Akören’in şirin beldesi: May

Bu çalışma Kayasu Tarihi’ne ait genellikle somut olmayan kültürel mirasımızı gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla erdem açısından yapılmış bir çalışmadır.

1-69

FOTO ALTI: Abiyalar sülalesinden Hacı Hafız Abdurrahman Dişbudak.

Biz bu konuda görevli arkadaşlar bir tohum atıyoruz, bizden sonra gelecek kuşaklara bir armağanımız olsun.

Unutmayalım, ömrün anılmaya değer kısımları bir tarihtir.

“Hangi tohum yere atıldı da yeşermedi.”

Yaşanmış kültürel mirasımızı, değerlerimizi, hasletlerimizi bir gün mumla aramak zorunda kalabiliriz. O zaman iş işten geçmiş olacak. Nesillerimizi emperyalizmin klavye tuşları arasında öğütülmüş bulacağız. Allah muhafaza.

Hatırlamak bize varoluşumuzun yolunu açar. Geçmişimizi, kökümüzü, soyumuzu, sülalemizi hatırlamazsak yokuz demektir.

2-65

FOTO ALTI: Avukat Mehmet Dadak RTÜK Üyeliği yapmıştı.

KAYASU’NUN (MAY) KURULUŞ VE TARİHÇESİ

Tarihin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Konya, Fryg’ler devrinde önemli bir merkez, daha sonra da (MÖ 561-554) Lydia ve daha sonra perslerin eline geçer.

 Büyük İskender’in bütün Anadolu’yu ele geçirmesinden sonra ise Konya, (MÖ 323) Büyük İskender’in generallerinden Lysımachos’un kurduğu devletin sınırları içerisinde yer almıştır. Daha sonra Bergama Krallığı toprakları içine giren Konya ve Bölgesi (MÖ 133) İkonum adıyla Roma İmparatorluğu’nun sınırları içerisinde yer almıştır.

3-58

FOTO ALTI: Abiyalar sülalesi Ellezin Ali

Hristiyanlığın ilk yıllarında (MS 47-53) Hristiyan havarilerinden St. Paul, mahallemizin kuzeyindeki Lystra-Gilistra (Hatunsaray) kentine gelmiş ve onun bu bölgeye yerleşmesi ile bölge Hristiyanlık dininin bir merkezi haline gelmesine neden olmuştur.  St. Paul’un mezarının da burada olduğuna inanan Hristiyanlar, bölgeye özel önem vermektedirler.

Konya ve bölgesi (MS 395) yılında Bizans İmparatorluğu’nun tanınmış ve önemli merkezleri arasına girmiştir. Mahallemizin doğusunda bulunan Aşağı May mevkiindeki Büyük Hüyük ve Küçük Hüyük’teki tarihi kalıntılar, bölgenin önemini gözler önüne sermektedir.  Rivayetlere göre, 1071 de Malazgirt Savaşı ile Anadolu’nun Türklerin eline geçmesi üzerine Türk boyları akın akın Anadolu’ya gelmeye ve yerleşmeye başlar.  Kayı Türklerinden bir boy da, tarihi Konya – Antalya ulaşım yolunu takip ederek Aşağı May mevkiine yerleşirler.

4-54

FOTO ALTI: Emekli Müftü Kamil Adil Çalış.

Burası; Kanlı Deresi, Köy Deresi, Bağların Dere ve Ulu Dere gibi derelerin birleştiği bir noktadır. Arapça kökenli bir kelime olan adından da anlaşıldığı üzere “MAY” ismi; bol su, sulak, güzel su ve şifalı su anlamlarını taşımaktadır. Kayasu (May) 1914-1926 yılları arasında Akören Nahiyesi ne bağlı bir köydü.  Anadolu’nun İslamlaşması ile beraber Horasan’dan gelen kafilelerden 6 (altı) aile May’a yerleşmiş. Bu yerleşen kafilelerin Seyyid Harun Veli ve kardeşi Körpe Seyyid’in (Bedreddin) kafilesi ile gelenlerden olduğu tahmin edilmektedir.

5-42

FOTO ALTI: Geçmiş yılların Kayasu Muhtarı Mehmet Yarım.

