Devletin zayıflamaya yüz tutması ve düşmanlarının entrikalarına ilave tarihte 1300 KAHTI olarak bilinen 1884-1887 yılları arasında gerçekleşen Anadolu'daki kıtlık ecdadımızı perişan etmeye başlamıştı .
Evdeki tüm insanlar ve hayvanların çalışarak hayatlarını zorda olsa devam ettirdiği bu yıllarda kıtlığın olması Anadolu insanına büyük sıkıntılar getirmişti , perişan etmişti.
FOTOĞRAF ALTI: Şehit çocuğu İsmail Doğaner'in kabri Konya Musalla Mezarlığında.
Anadolu insanı bu kıtlıklarla boğuşurken , arka arkaya savaşların patlak vermesi ile fedakar ve cefakar ecdadın bu savaşlardaki olağanüstü gayretlerini unutamayız .
5 Ekim 1853 tarihinde başlayan KIRIM HARBİ iki buçuk yıl sürdü ve 30 Mart 1856 tarihinde son buldu.
1 yıl sonra 24 Nisan 1873 tarihinde başlayan RUS HARBİ ( 93 HARBİ ) 3 yıl devam etti ve 3 Mart 1878 tarihinde neticeye varmıştı.
FOTOĞRAF ALTI: Şehit çocuğu Mehmet Ali Doğaner'in kabri Konya Musalla Mezarlığında.
Savaşlar arka arkaya devam etmekteydi. Nitekim 3 Şubat 1897 tarihinde başlayan YUNAN SAVAŞI ise bir ay sonra 4 aralık 1897 tarihinde Türk askerinin zaferi ile sonuçlandı.
Osmanlı'nın düşmanları boş durmadı .Arka arkaya saldırılar sürdü . 600 yılı aşkın bayrağını dalgalandıran Osmanlı 320 senedir dünya hakim olduğunu göstermişti.
Kıtlıklarla boğuşan Osmanlı'ya saldırmanın zamanı olduğunu bilen düşmanları seri saldırılar yapıyorlardı.
FOTOĞRAF ALTI: Şehit çocuğu Nazım Tulukcu uzun yıllar İzmit'e emniyet mensubu olarak görev yaptı.
Nitekim Yunan Savaşı sonrası Yemeni işgal hesapları yapan İngilizlerle 10 Kasım 1914 tarihinde başlayan YEMEN SAVAŞI , 1916 Haziran ayına kadar devam etti.
İngilizler’in entrikasıyla sıra Balkanlar’a gelmişti. Bulgaristan,Yunanistan ,Sırbistan ve Karadağ'ın taraf olduğu BALKAN SAVAŞI 8 Ekim 1912 de başladı ve 30 Mayıs 1913'te Osmanlı'nın Balkanları kaybetmesiyle son buldu.
Henüz 3 yıl dolmadan 28 temmuz 1914'te 1. CİHAN HARBİ patlak verdi .Dünyada ilk defa birçok ülkenin taraf olduğu bu savaşta hedef OSMANLI idi.
FOTOĞRAF ALTI: Şehit çocuğu Nazım Tulukcu ve hanımı Fatmaana Tulukcu'nun kabri İzmit'te.
Özellikle İngilizler’in entrikası ile başlayan bu savaşta Rusya ,Fransa, İtalya ve Yunanistan Osmanlı'ya karşı İngilizler’in yanında yer aldı.
4 yılı aşkın 1. Dünya Savaşı 11 Kasım 1918 tarihinde neticelenmişti.
28 temmuz 1914-11 Kasım 1918 tarihleri arasındaki ÇANAKKALE SAVAŞI nın 1 .Cihan Harbi içinde çok özel durumu olduğu hepimizce malum . Osmanlı en çok şehidimizi bu savaşta vermişti.
FOTOĞRAF ALTI: Şehit Halil İbrahim Doğaner'in hanımı Emine Doğaner'in kabri Konya Musalla Mezarlığında.
ARKA ARKAYA DEVAM EDEN 6 , SAVAŞTAN SONRA OSMANLI 3 CEPHEDE RUS, ERMENİ , İTALYA , FRANSA , İNGİLTERE , İTALYA VE YUNANİSTAN İLE SAVAŞARAK ADI ÜZERİNDE İSTİKLAL’İNE KAVUŞTU. 1853 YILINDA KIRIM SAVAŞI İLE BAŞLAYAN BU SAVAŞLAR SERİSİ 70 YIL SONRA 1923 YILINDA İSTİKLAL SAVAŞI İLE SON BULDU.
Osmanlı KIRIM Savaşı'nda 45.400 şehit verirken RUS ( 93 HARBİ ) savaşında 15.567 ŞEHİT verilirken ,400.000 Türk sivil , koalisyon güçleri tarafından öldürülüp 500.000'den fazla Türk ve Müslüman yerlerinden edilmişti.
1 ay süren ve Türk Ordusu’nun zaferi ile son bulan YUNAN SAVAŞI ’nda bile 2318 şehit , 9360 yaralı, 101 esir ve 1697 kayıp ile Osmanlı 13.476 gencini kaybetmişti .
FOTOĞRAF ALTI: Şehit Mustafa Tulukcu'nun babası Hasan (Ağa) Tulukcu'nun kabri Akören Kadıburnu Mezarlığında.
Anadolu'ya en uzak mesafede gerçekleşen YEMEN SAVAŞI’NDA ise 30.000 Osmanlı askeri şehit düşmüştü.
Her geçen gün artan Osmanlı düşmanlığı paralelinde çember daraldı ve saldıran ülke sayısı artarak 1914'te patlak veren 1. DÜNYA SAVAŞI’nda Osmanlı 3 milyona yakın kayıp verdi.
