Aydınlar Ocağı Derneği hakkında bilgilendirmelerde bulunan Mustafa Güçlü, Aydınlar Ocağı’nın 38 senedir Konya’da faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşu olduğunu anlatarak derneklerinin diğerlerin farklı olduğuna dikkat çekti. Mustafa Güçlü, Aydınlar Ocağı’nın halk ile aydın arasında adeta köprü görevi gördüğünden bahsetti.

HALK-AYDIN BİRLİKTELİĞİNİ SAĞLIYORLAR

Derneklerinin, Osmanlı’nın çöküş sürecinden itibaren günümüze kadar geldiğini söyleyen Mustafa Güçlü, Aydınlar Ocağı’nın halka aydın arasındaki inanç, fikir, düşünce ayrılığının gittikçe bir makas gibi açılması ve halkın zaman içerisinde kendi inanç ve değerlerine yabancılaşmasını tersine çevirmek için kurulduğunu vurguladı. Güçlü, “Dolayısıyla derneğimiz ile halk-aydın birlikteliğini gerçekleştirmek için kuruldu. Özelde Konya, genelde Türk-İslam değerlerini ve kültürünü ilgilendiren her alanda faaliyet yapıyoruz. Gezi, konferans, şiir geceleri gibi etkinlikler yapıyoruz. Türkiye’nin en istikrarlı derneğiyiz. Bu konuda çok iddialıyız ve rakibimiz yok. Çünkü yaz-kış, Ramazan ayı ve pandemi sürecinde faaliyetlerimize hiç ara vermedik” diye konuştu.

BİZ GELENEKSEL KUŞAĞIN SON TEMSİLCİLERİYİZ

Gençler, derneklerine pek ilgili göstermediklerinden yakınan Güçlü, bunun sebebinin herkesin telefonla meşgul olmasından kaynaklandığını dile getirdi. Güçlü, “Bizler ise ideolojik dönemin kuşaklarıyız. Benim yaşıtlarımdan sonraki kuşak tamamen kendi çağlarının gereksinimleri ve ihtiyaçlarıyla yoluna devam edecek. Biz geleneksel kuşağın son temsilcileriyiz” ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLAR KENDİNİ ZAMANINDA KEŞFETMELİ

Katar Hava Kuvvetleri Komutanı Konya’ya geldi Katar Hava Kuvvetleri Komutanı Konya’ya geldi

Gençlere önemli tavsiyelerde bulunan Güçlü, sözlerine son olarak şunları ekledi: “En ideal, en doğru bir hayatı yaşayabilmek için gençlerin kendilerini keşfetmeleri gerekiyor. Bir çocuğun meslek seçim yaşına gelinceye kadar en önemli işi kendine tanımak olmalı. Bunun için ailesi ve öğretmenlerinden destek almalı. Bir ailenin ve öğretmenin en büyük görevi çocuğunu keşfetmek olmalı. Bütün bunlardan sonra o çocuk büyüdüğü zaman kendisine en uygun mesleği seçmeli. O meslek onun her şeyi olacak ki zirveye çıksın. Ama maalesef ülkemizde sevmediği mesleği yapan çok fazla en insan var. Çünkü bu kişiler zamanında kendini keşfetmediği için sevmediği mesleğe yapmak zorunda kalıyor. Bunun yanında günümüzde aileler kendi olmadıkları meslekleri çocukları yapsın istiyor. Ama bu düşünce yanlış. Her insan farklıdır. Çocuğun kendi ailesi de olsa olmak istediği mesleği anne-babası seçmemeli.”

Kaynak: TUBA KAYA