Bu durumu Kayasu Eğitim Kültür Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Süleyman Ergün dedesi Ali Ergün’den dinlemiştir. Ayrıca May’da belli bir süre öğretmenlik yapan rahmetli Akörenli Mehmet BAĞCI köy hakkında bu şekilde bilgiler aldığını belirtmiş ve bunu Körpe Seyyid şenliklerinde gelen misafirlere kürsüden May hatıraları olarak anlatmıştır. Hatta Rahmetli Mehmet BAĞCI Öğretmen gelen sülaleleri isim isim saymıştır.1960’lı yıllarda İçişleri Bakanlığı’nın yer adlarını Türkçeleştirme çalışmaları neticesinde ‘MAY’ ismi ‘KAYASU’ olarak değiştirilmiştir.  Ancak bu isim halk arasında pek rağbet görmemiş halen ‘MAY’ olarak telaffuz edilmektedir. Konya şehir merkezinin güneyinde yer alan Kayasu Mahallesi’nin doğusunda Akören, batısında Seydişehir, güneyinde Bozkır, kuzeyinde Meram ilçeleri ile çevrilidir. Aynı zamanda üç tarafı dağlar ve tepelerle çevrili şirin bir beldedir.  Denizden 1200 metre yükseklikte bulunan mahallede İç Anadolu Bölgemizin tipik kara iklimi hüküm sürmektedir. Yazları oldukça sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve kar yağışlıdır.

6-50

FOTO ALTI: Hafız Ömer Ali Karlı.

Bitki örtüsü: güneyinde yer alan Çal Dağı bölgesinde; ardıç, meşe, dişbudak ve alıç ağaçları ile kaplı iken, kuzey, batı ve güney kısmında yer alan Karataş bölgelerinde ise meşe ağaçları ile kaplı doğal bir görünüm sağlamaktadır. İlçemiz Akören ilçemize 13 km, İlimiz Konya’ya ise 65 km uzaklıkta bulunmaktadır.

7-44

FOTO ALTI: Dikiciler Sülalesi piknikte hasret gideriyor.

KAYASU’DAKİ SÜLALER VE SOY İSİMLERİ

1-Abıyalar-Dişbudak

2-Ali Çavuşlar-Çavuş

3-Bacılar-Yazar

4-Cüceler-Kayık

5-Çakıcılar-Yerli

6-Dağlılar-Kılıç

7-Dikiciler-Güçlü

8-Gınalılar-Sevindik 

9-Elifler-Buğday

10-Fıkmalar-Konmuş

11-Güccüalilar-Ergün

12-Hacı Ahmatlar-Öztaş

13-Canaliler-Can

14-Hacı Efendiler-Yalçın

15-Hatıplar-Eruyar

16-İğililer-Satır

17-Küçükoğlanlar-Akbayrak

18-Mahmutlar-Yıldırım Ve Kayayağmur

19-Memiş Hocalar-Çalış

20-Mevsutlar-Güngör

21-Musalar-Solak

22-Nalbantlar-Pancar

23-Sarı Osmanlar-Sarı

24-Ürkütler-Ürküt

25-Tosunaliler- Tosun

ŞEHİTLERİMİZ:

Şehit J. Uzm. Çvş. Hamdi KARAGÖZ:

