilerle etkileşim olanağı ve rehberlik mesleğinin dinamizmi beni bu mesleğe yönlendirdi. Kariyerim boyunca birçok uluslararası platformda Türkiye’yi temsil ettim, kültürel mirasımız hakkında kitaplar yazdım, filmler yaptım ve çok sayıda öğrenci yetiştirdim.
Şerif Bey, sizi ilk kez tanıyacak okuyucularımız için, turizm ve rehberlik serüveniniz nasıl başladı?
Rehberlik maceram üniversite yıllarımda başladı. Tarihe ve kültüre olan tutkum, farklı insanlarla tanışıp onlara ülkemizi tanıtma heyecanıyla birleşti. İlk turumda yaşadığım heyecanı bugün bile hatırlarım. Bu mesleği bir bilgi aktarma aracından çok, insanlara unutulmaz deneyimler sunan bir sanat olarak görüyorum. Aynı zamanda bu mesleği icra ederken bilgi alışverişinin tek taraflı olmadığını, karşılıklı olduğunu vurgulamak isterim. Bizler, dünyanın en gelişmiş ülkeleri dahil birçok ülkeden gelen yabancı misafirlerimize kültürümüzü anlatırken, onlardan da farklı konularda yeni şeyler öğrenme fırsatı yakalıyoruz, bu çok değerli.
Türkiye’de turizmin gelişimine uzun yıllardır tanıklık ediyorsunuz. Bu süreçte sizin gözünüzden en belirleyici değişim ne oldu?
En önemli değişim, standart paket turlar yerine, misafirlerin artık kişiselleştirilmiş, özgün ve deneyime dayalı gezilere yönelmesi oldu. Misafirlerimiz artık kültürel etkileşimleri daha fazla önemser hale geldiler ve bu da rehberlerin rolünü daha anlamlı kıldı.
Rehberlik, bilgi aktarmanın ötesinde bir anlatıcılık sanatı. Sizce iyi bir rehberin en önemli vasfı nedir
İyi bir rehberin en önemli özelliği, empati kurabilmesi ve etkili bir hikâye anlatıcısı olmasıdır. Misafirlerimizin ilgi alanlarını anlamak ve onların beklentilerini karşılayacak şekilde bilgileri sunmak bu mesleğin olmazsa olmazıdır. Bilgileri aktarırken mümkün olan en sade ve anlaşılır şekilde anlatmak önemlidir. Amacımız ne kadar çok bildiğimizi kanıtlamak değil, misafirlerimizin ilgi düzeyine göre basit ve etkili bir şekilde bilgiyi aktarmaktır.
Türkiye’yi gezen misafirlerin en çok şaşırdığı ya da ilgi duyduğu yer ya da gelenek hangisi oluyor?
Misafirlerimiz genellikle Göbeklitepe’nin tarih öncesi gizemi ve İstanbul’un tarihte oynadığı rollerden çok etkileniyorlar. Ayrıca Türk mutfağı ve samimiyetle sunulan Türk misafirperverliği onları her seferinde şaşırtıyor ve unutulmaz anılar bırakıyor.
Saha tecrübeleriniz sırasında sizi en çok etkileyen anı paylaşır mısınız?
Bir defasında, Çanakkale savaş alanlarını ziyaret eden ve dedesi burada savaşmış olan bir misafirim, şehitlikte dedesinin adını gördüğünde derinden etkilenmişti. Tarihin bu denli kişisel ve duygusal bağlar kurabilmesi beni de çok etkilemişti.
Hem sahada anlatan hem de yazıyla anlatan birisiniz. Yazarken nelere dikkat ediyorsunuz? Hangi sorumluluk duygusu öne çıkıyor?
Yazarken doğruluğa, netliğe ve sadeliğe önem veriyorum. Misafirlerimizin ve okuyucularımızın kültürel mirasımızı doğru anlamalarını sağlamak benim için büyük bir sorumluluk. Ayrıca, sade ama etkileyici bir dil kullanarak hikâyelerimin okunabilir ve kalıcı olmasını amaçlıyorum.
Türk kültürünün dünyaya tanıtımında eksik kaldığımız ya da daha güçlü aktarabileceğimiz alanlar sizce neler?
Gastronomi, geleneksel el sanatları, müzik ve folklor gibi alanlarda daha kapsamlı ve stratejik tanıtımlar yapabiliriz. Kitle turizminden uzaklaşıp kültürel turizme yönelmemiz gerektiğini düşünüyorum. Böylece kültürümüzü bir bütün olarak daha etkili biçimde anlatabiliriz.
Kültürel mirasımızı anlatırken dengeyi nasıl kuruyorsunuz: yerel halkın duyarlılığı ile yabancı misafirin beklentisi arasında?
Yerel kültüre saygılı olmak ve bu kültürü olduğu gibi korumak çok önemli. Misafirlerin beklentilerini karşılarken, yerel değerlerimizi ve halkımızın hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak arada hassas bir denge oluşturuyorum.
Dijitalleşmenin turizm ve rehberlik üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Rehberlik mesleği bu dönüşüme nasıl adapte olmalı?
Dijitalleşme, misafirlerin deneyimlerini zenginleştirebilen, bilgiye erişimi kolaylaştıran güçlü bir araçtır. Rehberler olarak dijital teknolojilere hâkim olmamız ve bu araçları etkin kullanarak misafirlerimize daha zengin içerikler sunmamız gerekiyor. Dijital dönüşümün dışında kalmamamız büyük önem taşıyor.
Artık seyahat eden insanlar bilgiye önceden ulaşıyor. Sizce bu durum rehberliğin rolünü azaltıyor mu, yoksa yeni bir evreye mi taşıyor?
Bu durum rehberliğin önemini azaltmıyor, aksine yeni ve daha anlamlı bir evreye taşıyor. Misafirlerimiz artık daha derin, kişiselleştirilmiş ve bağlam içeren hikâyeler ve yorumlar duymak istiyorlar.
Türkiye, kültür turizmi potansiyeli açısından dünyanın önde gelen ülkelerinden biri. Sizce bu potansiyeli yeterince kullanabiliyor muyuz?
Bu potansiyeli tam olarak kullanamıyoruz. Klişelerden uzaklaşıp turizmi çeşitlendirmeli, sayısal hedeflerden çok nitelik ve sürdürülebilirlik odaklı stratejiler geliştirmeliyiz.
Alternatif turizm alanlarında ülkemizin en parlak örneklerini bizimle paylaşır mısınız?
Gastronomi için Gaziantep ve Hatay, doğa yürüyüşleri için Likya Yolu ve Kaçkarlar, jeoturizm için Kapadokya ve Pamukkale önemli örneklerdir.
Bugün yeniden 20’li yaşlarınızdasınız ve bu mesleğe başlıyorsunuz. Ne yapardınız?
Dijital araçları erken ve yoğun kullanarak, küresel çapta güçlü bir network kurardım.
Gençlere tavsiyeniz nedir?
Meraklarını korusunlar, okusunlar, sahada öğrensinler ve ilgi duydukları alanlarda uzmanlaşsınlar.