SPOR

İstanbul basınında bir Konyasporlu

Abone Ol

Anadolu'nun en ücra köyünde bile çocukların 3 İstanbul takımını tutmaya zorlandığı ülkemizde, İstanbul'un göbeğinde, dahası spor basınının tam ortasında bir isim gösterdiği duruş ile herkese ders veriyor.  A Spor'un ekran yüzü olan Mustafa Göksu Konyasporluluğu ve başarıları ile Konyalıları gururlandırıyor

Yaklaşık bir yıl önce yayın hayatına başlayan ve kısa sürede en çok izlenen spor kanallarından biri olan Aspor'un ekran yüzlerinden olan Mustafa Göksu, Konyasporluluğu ile dikkat çekiyor. Türk futbolunu 3 İstanbul takımından ibaret gören İstanbul basının tam ortasında yeşil-beyaz renkleri kendisine bayrak yapan Göksu, yıllardır eksikliği hissedilen İstanbul basınındaki, bir Konyasporlu sesini tam anlamıyla duyurmak için mücadele ediyor.

VE BİR KONYASPOR TARAFTARIYIM

İsmim Mustafa Göksu. Konya Bozkır doğumluyum. Evliyim. 1997 yılından beri İstanbul'da yaşıyorum. 13 – 14 senedir basın camiasının içindeyim. Kamu Yönetimi okudum ancak bir şekilde spor camiasına bulaştım. Radyoculuktan yetiştim. Uzun süre Ümit Aktan ile birlikte çalıştım. 400'e yakın radyoda maç anlattım. Yine uzun süredir televizyonların spor servislerinde çalışmaya devam ediyorum. Ayrıca insanvesanat.com isimli bir sitem var. Kültür – sanata meraklıyım. Ve bir Konyaspor taraftarıyım. 

BÜTÜN AİLEM FANATİK GALATASARAYLI

6 kardeşiz. Annem dahil bütün ailemiz fanatik Galatasaray taraftarıdır. Beni de Galatasaray taraftarı yapmak için Konyaspor – Galatasaray maçına götürdüler. Konya'daki maçta 3 ağabeyimle birlikte Galatasaray tribününde maçı izliyordum. O zamanlar Konyaspor'da oynayan Suat Kaya bir gol attı ve Konyaspor maçı kazandı. Ben eve döndüğümde Konyasporluydum. Ben Suat Kaya'nın Konyasor'da oynadığı dönemde Konyasporlu oldum. AncakSuat Kaya beni Konyasporlu yaptı kendisi Galatasaray'a gitti. 

BİR KONYALININ İSTANBUL TAKIMI TUTMASI UTANÇ VERİCİ

Futbolun gelişmemesindeki en büyük sebeplerden biri şudur; (Benimde anlam veremediğim) Bir insan Sivaslı, Antepli, Konyalı, Bursalı, Rizeli olup nasıl İstanbul takımını tutabilir? Bu birazda toplum yapımızla alakalı. Güçlüyü mü tutacağız? Yoksa kalbimizde hissettiğimizi mi? Güçlünün yanında olacaksak daha basiti var aslında. Real Madrid, Barcelona, Manchester United daha mantıklı bence. Bir Konyalı'nın bir İstanbul takımını tutması bence utanç verici. Benim bir takımım var. Bu takım PTT 1. Lig'e düşse de ben Konyasporluyum. Taraftarların açtığı 'tarlada oynasan tepeye çıkar izleriz' pankartı var. Bu benim çok hoşuma gidiyor. Çünkü biz o renkleri seviyoruz, şehrimizi seviyoruz. Ben Konya'yı çok seviyorum. O toprakların çocuğuyum. O toprakların buğdayından ekmek yedim. O etliekmeği yedim. Ben Meram bağlarında koşup oynadım, erik topladım. Nasıl İstanbul takımı tutabilirim? Bu bence güce tapma ile alakalı bir durum. 

İSTANBUL TAKIMI TUTACAĞINIZA BARCELONA'YI TUTUN

Ben İstanbul takımı tutan arkadaşlara Barcelona'yı, Manchester'ı, Madrid'i tutmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü onlar daha başarılı ve güçlü. Kaldı ki dediklerine göre bu takımların milyonlarca taraftarı var. Ama bu takımların size ihtiyacı yok. Sen sadece sürüde bir halka daha olursun. 

HER SEZON FORMAMI ALIYORUM

Ben her sene, Konya'ya gittiğimde Konya Store'dan sezon formamı alıyorum. Gidemezsem ağabeyime benim yerime almasını söylüyorum. Sonra kendi kendime 'tamam, ben bu sene kulübüme ödememi yaptım' diyorum. 

