40 yılı aşkın bir süre önce atılan temelleri, Türkiye'de parmakla gösterilecek olan fakülteleri, alanında uzman öğretim üyeleri, sayıları 80 bine yaklaşan öğrencisi, devasa eğitim kampüsü ile Selçuk Üniversitesi Türkiye'nin önde gelen üniversiteleri arasında yer alırken; dünya genelinde de hatırı sayılır bir yer tutuyor. 

Seçme ve seçilme hakkının kullanılarak, demokrasinin bir gereği de bu ayın sonunda Selçuk Üniversitesi'nde gerçekleştirilecek. 

Selçuk Üniversitesi, önümüzdeki dönemde üniversitenin rektörünü belirlemek için seçime gidecek. 

Bundan yaklaşık 4 yıl önce yapılan seçimle Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü görevini Prof. Dr. Süleyman Okudan'dan devralan ve Selçuk Üniversitesi'ne 4 yılı aşkın bir süredir hizmet veren Prof. Dr. Hakkı Gökbel, bu dönemde aday olmayacağını aylar öncesinden açıklamıştı. 

Bu dönemde Prof. Dr. Hakkı Gökbel'in rektör adayı olmayacağı az çok kestirilebiliyordu. Şimdi onun yerine kimin rektör olacağı konusu üzerinde duruluyor.

30 Kasım'da yapılacak olan rektörlük seçimi için şimdilerde kendini gösteren 3 aday bulunuyor. Selçuk Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Şahin, Selçuk Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Alkan ve aynı bölümden Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selman Türker...

Selçuk'ta bir önceki dönemde de rektör adayı olan Prof. Dr. Mustafa Şahin, bu dönemde de aday olduğunu açıkladı. Ve hatta, Selçuk'a rektör adayı olduğunu açıklayan ilk isim Prof. Dr. Mustafa Şahin'di...

Selçuk Üniversitesi Selçuk Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Şahin, Selçuk Üniversitesi'nin 30 Kasım'da yapılacak olan rektörlük seçiminde en iddialı isim olarak öne çıkıyor. 

Aslında adayların hepsi iddialı ve isabetli...

Bir önceki dönemde 5 rektör adayı vardı. Şimdilik aday sayısı 3. 

Her ne kadar öğretim üyelerinin verdiği oy rektörün seçilmesinde belirleyici bir etken olarak görünse de, nihai kararı verecek olan YÖK ve YÖK'ün doğrudan bağlı olduğu isim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan...

Buradan hareketle, dönemlere göre üniversitelerin rektörlerinin de değişkenlik gösterdiğini söylememiz mümkün. Yani en çok oyu alan rektör adayının rektör seçilmesi gibi bir kaide yok. 

İstenilirse, en az oyu alan rektör adayı bile rektör seçilebiliyor. 

Selçuk Üniversitesi, o kadar büyük bir altyapıya sahip ki, bu üniversitenin içinden bir devlet üniversitesi daha çıkarıldı. 

Selçuk Üniversitesi aynı zamanda Konya'da kurulan 3 vakıf üniversitesine de abilik vazifesi üstlendi. 

Ancak, üzülerek belirtmek gerekir ki, Selçuk Üniversitesi'nin özellikle son yıllarda YÖK tarafından kadro verilmemesine bağlı olarak yaşadığı sıkıntılar da hat safhaya ulaşmıştı. Daha önce doçent olup da profesör olmaya hak kazanan yüzlerce öğretim üyesi, Selçuk'tan kadro alamadıkları için başka üniversitelere geçiş yapmak durumunda kaldı. 

Bu yapısal sorun belki de doğrudan Selçuk Üniversitesi'nin kendisiyle alakalı değildi. Ama dönemsel bir sorundu bu. 

YÖK, Selçuk Üniversitesi'ne neden kadro vermedi?

Bu, son yıllarda peydahlanmış olan paraleli ayıklama operasyonundan başka bir şey değildi. Bundan sonraki süreçte, yeni rektörün belirlenmesinin ardından inşallah Selçuk'ta şuculuk, buculuk tartışmaları olmaz da, eğitimcilik anlayışı en üst seviyede tutularak Selçuk Üniversitesi'nen parlayan yıldızı söndürülmeden yoluna devam etmesi sağlanır. 

Ancak bu sayede son yılların verdiği akademik kayıplar bir nebze olsun toparlanacak; kadro sıkıntısı aşılacak ve Selçuk yeniden şahlanacaktır.