Önceki günlerde ilçe ziyaretlerimiz oldu.
Vatandaşlarla konuşma fırsatımız da…
Üreticilerden bahsediyorum…
Üretici dertli…
Yağış yok…
Nasip ama su getirme projesinin hızlıca devreye alınması gerekiyor.
Zira…
Konya Ovası’nın susuzluğu Türkiye’yi etkiler.
Zira, hububat başta olmak üzere tarım ve hayvancılık ürünlerinin büyük yüzdeleri Konya’da yetişiyor.
Geçtiğimiz günlerde Konya’da bir ziraat odası başkanı “Bize su getirin Türkiye’yi doyuralım” demişti.
Bunun tersini düşünün…
‘Konya Ovası üretemez ise Türkiye aç kalır’
O zaman…
Bu yıl yağışların yetersiz ve zamansız olması, Konya Ovası’nın üretimdeki sıralamasını çok büyük ölçüde etkileyecek.
Allah korusun…
Kıraç araziler şimdiden hasattan umudu kesmiş.
Diyorlar ki; yağışların yetersizliği hububat ekili tarlaları sıfırladı.
Peki sulu araziler…
Onlar da endişeli ama yine Konya Ovası’nın ağırlığını kaldıracak olan da sulu araziler.
Endişe mi?
Her yıl 3-4 su ile hasat edilen tarlalar şimdiden 4’üncü suyu almasına rağmen ‘yüz ağartacak bir duruma gelmemiş’
Bu ne demektir?
Maliyet yüksek olursa tüketiciye de yüksek yansır.
Devletin fiyat belirlemesi bile yeterli gelmez.
Ürün az olursa, üretici yüksek maliyetle ürettiği ürünü kolay kolay satmaz.
Bunlar en kötü senaryo…
Bu senaryolara maruz kalmamak için neler yapmalı?
Su…
Konya Ovası’na suyu getirmeli.
İvedi…
Bu konuda çok fazla çalışma yaptık.
Basın olarak diyorum…
Haberler yaptık, yapıyoruz.
Köşe yazıları…
Programlar…
Lakin…
Henüz bir adım atılmış değil.
Kardeşim, Konya’nın 15 tane vekili var. Bunu hiç gündeme getirmiyorlar mı?
Bununla ilgili çalışmalara kulak mı tıkıyorlar?
Ziraat odaları bas bas bağırıyor.
Neden sessiz kalınıyor?
Anlayabilmiş değilim.
Bildiğim kadarıyla meclis bünyesinde ‘Kuraklık ve Çölleşme Komisyonu’ kuruldu.
Fakat bir adım yok.
Önemli bir komisyon…
Hatta su getirme çalışmaları ile birlikte iki başlığı daha hayata geçirmemiz lazım.
Kuraklığa dayanıklı (Bölgesel ürün çeşitliliği) ürünler…
Bir de…
Yerel yönetimler ya da devlet eliyle atıl arazilerin kullanımı.
Atıl arazilerin üretime kazandırılması çalışması devlet eliyle yapıldı ama şu anda bile yüzlerce dönüm arazi halen kullanılamıyor.
Demek ki gözden kaç bir durum var.
Dedim ya…
İlçeleri geziyoruz diye…
Görebildiğimiz kadarıyla atıl durumda olan yüzlerce dönüm arazi var.
Kardeşler arasındaki anlaşmazlık ya da farklı nedenlerden dolayı ekilemeyen araziler bizim geleceğimizi riske ediyor.
Bu arazileri devlet eliyle ekin.
Hızlıca hem de…
Bizim hem bölge hem de ülke olarak böyle bir lüksümüz yok.
Neyse…
Bir de, Konya’ya su getiremiyorsanız suyu az tüketen ürünler ekin ya da ektirin.
Bölgesel farklılıkları göz önünde bulundurarak…
Zira bu yıl kuraklıktan dolayı kıtlık yaşanabilir.
Ben demiyorum…
İşin uzmanları böyle diyor.
Hadi artık bu konuda adım atalım.
Geç kalmadan…
Yoksa…
Konya Ovası kuruyacak!
Çözüm nasıl olacak?
Konya Ovasına su getirerek…
Getiremiyorsanız…
Alternatifleri devreye sokun.
Adım atın…
Geç kalmayın…