MAÇLARA GELDİĞİMDE BASIN TRİBÜNÜNDE OTURMAM

İstanbul'da yaşadığım için ve işim gereği Konyaspor maçlarına her zaman gidemiyorum. Gittiğim zamanda basın tribününe oturmuyorum. Bilet alarak kulübüme katkı sağlıyorum. On bin kişi benim gibi yapsa Konya'da ve Konyaspor'da bir hareketlilik olacak, biliyorum. Çok kötü dönemlerden geçtik, farklı mağlubiyetler aldık, küme düştük. Kim takımını bırakabilir ki? Avrupa'ya bakın, herkes kendi şehrinin takımını tutuyor ve dolu tribünlere oynuyorlar. 

KONYASPOR TARAFTARINI TEBRİK EDİYORUM

Konyalı kardeşlerimi tebrik ediyorum. Her zaman Konyalı duruşunu sergiliyorlar. Küfür, hakaret yok. Zaten bunlara karşıyız. Bunlar bizim şehrimizin ruhuna aykırı. Maça gidiyoruz destekliyoruz, forma alıp katkı sağlıyoruz. Bunun karşılığında istediğimiz tek bir şey var; iyi futbol. Yenildiğimiz zamanda takımımızı destekliyoruz. Konya ve Konyaspor'un yeri her zaman için ayrıdır.

BİR KİŞİ BİLE OLSA YETERLİ

Çalıştığım yerlerde herkes benim Konyasporlu olduğumu bildiği için İstanbul takımları ile oynadığımız maçlardan önce arkadaşlarım bana takılır. Maç sonucu için benimle iddiaya girmeye çalışırlar. Yenildiğimiz maçlardan sonra herkes yenildiğimizi, fark yediğimizi söyler. Ben sadece gülümserim ve onlara bir bakış atarım. Onların hepsi Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı, ama ben Konyasporluyum. Bir kişide yeterli. Ulusal basında, spor basınında Konyalı olan arkadaşlarımız var. Ama onlarında sadece doğum yerleri Konya. Tuttukları takım İstanbul takımları. Aralarında bu takımlarında kongre üyesi olanlar var. Ben buna hayret ediyorum. Bunu neden yaptıklarını algılayamadım. 

KONYASPOR'UN ÇOK MAÇINI ANLATTIM

Radyoda Konyaspor'un birçok maçını anlattım. Örneğin bir Rize maçı vardı, gerideyken ikinci yarı muhteşem bir geri dönüş yaptığımız, Galatasaray ile Ali Sami Yen'de oynadığımız ve geriden geldiğimiz 3 – 3 biten maçı anlattım. Konyaspor denildiğinde benim aklımda sadece iki maç var; biri Suat Kaya'nın kafayla gol atarak Konyaspor'un kazandığı maç, diğeri ise Fenerbahçe'yi 2 – 0 geriden gelerek 3 – 2 yendiğimiz maç.Radyoda Konyaspor'un maçlarını anlattığımda bir Konyalı gibi dürüst anlatıyorum. Rakip takımın ve Konyaspor'un gollerini aynı tonda anlatıyorum. Ama Konyaspor'un gollerinden daha bir iştahlı anlatıyorum. Son olarak Torku Arena'da oynadığımız Cizrespor maçını anlattım. Maçtan önce o kadar fark beklemiyordum. Konyaspor'un gollerini anlatmak benim için çok keyfiliydi. Çok zevk aldım. Ancak Cizrespor gol attığında onların golünü de sempati ile anlattım. Profesyonellik ayrı bir şey. Ben o maçı anlatırken biliyorum ki başka takım taraftarları da beni izliyor. Tabi ki onları da üzmememiz gerekiyor. 

EVDE BİLE OLSA MAÇLARI FORMAMLA İZLERİM

Konyaspor'un maçlarına gidememek beni çok üzüyor. Onun için maçları televizyondan izlemek zorunda kalıyorum. Maçları Konyaspor forması ile izliyorum, bu benim uğurumdur. Ev ya da iş yerine olduğum zamanlar maçı açıyorum ve kendime sessiz bir ortam sağlıyorum. Tribünde olmak çok farklı bir duygu. Ben spiker olduğum için işim gereği de kolay olmuyor. Tribünde Konyasporlular ile maç izlemek çok keyifli. Konyaspor'un Süper Lig'e çıktığı Manisa ve Altay maçlarında çok keyif almıştım. Basın tribününe oturma şansım var ama ben Konyaspor maçlarında tribünde olmayı çok seviyorum. 

