Gedavet Sesler Topluluğu'nun kurucusu ve şefi Eda Şentürk, müzikle büyüyen bir kalbin hikâyesini, Meram’dan dünyaya yayılan ezgileri ve sanata adanmış bir ömrün izlerini Konya Yenigün Gazetesi İstihbarat Şefi Muhammed Esad Çağla’ya anlattı. Toplulukların gelecek hedefleri hakkında da açıklamalarda bulunan Şentürk sözlerini şöyle sürdürdü, “Hayalim, topluluğumuzun sadece Türkiye’de değil uluslararası sahnelerde tanınan Türk müziğin ve kültürünün en güzel şekilde temsil eden bir sanat yuvası haline getirmektir. Her performansın, her konserimizin dünya çapında bir yankı uyandırmasını ve Meramın ruhunu her notada duyuran bir topluluk olarak global bir etki yaratmayı hayal ediyorum.”

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Müzik yolculuğunuz nasıl başladı?

İsmim Eda Şentürk. 1986 yılında tarihi dokusu ve manevi atmosferi ile büyüleyen Konya’nın incisi Meram’da dünyaya geldim. Bu kadim şehirde köklü geleneklerin ve sıcak aile bağlarının şekillendirdiği bir çocukluk geçirdim. Bu köklü coğrafya da büyürken seslerin ve duyguların dili olan müziğe, erken yaşta gönül verdim ve 17 yıllık müzik öğretmeniyim. Müzik yolculuğum daha okul öncesi yıllarda babamın bağlamasından yükselen ezgilerle başladı. Evin içinde yankılanan her tını içimde tarifsiz bir heyecan uyandırıyor müziğe olan ilgimi her geçen gün daha da derinleştiriyordu ve bir ilham kaynağı oluyordu. Zamanla fark ettim ki müziği sadece dinlemek değil onu öğrenmek anlamak ve başkalarına aktarmak istiyordum. İçimde büyüyen bu tutku insanlara bir şeyler öğretme arzusuyla birleşince, beni müzik öğretmeni olmaya yöneltti. Her nota bir çocuğun kalbine giden yolda adımlardan biri oldu ve ben, bu yolculuğun her anını şükranla sürdürüyorum.

Gedavet Sesler Topluluğu nasıl kuruldu? Kuruluş sürecinde sizi en çok motive eden şey neydi?

Gedavet Sesler Topluluğumu 2019 tam da 24 Kasım öğretmenler gününde müziğe gönül vermiş bireyleri bir araya getirerek ortak bir ruh yaratma hayali ile kurdum. Topluluğun temelleri birlikte üretmenin coşkusunu paylaşmak isteyen insanların heyecanı ile atıldı. Kuruluş sürecinde beni en çok motive eden şey farklı yaş ve mesleklerin geçmişlerden gelen bireylerin bir ezgide buluşması aynı duyguyu birlikte hissedebilmesiydi. Müziği sadece icra etmek değil; yaşamak yaşatmak ve başkalarına ilham olmak amacıyla çıktığımız bu yolda, her ses gedavetin ortak melodisine dönüştü.

Topluluğun ismi oldukça dikkat çekici. Gedavet sesler ne anlama geliyor?

Sadece merama özgü yaz aylarında sıcaktan bunalmışken aniden esen o serin ve huzur veren gedavet rüzgarından aldı. Bu rüzgâr gibi; bizde meramın içinden onun ruhunu taşıyan seslerle esmek istedik. Topluluğumuzu özel kılan sadece müzik değil, meramın kültürü, havası ve doğasından gelen bir esinti ile yola çıkmamız. Çünkü bu topluluk tıpkı gedavet rüzgârı gibi sadece merama aittir; onunla başlar, onunla anlam bulur.

Topluluğunuzun müzikal tarzını nasıl tanımlarsınız?

 Kökleri yerel de sesi evrensel de olan bir müzikal anlayışla yol alır. Repertuvarında Türk halk müziği başta olmak üzere geleneksel ezgilere yer verirken, kimi zaman bu ezgilere çağdaş dokunuşlar da katar. Bu yüzden repertuvarımızda halk müziğinden, klasik eserlere popüler eserlerden çok sesli çalışmalara kadar her türden esere yer veriyoruz. Amacımız; her duyguyu, her rengi ve her sesi kucaklayarak dinleyiciyi zengin bir müzikal yolculuğa çıkarmak. Bizim için önemli olan türden ziyade seyirciye hissettirdiğimiz ruhtur.

Repertuvarınızı oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz?

Dinleyiciyi yakalayacak duygu ve anlam taşıyan eserleri seçmeye özen gösteriyorum. Farklı müzik zevklerine hitap edebilmek adına müzik türlerine yer versem de özellikle güncel ve dinleyici ile kolay bağ kurabilen eserleri tercih ediyorum. Amacım her performansta hem kulağa hem kalbe hitap eden, sahnede hayat bulan bir müzikal deneyim sunmak.

Sizin için bir eserin ya da performansın başarılı olduğunu gösteren kriterler nelerdir?

Bence en önemli kriter izleyicinin o anın duygusuna ortak olmasıdır. Seyircinin gözlerindeki ışıltı eşlik eden bir mırıldanma ya da alkışlarda ki samimiyet, müziğin yerine ulaştığını gösterir. Ayrıca teknik olarak uyum, duygu geçişleri ve sahnede ki bütünlük önemli olsa da, bence en büyük başarı kalplere dokunabilmek ve salonda görünmeyen bir bağ kurabilmektir.

