Dr. Kâmil UĞURLU

Mimar

 

Yenigün Gazetesi'ne ancak şansımız olursa veya Konya'ya geldikçe ulaşabiliyoruz. Elektronik kanalları rahat kullanamadığımız için de bu vasıflı gazeteyi takibedemiyoruz.

Yenigün'ün Konya'yı dürüstçe değerlendirdiği ve üç sayı devam eden özel dosyaları okuyunca, bu şehri, bu gerçekten mübârek şehri şimdiye kadar bu derece kapsamlı ele alan bir yayına rastlamadığımızı düşündük.

Konya'yı, bu şehirde yaşayan yaşamayan herkes sevmektedir. Bir metropol düşünün ki, orada olması kaçınılmaz olan problemler, pislikler, kargaşa ve kaos, bu metropolde yaşanmasın.

Veya hissedilmesin. Bu, olacak şey değildir. Bunun için şehri yönetenlerin en büyük idarî otoriteler ve yönetim dâhîleri olması asla yetmez. Bu durum ancak o şehrin, o metropolün üstünde bir kutlu elin olmasını gerektirir ki, bu durum Konya'da -hamdolsun- mevcuttur. Hz. Pîr'in şehre iltimâsı gözle görülür seviyededir. Caddelerinde dolaşırken insanların şakaklarını okşayan huzur rüzgârı, Dergâh'tan esmektedir.

Bunu, burada yaşayanlar çok iyi bilirler.

Gazeteyi yayınlayan ve dosyaları hazırlayan Mustafa Arslan'ı basın hayatının başındanberi tanırız. Gazeteciliği profesyonelce yapan ve bilen ve onun onurunu her şeye rağmen koruyan, haysiyet sahibi bir insandır. Şehirle ilgili yaptığı tesbitler, teklifler, kanaatler, seviyeli bir gözün ve Konya'yı seven, ayrıca meseleyi bilen insanların yapabileceği tesbitlerdir.

Tenkit ederken, kendini bir tepeye taşıyan, her şeyi ve herkesi oradan görüp değerlendiren ukâlâ insan tipi bizde yaygındır. Ama meseleyi dürüstçe ve iyi niyetle değerlendirip, onu hatasıyla, sevabıyla sâkince ortaya koyan azdır. Belki, kendilerinin dikkate ve ciddiye alınmayacaklarını, önemsenmeyeceklerini düşündükleri için ortaya çıkmazlar, fikir beyan etmezler. Olayları kritik edenler ya kendilerini “en çok bilen” mevkisine koyup, atarak-tutarak, kırıp-dökerek söylerler söyleyeceklerini. Veya bayağılaşırlar. Argo tabiriyle “yağcılık” ederler. Böylelerinin söyledikleri, yağladıkları insanları bile inandırmaz, tatmin etmez.

Yenigün'ün bu yayını, bu son iki durumun ikisinden de münezzehtir. Aklıbaşında, dürüst ve münevver bir şehirlinin tespit, tenkit ve teklifleridir ki, fevkâlade önemlidir ve mutlaka dikkate alınmalıdır:

* Gerçekten şimdi tam zamanıdır. Yeni bir Konya'yı inşa etmek için şimdi tam zamanıdır. Bütün imkânlar elindedir ve önündedir Konya'nın. Konya'yı seven ve üzerine titreyen bir yönetim, bir hükümet ve bir başkan vardır. Ve bu kısmet her şehre nâsibolan bir şey değildir. Tarihin, Hz. Pîr'in yüzüsuyu hürmetine bu güzel şehre sunduğu harikûlâde bir kaderdir. Değerlendirilmelidir. Şehir ve şehircilik yeniden keşfedilmesi gereken konular değildir. Yapılacak olan, bu tarihî fırsatı değerlendirip, şehre lâyık olduğu yeni misyonları yükleyip, şimdiye kadar olduğu gibi, iyi niyetle meseleyi takip etmektir. Bu konuda yardıma hazır, bu şehri seven birçok kişi ve birçok merkez vardır. Fisebilillâh, ellerinden geleni sunacakları açıktır.

Gazetenin yaptığı tesbitlerin tamamı doğrudur ve değerlendirmeler objektiftir. 

* Şehrin stres noktaları için tedbir almanın zamanıdır, hatta biraz gecikilmiştir. Bu noktalar için verilecek kararların uygulanabileceği belki en son tarih bugünlerdir. Yarın geç olabilir veya daha pahalı olur. Raylı sistem için, metro için bundan otuz sene önce bâzı (?????????? iyiniyetli) kişiler bu konuyu gündeme getirip ortaya çıktıklarında tebessümle karşılanıp, hayalperestlikle suçlanmışlardı. Dün gibi hatırımızda ve kayıtlardadır. Şimdi biraz pahalı ve zor olsa da gündeme geldi ve elbette çok iyi oldu. Uygulamada bazı yanlışlıklar olsa da, onlar zamanla düzelecektir.

* Göz göre göre çürüyen varlıklarımız mevcuttur. Mal sahibi olan kurumlar Belediyelerden, Belediyeler ise bu kurumlardan ve bürokrasiden çekinmekte, meselenin sorumluluğunu dirice üzerine alıp sürükleyecek birileri ortaya çıkmamaktadır. Ve durum sürüncemede kalkmaktadır. İyi niyetle ve yapıcı bir tarzda ele alınıp masaya yatırıldığı takdirde çoğunun en geç altı ay içinde çözülmesi mümkündür.

Ve altı ayda şehir bu mezbelelikten kurtarılabilir ve milyonlarca liralık girdi sağlanabilir.

Efendim, hülâsa şudur:

Konya'yı seven, iyi niyetlerle onu daha fazla mâ'mur etmeye çalışan mevcut Konya Belediyeleri, tarihin onlara ve Konya'ya sağladığı imkânları değerlendirip, Yenigün'ün bu hârika çabasına, önce kulak, sonra omuz vermelidir.

Kârlı çıkacak olan sâdece şehirdir, şehirlidir ve memlekettir, vesselâm..