Bu savaşta iki ülke arasında antlaşma olmasına rağmen Bulgarlar Edirne'de Tunca Nehri’ne 100 metre mesafede olan 20.000 Osmanlı askerini serbest bırakmayarak açlıktan ölmelerine sebep oldular.
FOTOĞRAF ALTI: Şehit Mustafa Tulukcu'nun Hanımı Zeynep Tulukcu'nun kabri Akören Kadıburnu Mezarlığında.
Aynı şekilde Selanik Esir Kampı’nda olan 26.000 Osmanlı askerini antlaşmaya uymayarak serbest bırakmadılar ve onları göz göre göre şehit ettiler.
1.CİHAN HARBİ’nin en çetin cephesi ÇANAKKALE SAVAŞI’nda Osmanlı 57.310u şehit olmak üzere 213. 882 zayiat verdi.
4 yıl süren İSTİKLAL SAVAŞI’nda ise 662si subay 8505'i er olmak üzere 9167 şehit verildi.
Savaşta yaralanan 53 subay ve 1663 askerimiz ise savaş sonrası rahmetli oldular .
1853 YILINDA KIRIM SAVAŞI İLE BAŞLAYAN VE 1923 İSTİKLAL HARBİ İLE SON BULAN TOPLAMDA 70 YIL SÜREN SAVAŞLARDA ŞEHİT OLAN ECDADIMIZI UNUTMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL.
AZİZ ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ VATAN SİZE MİNNETTARDIR.
FOTOĞRAF ALTI: Şehit Vei Taşkın'ın oğlu Tevfik Taşkın'ın kabri Akören Kadıburnu Mezarlığında.
Tüm bu şehitlerin içinde Akörenli ecdadımızın olduğu da bizler için bir şereftir.
Malum olduğu üzere tüm bu savaşların olduğu zamanda SOYADI uygulaması yoktu . Kişi baba ve kendi ismiyle anılırdı.
Dolayısıyla şu andaki resmi kayıtlar bu şekilde geçmektedir.
Şu anda çalışmalarımızla tespit ettiğimiz 50'ye yakın AKÖRENLİ ŞEHİDİMİZİ size tafsilatlı bir şekilde ileteceğiz .
Şehidimizin adı – soyadı, doğum tarihi , baba ve annesinin adı , evliyse hanımının adı var ise çocuğu ve kardeşlerinin adınıda yazacağız.
Tafsilata girdikçe bizim gibi sizler de bu bilgilerin ne kadar önemli olduğunu göreceksiniz, böylece kendimizi ve yakınlarımızı daha iyi tanıyıp ecdada ne derece minnettar olduğumuzu kavrayıp onlara Fatiha okuyup, devlet millet değerinin nedenli önemli olduğunu tekrar hatırlayıp, akraba ve hemşehri duygularımız yükselişe geçecek , hepimiz bundan emin olalım.
FOTOĞRAF ALTI: Şehit Veli Taşkın'ın eşi Hanım Taşkın'ın kabri Akören Kadıburnu Mezarlığında.
İşte ibretlik bir örnek
1930lu yıllarda Akören'de Belediye Başkanlığı (Sarı) Mehmet Aydın'ın babadan dedesi Osman 1915 yılında Çanakkale Savaşı'nda şehit olur . Sonraki yıllarda ise 3 oğlu Hasan, İbrahim ve Halil’de şehit olurlar .
1934 Soyadı Kanunu ile şehit olan üç kardeşin çocukları farklı farklı soyad alırlar .
Şehit Hasan'ın çocukları Aydın , kardeşi İbrahim çocukları Soydemir , diğer kardeşi Halil'in çocukları Erdemir soyadını alırlar .
Aynı atanın çocukları olduğu halde farklı soyad aldıklarını bu sülalede kaç kişi bilmektedir.
Biz bunları ortaya çıkarıp yazalım ki yeni nesilde kimlerle akraba olduklarını öğrenip ecdat ve akrabalarını unutmasınlar.
Evlendikten hemen sonra bizim dedemiz Mustafa Tulukcu, Çanakkale Savaşı sonrası 1. Cihan Harbi’nde şehit olur. Tek oğlu rahmetli Nazım Tulukcu babasını görmemiştir. Şehitlik haberi geldikten sonra aslı Ersoy’lardan olan Zeynep nenemizi çelebisi Mehmet Tulukcu dedemiz alır ve ondan da Hasan Tulukcu babam doğar , dolayısıyla babam rahmetli Nazım amcamızla anneden , Akif, Osman amcamızla babadan kardeştiler.
Şu anda bunu benim çocuk ve torunlarımdan bile bilmeyenler var.
FOTOĞRAF ALTI: Şehit Veli Taşkın'ın oğlu Ömer Taşkın Akören Orta Mezarlıkta.
Geçenlerde amca oğlu rahmetli Mehmet Tulukcu abimin 2 oğlu 41 yaşındaki Rahmi ve 35 yaşlarındaki Osman Tulukcu yeğenlerle çay içerken Şehit Mustafa Tulukcu dedemizden bahsettim.
Verdikleri cevap enteresan
-Valla Muzaffer abi biz bunu ilk defa duyduk.
Bunları yazalımki hepimiz Yunus Emre'nin ifadesi ‘‘ İLİM , İLİM BİLMEKTİR. İLİM KENDİNİ BİLMEKTİR. SEN KENDİN BİLMEZ İSE BU NE HALDİR ’’ özdeyişine layık olalım.
DEVAM EDECEKTİR...