Kamu Personeli Seçme Sınavı’nın (KPSS) kaldırılması, uzun süredir eğitim camiasında tartışılan bir konulardan biriydi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, konuya açıklık getirerek, KPSS'nin 2025 yılından itibaren öğretmen adayları için uygulanmayacağını belirtti. Bunun yerine, ‘Akademi Giriş Sınavı (AGS)’ adı altında yeni bir sınav sistemi getirileceği açıklandı. Bu değişikliğin, öğretmenlik mesleğine girişte daha nitelikli bir seçim süreci sağlamak amacıyla tasarlandığı; AGS ile öğretmen adaylarının sadece genel bilgi ve yeteneklerini değil, aynı zamanda eğitim sistemine özgü becerilerin de değerlendirileceği ifade edildi. Konuyla ilgili Eğitim- İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul ve Türk Eğitim- Sen Konya Şube Başkanı Ali Köç konuştu.
BİAT EDEN, BAŞKALDIRMAYAN BİR NESİL Mİ YETİŞTİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR?
Öğretmen adayları açısından değişen KPSS gibi sistemlerde değişimin yalnızca isimde kaldığını vurgulayan Ertuğrul, “Tüm şartlara rağmen yüzde 60-70’inin demokrat, öğretmenlik tanımına uygun aydın insanların bulunduğu öğretmenlik yapısı kırılamadı ve son öğretmenlik mesleği kanununda ‘Öğretmen Akademisi’ diye bir icat çıkarıldı. Bu akademiyle birlikte yeni nesilden biat etmeyen öğretmen adaylarının çıkmaması adına böyle bir akademinin kurulduğunu düşünüyoruz. Her ilde bulunmayacak olan ve öğretmen adayları için de ayrı bir külfet olacağını düşündüğümüz Öğretmen Akademisi ile biat eden, ses çıkarmayan öğretmen memurlar oluşturmayı hedefliyorlar! Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nun yüzde 77’si disiplin maddesidir ve akademiye alınması öngörülen öğrenciler için uygulanabilecek kurallar, evrensel etik dışında yorumlanabilecek, ucu açık kurallardan oluşursa biat etmeyenler, bu bahanelerle akademiden atılabilecek.” şeklinde konuştu.
‘UMUT VAAT EDEN BU SİSTEM DAHA EN BAŞINDAN DEĞİŞMELİ’
Eğitim sistemindeki sorunun KPSS ile sınırlı olmadığına dikkat çeken Eğitim- İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul, yapılan atamadan daha fazla mezun veren eğitim fakültelerinden dert yakındı. Bu fakültelerin ve öğretmen aday sayısının azaltılarak bu alanda okuyan kişilere umut vaat eden bu sistemin değişmesi gerektiğini belirten Ertuğrul, “Geçen yıl üniversite sınav sonucuna göre Karaman’da Fen Bilgisi öğretmenliğine 2 kişi yerleşti; sadece öğretim üyesi sayısı 17 idi. Öğretmenlik artık eskisi gibi tercih edilmiyor çünkü yaklaşık 1 milyon eğitim fakültesi mezunu olup öğretmen olamamış insan var! İlk olarak ihtiyaca göre mezuniyet planlamasının yapılması gerek.” dedi.
‘MESLEK LİSELERİ, MEMLEKET MESELESİDİR’
Meslek liselerine verilen önemin artırılarak üniversite okumadan da sahip olunabilen meslek dallarındaki şartların yükseltilmesi gerekliliğine işaret eden Ertuğrul, “Herkesin üniversite okumak zorunda olduğu bir kaygının ortadan kaldırılması gerekiyor. Umberto Eco'nun ‘üniversite’ yorumu, bizim günümüze ne de çok uyuyor: ‘Modern üniversiteler işsizlik probleminin kamufle edildiği park alanlarıdır.’ Durumumuz tam olarak öyle. El emeği de kıymetli! Mesleğe yöneltmek, oradaki şartları yükseltmek, üniversitelerin yükünü de azaltır.” diye konuştu.
‘1 YIL ZAMAN KAYBEDİLECEĞİNE ALTERNATİFLER GELİŞTİRİLEBİLİR’
Sınavın ismiyle birlikte şeklinin değişmiş olduğunu ifade eden Türk Eğitim- Sen Konya Şube Başkanı Ali Köç de konuyla ilgili şunları söyledi: “Yine puan üzerinden bir sıralama yapılacak, mülakat olmayacak ancak Öğretmen Akademisi’ne giriş şeklinde olacak. Akademideki başarılara göre atama yapılacağını düşünüyoruz. Ancak akademinin yaklaşık 1 yıl sürecek olması tahminini zaman kaybı olarak görüyoruz ve bu sürecin yaz döneminde ya da üniversite son sınıfta yapılabileceğini düşünüyoruz. Buradaki en büyük problemlerden biri, süreç!”
‘HER ŞEHİRDE AKADEMİ OLMAZSA, GEÇİM KÜLFET OLUR!’
Konunun ekonomik boyutunu da değerlendiren Köç, tüm illerde açılmayacağı düşünülen Öğretmen Akademisi’ne diğer il ve ilçelerden gelecek olan öğretmen adayları için -karşılanmazsa- maddi soruna da yol açacağını ifade ederek, “Akademiye katılanlar için her ne kadar 20-25 bin TL gibi bir ücret düşünülse de farklı il, ilçeden gelecek biri için geçim, büyük bir külfet olacaktır. Polis Akademisinde olduğu gibi barınma, bakanlık tarafından sağlanır ve geçim konusunda yardımcı olunursa ancak o şekilde geçim mümkün olabilir yoksa alınan ücretle büyükşehirlerde ev bile tutulamaz!” şeklinde konuştu.
‘EMEKLİLİĞE TEŞVİK OLMAZSA ATAMA SAYISI ARTMAZ!’
Atama yapılan kişi sayısıyla ilgili bir değişiklik olmayacağını düşündüğünü aktaran Köç, emekli maaşlarını işaret ederek öğretmenlerin emekli olmaktansa çalışmayı tercih ettiklerine dikkat çekti. Köç, “Bugün bir öğretmen emekli olduğunda, aldığı maaşın yarısını alamıyor! Ocak 2024’te yapılan seyyanen zammın, uzman emeklilik ya da başöğretmenlik tazminatlarının emekli maaşına yansıtılmaması ve ekonomik şartlardan dolayı öğretmenlerimiz emekli olamıyor! Emekli olmayan öğretmenler nedeniyle atamaların artacağını değil; daha da düşeceğini tahmin ediyorum. İlk olarak emekliliğe bir teşvik olmalı ki yeni atamalar yapılabilsin.” ifadelerine yer verdi