Tartışmalar bitmiyor.

İddialar, kara propagandalar, çürümüş zihinlerin oyunları sona ermiyor!

Bir yanda ömrünü davasına adamış bir lider, diğer yanda menfi duygulardan beslenen mahfiller... 

Bilge Lider Devlet Bahçeli... Her zaman devletin ve milletin yanında oldu.

Kendi deyimi ile; “Önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” düsturu ile hareket etti, bu çizgisinden hiç sapmadı.

Üzerine çok gidildi, türlü operasyonlara maruz kaldı. Yılmadı, yıkılmadı...

Son 2 yılda MHP içerisinde kaymalar arttı. 

Devlet Bahçeli'ye koltuk sevdalısı dediler, yapıştı dediler, anlamadılar...

Konya'da bir konuşmasında, “İçimizden bir aday çıksın karşıma, buyursun” dedi dinlemediler.

Amacının koltuk sevdası değil, partisine ve davasına yapılan operasyonlara karşı durduğunu bilemediler.

Tüm yapılanlara rağmen davasına ve milletine sırt çevirmedi. Nifak tohumları ekmeye çalışanlara fırsat vermedi. 

Tüm bunlar yaşanırken; taban-tavan tartışmaları çıkarıldı hep. “Taban farklı, tavan farklı düşünüyor” denildi. Oysa tavanı var eden tabandı, bilemediler!

MHP içerisinde kaynamalar yaşanırken, ülkeyi de yakmaya çalıştı hain emeller. 15 Temmuz süreci yaşandı. Türk milleti hain bir planla karşı karşıya kaldı. 

MHP Lideri Devlet Bahçeli yine Türk milletinin yanında oldu, davasının gereğini yaptı. Koltuk sevdalısı diyerek onu istemeyenler; “Yine yanlış yaptı” dedi, 15 Temmuz'u “oyun” olarak gördü. 

**

15 Temmuz'un arkasından yeni anayasa konusunu gündeme getirdi Devlet Bahçeli. Ona karşı muhalif olanlar yine anlam veremedi... AK Parti ile anayasa üzerinde çalışıldı, uzlaşıldı, Meclis'ten geçirildi, halkoylaması süreci başlatıldı. 

MHP, AK Parti'leşti dediler, eleştirdiler... 

Muhalif sesler daha çok yükseldi. Devlet Bahçeli yeni anayasaya, “Benim 1 oyum var o da 'Evet' diyerek MHP'nin duruşunu söyledi.

Yükselen karşı sesler, “Devlet Bahçeli tabanı serbest bıraktı” yorumlarıyla algı oluşturmaya çalıştı. 

Devlet Bahçeli ve partisi, tüm sesiyle bağırdı; “Ülkücüler evet diyor” dedi. 

Algılar yine yıkıldı. Devlet Bahçeli'nin evet'i aslında MHP'nin evet'iydi, herkes daha iyi anlamış oldu!

MHP'de sular durulmadı hala durulmuyor. Daha önce yaşatılan ve yukarıda bahsettiğim “Taban, tavan” tartışmalarını çıkarttılar yine!

16 Nisan'da “Ülkücüler hayır diyor” diye bağırdılar!

Hala bağırıyorlar. MHP'yi bilmeyen yazarlar, çizerler de dahil oldu sürece. Yüzde vermeye başladılar. “MHP tabanı yüzde 70 hayır” der dediler! Tabanı yere basmayanlar, oradan oraya uçmaya kalkışanlar, konjonktüre göre hareket edenler, MHP tabanının sesi olmaya kalkıştı! Kalkışmaya da devam ediyor! 

MHP İl Başkanı Murat Çiçek'in bir ifadesi var, geçtiğimiz haftalarda bir sohbetimizde söylemişti; “Bunların sayısı az ama sesleri çok çıkıyor!” 

Doğrudur, “Ülkücüler hayır diyor” diyenler, Devlet Bahçeli'ye “koltuk sevdalısı” diyenlerle aynıdır. Onların da sayısı salon toplantılarında görülmektedir... Sosyal medya siyasetiyle sesleri çok çıkıyor o kadar! MHP'yi bilmeyenler de, bunları bir şey zannediyor, “MHP yüzde 70 hayır diyecek” diyor. Yanılıyorsunuz!

**

Tüm bunları düşünenler, yazanlar, teşkilatın sesine neden kulak vermiyor? Günlerdir açıklamalar geliyor, “Devlet Bahçeli'nin yanındayız” mesajları geliyor yurdun dört bir yanından. Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz ve Eski Ocak Başkanları “İlle de Devlet ille de Evet” diyor. Gözünüz mü kör? Kulağınız mı sağır?

Konya'dan Ankara'yı, İstanbul'u görmüyor, duymuyorsanız; Konya da bağırıyor!

Konya Ülkü Ocakları, Konya Ülkü Ocaklılar, Konyalı ülkücüler “Devlet diyor evet” diyor! 

Önceki gün basın toplantısıyla yenilediler bu duyguları...

Konya Ülkü Ocakları Başkanı Hasan Koçhan ve önceki dönem Konya Ülkü Ocakları başkanları, birlik oldular ve açıklama yaptılar. Devlet Bahçeli'nin yanlarında olduklarını ifade ettiler. 

“Yılmayacağız, yıkılmayacağız” dediler. 

Sesleri gür, görüntüleri fazla! Hala görmüyorsanız sorun sizdedir! 

Sonuç olarak; Ülkücüler 'Devlet' diyor, 'Evet' diyor! Bunu göz ardı etmenin, farklı algılar peşinde koşmanın anlamı yoktur. Kimseye bir faydası da yoktur! Sevgi, saygı ve dua ile...