Evet değerli dostlar bugün sizlere Mevlâna ve Hacı Bektâş-ı Velî arasında geçen çok güzel bir hikâyeyle başlamak istiyorum. Eski zamanlarda adamın bir tanesi kötü yoldan para kazanmış ve bu parayla kendisine bir tane inek satın almış fakat bir süre sonra yaptıklarından pişman olmuş. Hiç değilse iyi birşey yapmış olmak, kendini iyi hissetmek için o ineği aynı zamanda o zamanlar aşevi olarak da görev yapan bir dergâha bağışlamaya karar vermiş. Adam Hacı Bektâş-ı Velî'nin dergahına gitmiş durumu ona anlatmış. Fakat Hacı Bektâş-ı Velî ineğin kötü yoldan kazanılan parayla alındığı için bu kurbanı kabul etmemiş ve helal değildir demiş. Bunun üzerine adam Mevlevî dergâhına gitmiş ve aynı durumu Mevlâna'ya anlatmış. Mevlâna ise kurbanı kabul etmiş. Adam aynı şeyi Hacı Bektâş-ı Velî'ye anlattığını fakat onun kabul etmediğini söylemiş. Mevlâna'ya bunun sebebini sormuş. Mevlâna aynen şöyle demiş; "Biz bir karga isek Hacı Bektâş-ı Velî şahin gibidir, öyle her leşe konmaz. O yüzden senin hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmez." Adam bu cevabın üzerine üşenmemiş Hacı Bektâş-ı Velî'nin dergâhına yeniden gitmiş. Ona Mevlâna'nın kurbanı kabul ettiğini söylemiş ve bunun sebebini sormuş. O da şöyle cevap vermiş; "Bizim gönlümüz bir su birikintisiyse Mevlâna'nın gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden bir damlaya bizim gönlümüz kirlenebilir fakat onun engin gönlü kirlenmez. Bu sebepten dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir." der. İşte bu hikâyede anlatıldığı gibi bizler birbirimizi yermek, haset etmek, kıskanmak yerine bu iki bilge kişi gibi tevâzu ve incelik sahibi olduğumuzda yaşadığımız toplum çok daha güzel olacak ve kötülüklerden uzak bir hale gelecektir. Tevâzu; bir insanın kendini başkalarından daha büyük, daha üstün, daha önemli ve daha değerli olarak görmemesi halidir. Soyu, malı, makamı, gücü, şöhreti, eşi, dostu, boyu, ilmi, takvası ne kadar iyi durumda bulunursa bulunsun, bütün bunları yok sayıp kendini başkalarından üstün ve önemli görmemek tevâzunun temelini oluşturur. Diğer ahlâki değerlerde olduğu gibi tevâzu konusunda da aşırılığa mahal yoktur. Tevâzu sahibi dostlarınız varsa etrafınızda onları kaybetmemek için elinizden geleni yapın. Çünkü onlar nadir bulunan insanlardır. Rabbim böyle dostları çoğaltsın. Bizlere de böyle değerlerin kıymetini bilmeyi nasip etsin.