Provalarınız nasıl geçiyor? Bir eseri sahneye koyma süreciniz nasıl ilerliyor?

Her konserimizin arkasında disiplinli ve özverili bir hazırlık süreci yer alıyor. Haftada bir gün yaklaşık iki buçuk saat süren provalarımızda seçtiğim eserleri müzikal teknik ve duygusal açıdan titizlik ile çalışıyoruz. Yaklaşık bir ya da iki aylık hazırlık sürecinde, her eseri sahneye koyarken sadece notalara değil; sahne duruşunda ifade duruşuna kadar tüm detaylara odaklanıyoruz. Çünkü bizim için müzik çalınan değil hissedilen bir sanattır.

Topluluğumuzda yer almak isteyen biri için hangi özellikler önemli?

Gedavet sesler topluluğunda yer almak isteyenlerin öncelikle müzik kulağına sahip olması, disiplinli prova sürecine düzenli katılım sağlaması ve birlikte alınan kararlara uyum sürmesi beklenir. Çünkü biz sadece birlikte müzik yapan değil, birlikte düşünen, hisseden ve üreten bir topluluğuz. uyum, özveri ve saygı; bizim müzikal yolculuğumuzun temel taşlarıdır

Hayallerin zarif örtüsü! Hayallerin zarif örtüsü!

Gedavet seslerin bir parçası olmak sizce nasıl bir deneyim?

Gedavet sesler topluluğun şefi, aynı zamanda parçası olmak benim için sadece bir görev değil; büyük bir gönül bağının, emeğin ve tutkunun ifadesi. Bu topluluğun bir parçası olmak, seslerin ötesinde bir ruhun içerisinde yer almak demek…ve bu deneyim müziğe olan sevgimi her geçen gün daha da derinleştiriyor

Dinleyici ile kurduğunuz bağı nasıl tanımlarsınız?

Konserde dinleyici ile kurduğum bağ, sözsüz bir iletişim gibidir; müziğin her notasında birbirimize dokunur, aynı duyguyu aynı anda soluruz. Her ezgi bir kalbe işleyen bir çağrı, her akor bir yüreğe dokuna bir yanıt olur. Bu bağ sesin ötesinde bir birliktelik yaratır; dinleyici ve ben bir anlığına aynı ruhun parçası oluruz. Bu müziğin gerçek gücüdür: birlikte hissetmek birlikte yaşamak

Sahneye çıkmadan yaşadığınız heyecanı paylaşır mısınız?

Sahneye çıkmadan önce derin bir heyecan sarar beni. Arka planda koristlerimin, sazendelerimin heyecanını gözlerimde görmek içimdeki coşkuyu katlar her biri, birer yıldız gibi parlamaya hazır salonun tıka basa dolmuş olması ise başka bir büyüdür; her koltuk, bir kalp, her bakış bir heyecan taşır. O an, zaman durur ve sahneye adım atarken hissettiğim o tarifsiz enerji, beni yalnızca müziğe değil anki heyecanı yaşamak için daha da güçlendirir

Size en çok dokunan veya unutamadığınız bir konser anınız var mı?

Koristlerimiz ve sazendelerimizle sahnede kurduğum göz teması ve birbirimize verdiğimiz o güçlü enerjidir. Bu anlar, müziğin ötesine geçip kalpten kalbe bir bağ oluşturuyor en derinde etkileyen şey ise vatanım ve milletim için bir şeyler üretmek ve meram için çalışmak… bu hem gurur verici hem de büyük bir mutluluktur. Çünkü her nota, her konser, bu toprakları olan sevgimin yansımasıdır.

Yakın zamanda hayata geçirmeyi planladığınız projeler nelerdir?

Yakın zamanda TRT ses sanatçısı alp aslan bey ile Türk Sanat Müziği konser projesi içerisindeyiz ayrıca Konya ve merama özgü bu koromuzu il dışında tanıtmak hatta yurt dışına da taşımayı çok istiyorum bu hedeflerimin de gerçekleşeceğine ve Türk müziğimizi geniş bir kitleye ulaştıracağıma tüm kalbimle inanıyorum

Topluluğun geleceği için hayaliniz nedir?

Hayalim, topluluğumuzun sadece Türkiye’de değil uluslararası sahnelerde tanınan Türk müziğin ve kültürünün en güzel şekilde temsil eden bir sanat yuvası haline getirmektir. Her performansın, her konserimizin dünya çapında bir yankı uyandırmasını ve meramın ruhunu her notada duyuran bir topluluk olarak global bir etki yaratmayı hayal ediyorum. Bu süreçte, sadece müzikle değil, birlikte üreten duyguyu paylaşan bir topluluk olmanın da gururunu yaşamak istiyorum

Müzik dünyasına adım atmak isteyen gençlere ne gibi tavsiyeler verirsiniz?

En önemli tavsiyem sabır ve disiplinli bir şekilde çalışmasıdır. Müzik yetenekten daha fazlasıdır; sürekli öğrenme ve kararlılık gerektirir. Ayrıca kendi kimliğinizi bulmaya ve farklı tarzları denemeye cesaret edin. Müzik yolculuğunuzda her anı bir fırsat olarak görün ve duygunuzu müzikle aktarabilmek için içsel özgürlüğünüzü keşfedin.

Muhabir: MUHAMMED ESAD ÇAĞLA