Merve ve Saadettin Yetişir çifti, ikinci çocukları olan Miray 8 aylıkken vücudunda fark ettikleri anomali nedeniyle hastaneye gitti.
Konjenital kifoskolyoz (bebeğin anne rahmindeki gelişimi esnasında omurların oluşumu veya farklılaşmasında meydana gelen bozukluklara bağlı olarak oluşan omurganın 'S' şeklindeki eğriliği) teşhisi konulan Miray, rahatsızlığı nedeniyle bugüne dek hayatını yaşıtları gibi sürdürmekte zorluk yaşadı.
Rahatsızlığı nedeniyle yürümekte ve kamburluğa bağlı olarak ciğerleri gelişemediği için nefes almakta zorluk çeken Miray, ameliyatı yüksek riskli görüldüğü için tedavi edilemedi.
Miray, 2 yaşından beri takibini yapan doktoru Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Güleç ve ekibinin gerçekleştirdiği 9 saatlik ameliyatla daha sağlıklı bir hayata başladı.
Doç. Dr. Ali Güleç, AA muhabirine, konjenital kifoskolyoz rahatsızlığı bulunan Miray'ın durumunu 2 yıla yakın süredir takip ettiklerini söyledi.
Miray'ın ameliyatının yüksek riskli görüldüğü için birçok yerden tedavi alamadığını öğrendiklerini dile getiren Güleç, "Biz takip sürecinde solunum kapasitesini artırmak için egzersizlere başladık ama akciğerleri gelişmediği için bir türlü kilo alamıyordu. Biz de sonunda aileyle görüşerek bir cerrahi işlem planladık." ifadesini kullandı.
Ameliyatı başarıyla tamamlamanın gururunu yaşadıklarını anlatan Güleç, şöyle konuştu:
"Yürüyüşü hemen değişti ve daha rahat nefes almaya başladı. Yüksek riskli bir ameliyattı. Bunu aileyle konuştuk, her şeyin olabileceğini söyledik ama nihayetinde güzel, başarılı bir ameliyat geçirdik. Miray'ın yürüme mesafesi oldukça azdı. Solunum sıkıntısı olduğu için merdiven inip çıkmakta da zorlanıyordu. Aynı zamanda kozmetik olarak ciddi bir görüntü bozukluğu vardı. Bu sorunlarını büyük oranda aştık."
Güleç, Miray'ın gelişim çağını tamamlayana kadar takibini ve tedavisini sürdüreceklerini belirtti.
"Gittiğimiz her kapıdan boş dönüyorduk, 'ameliyat yapılamaz' diyorlardı"
Miray'ın annesi Merve Sefa Yetişir de hastalığı öğrendiklerinde çok üzüldüklerini, İstanbul'da ve Ankara'da bazı hastanelere gittiklerini, Miray'ın yaş ve kilosu nedeniyle ameliyatın çok riskli görüldüğünü anlattı.
Yaklaşık 2 yıl önce tanıştıkları Güleç'in kendilerini cesaretlendirdiğini belirten Yetişir, "Gittiğimiz her kapıdan boş dönüyorduk, 'Ameliyat yapılamaz, masada kalır' diyorlardı. Akciğer kapasitesini geliştirmek için balon şişirme çalışmaları yaptık, Ali hocamızla ameliyata hazırlandık. Ameliyatımız 9 saat sürdü. Çok şükür sağlıklı bir şekilde kucağımıza aldık yavrumuzu. Çok zorlu bir bekleyişti. 9 saat boyunca 'Bize geri gelebilecek mi, yanımızda yürüyebilecek mi' korkuları vardı içimizde." diye konuştu.
"5 dakika yürüse dinlenmesi gerekiyordu."
Yetişir, Miray'ın normal yürümeye başladığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"5 dakika yürüse dinlenmesi gerekiyordu. Çok çabuk hastalanıyordu. Boy kısalığı çok fazlaydı. Bacak boyu uzuyordu ama gövde boyu uzayamıyordu. Dışarıdan çok belirgin kamburluk vardı. Şu an ciddi ölçüde azaldı diyebiliriz. Tabii ilerleyen zamanlarda tekrar operasyon olacak. Artık daha sağlıklı bir yaşamı olacak. Arkadaşlarına katılamıyordu, onlar koşarken 'yoruldum' diye belini tutuyordu, sırtı ağrıyordu. Ameliyat olalı 1 hafta oldu, şimdi bile daha uzun mesafe yürüyebiliyor."
Miray'ın babası Saadettin Yetişir de çok mutlu olduklarını, kızının yeni ve sağlıklı bir hayata başladığını söyledi.
Yetişir, "Ameliyat olmasaydı akciğer yetmezliği, kalp yetmezliği olacaktı. Omurganın baskısı nedeniyle akciğer büyüyememiş. Kalbe de baskı yapmaya başlayınca ameliyat olması gerekti. Şimdi çok mutluyuz, inşallah daha iyi olacağız." ifadesini kullandı.