12-39

Doğum Tarihi: 18.11.1988

Doğum Yeri: Kayasu

Baba Adı: Tahir

Ana Adı: Keziban

Askerlik Şubesi: Akören/KONYA

Sicili/Tertibi: 2009/868

İlk Görev Yeri ve Yılı: Iğdır – 2009

Medeni Durumu: Evli ve bir çocuk babası

İlköğretim tahsilini Kayasu’da Lise tahsilini ise Akören İlçemizde tamamladı. Askerlik sonrası ‘Uzman Çavuş’ olarak tezkere bıraktı. Babasının yeşil gözlüsü, askerliğe ve vatan hasretine yangın yapısı ile askerliğe adanmış bir ömrü vardı. Hiç adam seçmez, gani gönüllü idi. İlk görev yeri Ağrı Komando toplanma bölüğüydü ve burada 15 gün kaldıktan sonra 5 yıl boyunca görev yapacağı Iğdır iline görevlendirildi. Iğdır dan sonra Ordu ili Fatsa İlçesine görevlendirildi. Yaklaşık iki yıl görev yapmış olduğu Ordu-Fatsadan geçici görevlendirme ile Ordu-Mesudiye ilçesine bir operasyon için görevlendirildi. Operasyonun bitmesine rağmen kendi isteğiyle üç gün daha görevde kalmak istemiştir. Demek ki ilahi bir güç –kuvvet ona kucak açmış ki şehitlik ona nasip olacaktı.

Birleşik Kamu-İş, 1 Mayıs’ı coşkulu kutladı Birleşik Kamu-İş, 1 Mayıs’ı coşkulu kutladı

Şehadetle Sonuçlanan Olayın Özeti: Ordu-Mesudiye İlçesi Topçam Mahallesi Kertin mevkiinde icra edilmekte olan operasyon esnasında, 31 Temmuz 2016 günü saat 12:30 sularında, bölücü terör örgütü mensupları ile çıkan silahlı çatışma sonucunda şehit olmuştur.  Şehidimizin 2011 doğumlu ‘Bera’ isminde bir kızı bulunmaktadır. Bizlere emanetleri olan kızı Bera ve muhterem eşine sağlık-sıhhat ve afiyetler diliyoruz. Kayasu mezarlığımızda metfun olan şehidimizin ismi de Kayasu İlköğretim Okulunda “Şehit Hamdi Karagöz İlköğretim Okulu” olarak yaşatılmaktadır. 

Şehit Polis Memuru İsmail YALÇIN:

8-41

Doğum Tarihi: 1985

Doğum Yeri: Konya 

Baba Adı: Süleyman

Ana Adı:

Askerlik Şubesi: Akören/KONYA

İlk Görev Yeri ve Yılı: 07 Ekim 2013-22 Şubat 2016 tarihleri arasında Konya Beyşehir İlçesi Şehir İçi Trafik Büro ve Polis Merkezi Amirlikleri bünyesinde görev yapmıştır. Köyümüz şehitlerinden ne mutlu bizlere ki bizim de günümüz şehitlerinden biri “Allah bizi şefaatlerinden mahrum etmesin.”

Şehit İsmail Yalçın Merhum İsmail Yalçın abimizin torunu, merhum Süleyman Yalçın’ın 3 oğlundan ortanca olanıdır. Konya eşrafından Turizm işletmecisi Yalçın Han’ın kurucusu Mesut Yalçın’ın da amca oğlu sudur.  Zeki, espiritüel, duygusal ve hayat dolu bir yaşama sahipti. Ne yazık ki bu dünyada yiyip-içeceği, görüp-göreceği, giyip-giyeceği bu kadarmış ki, Allah ona baki kalacak Şehadet Makamını nasip etti.

İlk görev yeri Bingöl çevik kuvvette çalışırken girmiş oldukları bir çatışmada sekiz arkadaşı şehit düşmüştür. Kendisi bu çatışmadan üç gün önce çocuk şube müdürlüğüne görevlendirilmişti. Daha öncede görevli olduğu polis otosuna düzenlene bombalı saldırıyı yara almadan atlatmıştı.

9-36

FOTO ALTI: Tosunaliler Sülalesi muhabbette.

Bingöl görevlerinden sonra tayini Konya-Beyşehir ilçesi Trafik Şube Müdürlüğüne çıktı. Beyşehir ilçesinde Trafik Polisi olarak görev yaparken gariban köylülere kesilen trafik cezalarını içine sindiremediğinden tayinini Konya merkeze çıkarttırdı. Asayiş Şubesi'ne bağlı Yunus timlerinde görevli çalışırken şehit olma duygusu içine doğmuşçasına arkadaş, eş ve dostlarına “ben şehit olacağım, Allah da bana bunu nasip edecek” dediği bilinmektedir.

10-36 FOTO ALTI: Kayasu’nun efesi İbrahim Ergün.

