Eğitimci Yazar Mustafa Altuntaş Belçika, Almanya ve Lübnan gözlemlerini Konya Aydınlar Ocağı’nda anlattı. Konya Aydınlar Ocağı’nın düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde eğitimci yazar Mehmet Altuntaş Avrasya Gezi İntibalarını anlattı. İl Halk Kütüphanesi Salonundaki programda Belçika, Almanya ve Lübnan gözlemlerini paylaşan Altuntaş, “Suriye, Filistin, Lübnan çizgisini ihmal edemeyiz. Buralarla çok kuvvetli tarihi bağlarımız var” dedi.Belçika’nın İslam’ı resmi din olarak kabul ettiğine dikkat çeken Altuntaş Türklerin devlet kademelerinde temsil edilebildiklerini, Müslümanların çocukları için anaokulu ve diğer eğitim kurumlarının faaliyet gösterdiğini anlattı.Avrupa’daki diğer geziyi Almanya’ya yaptığını kaydeden Altuntaş, “Almanya'da geçmişte beş yıl görev yapmıştım. Bu gezimde de çalıştığım okulu ve kaldığım evi görme imkânım oldu. Almanya'nın gayri safi milli hasılası elli dört İslam ülkesinden daha fazladır. Ülkede şu an dördüncü nesil Türkler yaşıyor. İki buçuk milyon Türk ve seksen bin Türk işletmesi bulunuyor” dedi.

Fatih Sultan Mehmet kabri başında dualarla anıldı Fatih Sultan Mehmet kabri başında dualarla anıldı

LÜBNAN OSMANLI SANCAĞIDIR

Almanya’da camiler ve cemaatlerin camilerin faal durumda olduğunu ve olumlu anlamda gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Altuntaş, “Türk devleti orada ağırlığını hissettirmiş. İkisi hariç pek çok cemaatle pek önemli çalışmalar yapılıyor. Devletimiz oradaki insanlarımıza sahip çıkıyor” diye konuştu. Lübnan gezisine Adana'dan hava yoluyla başladıklarını ifade eden Altuntaş,” Lübnan bizim neyimiz olur? Osmanlı Sancağıdır. Suriye, Lübnan ve Filistin hattını ihmal edemeyiz. Konya'nın tarihini de Lübnan'dan gelen Marunileri yok sayarak yazamayız. Küçük bir Ortadoğu olan Lübnan’da on sekiz mezhep var. Sunnilerden başka Şii, Maruni, Rum Ortodoks, Dürzi, Melkani ve Protestanlar öne çıkıyor. Irk olarak da Çerkezler, Ermeniler, Kürtler ve Türkler göze çarpıyor” dedi. Filistinli öğrenci Amced Hawaşe’nin Filistin ve Lübnan tarihi ile ilgili bilgiler vermesinden sonra Lübnanlı Ali Farouk ülkesinin tarihi ve turistik yerleriyle ilgili fotoğraf gösterimi yaptı. Farouk, “Benim dedem Aslan Faruk 1661 yılında Konya'da vefat etmiş ama kabrini bulmamız mümkün olmadı” diyerek iki ülke arasındaki tarihi derinliğe vurgu yaptı.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: Birkan Bakay