KONYA TÜRKİYE'NİN EN GÜZEL ŞEHRİ

Biz çok farklı bir şehiriz. Konya yıllardır devletten yardım alamamasına rağmen Türkiye'nin en güzel şehridir. Yurt dışında yaşayan bir arkadaşım ilk kez Konya'ya gitmişti. Konya'dan beni aradı ve 'burası Türkiye'ye ait bir şehir değil. Avrupa'ya ait bir şehir' dedi. 

BİZ KATLİAMLARA UĞRAMIŞ BİR TAKIMIZ

Biz Diyarbakır maçında itilip kakılmış, Mutlu Çelik tarafında infaz edilmiş bir takımız. TBMM'de Diyarbakırspor – Konyaspor maçı hakkında soru önergesi verilmiş tek maçtır. Biz katliamlara uğramış bir takımız. Biz deplasman tribünlerinde haksız yere hakaretler yemiş, 'kahrolsun şeriat' tezahüratı ile karşılaşmış bir şehiriz. Biz biliyoruz ki bizim içimizde çok farklı siyasi gruplar var, ancak ortak noktamız Konyaspor. Konyalı veya Konyasporlu olduğumuz için üstün vasıflara sahip değiliz. Sadece şehrimizin takımını tutuyoruz Konyasporluyuz. Herkes bizim karşımızda olmasına rağmen tek başına bir takımız ama sadece kendi şarkımızı söylüyoruz.

KONYA KAYBOLAN MİLLİ DUYGUYU DİRİLTTİ

Konya'daki milli maçlarda muhteşem bir atmosfer vardı. Maçlar Konya'ya verildiğinde Fatih Hoca ile yayındayken, Konya milli takım için itici güç olacak, Türkiye'nin uzun bir aradan sonra milli takım seyircisi görecek dedim ama inanan çok azdı. Torku Arena'yı maçlarda kırmızı – beyaz gördüklerinde kimse gözlerine inanamadı. Milli takım duygusu kaybolmuştu. Konya halkı, milli oyuncularımıza, Fatih Terim'e ve tüm Türkiye'ye milli takımın EURO 2016'ya gideceğine inandırdı. Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim Konya'nın neyi ifade ettiğini çok iyi biliyor. Ama bazı yazarlar maçlardan sonra yazdıkları yazılarda 'bu takım Türkiye'nin değil, yüzde kırkın milli takımı' dediler. Hazmedemediler Konya'nın, milli takımın taraftarı olmasını. En iyi taraftar profilin Konya'da olması birilerinin hiç hoşuna gitmedi. 

KONYA'NIN İYİ BİR BASINI VAR

Konya'da spor basını etkili. Bazı antrenörlerin psikolojilerini etkilediğini biliyorum. Bunlardan biri de Ziya Doğan'dır. Yerel basın bir şehir için çok önemli. Bir şehir takımını öne götürecek etkenlerden biri basındır. Nasıl daha ileriye götürebilirim diye düşünülmelidir. Öfke dolu bir köşe yazısı yazılsa bile aradaki küçük ayrıntılar eleştiriye açık bir teknik adam için önemlidir. Basın bazı soruları dile getirmelidir ki hoca da bunu kendine sormalıdır. Bence bugün Türkiye'de köşe yazarlarının yüzde doksanı amigo. Kulüp avukatı. Bir köşe yazarının görevi alkışlamak değil problemli noktaları göstermektedir. Yerel basın önemli. Konya'nın da iyi bir yerel basını var. 

ULUSAL BASINDA AHMET ŞAN'DA ANTİPATİ İLE BAKAN KİMSEYİ GÖRMEDİM

Konyaspor'un geleceğini Torku Arena kadar güzel görüyorum. Konya şehri kadar güzel görüyorum. Taraftarlarımızın biraz daha sabırlı olması lazım. Sabır can sıkıcı bir kelime ancak bir sene içinde başarı yakalamak yerine kalıcı başarılar için bu çok önemlidir. Ahmet Şan çok deneyimli bir başkan. Ulusal basında ona antipati ile bakan kimseyi görmedim. Konya'yı temsil edebiliyor. 

KOCAMAN KONYA'NIN FERGUSON'U OLSUN

Aykut Kocaman proje teknik direktörüdür. Kalıcı başarılar için iyi bir antrenördür. Aykut Kocaman ve Ahmet Şan umarım çok uzun yıllar Konyaspor'un başında kalır. Aykut hoca umarım bu takım Alex Ferguson'u olur. 

YEŞİL BEYAZ KONYA DERGİSİ