Şehadetle Sonuçlanan Olayın Özeti: Konya'nın Karatay ilçesi Küçük Kumköprü Caddesi'nde 26 Eylül günü, Asayiş Şubesi'ne bağlı Yunus timlerinde görevli polis İsmail Yalçın ve Onur Gözübüyük, 42 A 4832 plakalı motosiklet ile devriye görevi yaparken, plakası belirlenemeyen beyaz renkli bir otomobili şüphe üzerine durdurmak istedi. Sürücü 'Dur' ihtarına uymayıp kaçınca, polisler takibe başladı. Kovalamaca sırasında motosikleti kullanan polisl İsmail Yalçın, otomobilin önünü kesmek istedi. Bu sırada M.K.'nin kullandığı başka bir otomobil, sola manevra yapmak isteyince, araca sürtünen motosiklet kontrolden çıkıp yolun kenarındaki ağaca çarptı. 7 gün yaşam mücadelesi veren ve beyin ölümü gerçekleşen polis memuru İsmail Yalçın 33 yaşında tedavi gördüğü hastanede şehit olmuştur.

11-36

FOTO ALTI: Kayasu’nun kırık-çıkıkçısı İzzet Yarım.

Şehadetinden önce beyin ölümü gerçekleşen Şehidin kalbi dışında tüm organları bağışlanarak üç kişiye hayat vererek şehadete yürümüştür. Kabri Şerifleri Konya Musalla Bağları Polis Şehitliğinde sekiz yıl önce şehit olan mesai arkadaşı ile kucak kucağa yatır vaziyette metfundur.  Allah ondan razı olsun. Şehitlerimiz Hamdi Karagöz ile İsmail Yalçın hatıralarına izafeten Köyümüz Kuzanlar mevkiine bir adet Şehitler Çeşmesi yapılmıştır. Ayrıca, Beyşehir Belediyesince ilçenin en büyük parklarından birine şehidimizin ismi verilerek “Şehit Polis İsmail Yalçın Parkı” olarak yaşatılmaktadır. 

13-31

FOTO ALTI: Kayasu’nun meşhur hocası Mısır El Ezher Üniversitesi mezunu Mustafa Çaltaşı.

ŞEHİT TOMBİK MUSTAFA

İğililer den merhum Mustafa ve Ömer Satır kardeşlerin amcaları, Ahmet Satır’ın kardeşi olan üç kardeşten biri olan şehidimiz hakkında bildiklerimiz oldukça zayıftır.

14-34

FOTO ALTI: Hafız Mehmet Doğaner.

Çanakkale savaşlarına bir haftalık evliyken katılmış, gözünü budaktan sakınmayan gözü pek, atak, cesur ve fiziki olarak iri yapılı oluşu kumandanlarının gözünden kaçmamış, kendine yaver olarak bayraktarı yapmıştır. Ani çıkışları, cesurane davranışları nedeniyle kumandanı onu sık sık uyarmış, ama, bayrak elinde şehit olma övüncünü yaşamasına engel olamamıştır.

15-22

FOTO ALTI: Konya Aziziye Camii imam hatiplerinden Lokman Eruyar.

Künyesini köyümüze getiren arkadaşı şehidin son sözlerini şöyle aktarmıştır. “Bir keklik aldım kafeste kaldı, bir çift öküz aldım çifte koşmadan ahırda kaldı ve birde gelin aldım bir haftalık gelin iken evde kaldı.” diyerek, şehit olmuştur. Künyesinde ne mi vardı? Bir çift kundura birde fes!... Ruhu şad olsun, şefaatinden bizleri eksik etmesin. Bu asil ve kahraman şehitlerimiz, dünya heveslerini vatan uğruna tercih ederek şehadet mertebesine yükselmişlerdir. Ruhları şad olsun, bizleri de şefaatlerinden mahrum etmesinler. Böyle şehitlerimiz olduğu için, milletimiz adına; gururluyuz, övünüyoruz. Şehitler Ölmez, Vatan Bölünmez.

16-21

FOTO ALTI: Şehitler Çeşmesi Akkise Yol ayrımı Kuzanlar Mevkiinde.

MUZAFFER TULUKCU