Rusya korona aşısını buldu, çok yakın zamanda da seri üretime başlayacağını duyurdu.

Dünya Sağlık Örgütü’nün Rusya’nın buluşu hakkındaki yorumlarına girmiyorum ama çalışıp sonuca ulaşmaları çok kayda değer.

Bize ne Rusya’dan? diyenler olabilir.

Türkiye’nin Rusya’dan neyi eksik?

Biz de çalışmalara başlamıştık.

Türkiye’de aşı çalışmaları halen en üst düzeyde devam ediyor. Hatta salgının Türkiye’de başladığı ilk günlerde Sağlık Bakanlığı, Türkiye’de bu çalışmaların altyapısını oluşturmak üzere bazı kurumların yanında birkaç tane de üniversiteye yetki vermişti.

Bunlardan bir tanesi de Selçuk Üniversitesi idi.

Yanılıyor muyum?

Dün itibarıyla bu çalışmalarda gelinen aşamayı merak ettim. Biraz da soruşturdum.

Yok…

Biz başka şeylerle uğraşıyoruz.

Bakın o dönemde Selçuk Üniversitesi Rektörü olan Mustafa Şahin, bir gazeteye röportaj vermişti.

Aşı çalışmalarını da kapsayan bir röportaj…

Önce o açıklamalardan birkaç cümle vereyim sonra da ‘başka şeylerle uğraşıyoruz’ iddiasının içini dolduralım.

Haber de şöyle duyurulmuştu: Türkiye, koronavirüse karşı aşı geliştirme çalışmalarına hız verdi.

Öncelikle şunu hatırlatayım: Türkiye’de üretilen hayvansal aşıların yüzde 25’ini Selçuk Üniversitesi üretiyor.

Bakın o dönemin rektörü Mustafa Şahin ne demiş?

"Aşı üretimi çok boyutlu bir süreç. Hem akademisyen hem de teknolojik alt yapının olması gerekiyor. Teknoloji TÜBİTAK'ın elinde var”

"Türkiye 1950'li yıllarda aşı üretimi yapıyordu. Türkiye'de yeni tesisler kurulmadığı için insan aşısı üretecek modern tesis yok. Beşeri aşı üretecek modern bir tesisinin kurulması için süreç en az 4 yıl sürer. Ancak ülkemizde insan aşısı üretecek kalitede teknolojiye sahip hayvansal aşı üreten tesislerimiz var"

Ve Mustafa Şahin, “bu aşıların revize edilerek beşeri aşıya çevrilmesi çok da zor değil bunun için imkanlarımız var” diyor.

Bu açıklamanın üzerinden 5 ay geçmiş ama Selçuk’ta aşı konusunda hiçbir çalışma yok.

Üniversitenin gündemi ise tamamen farklı…

Bünyesinde bulunan hayvan hastanesinin başka bir bölüme tahsis edilip edilmeyeceğiyle ilgili mücadele veriyor!

İşi bilim olan üniversite, yapay gündemlerle zaman geçiriyor.

Mustafa Şahin Hoca, bunu açıklamış, elimizde imkan var demiş ama anladığım kadarıyla bu işleri kendine dert edinecek yöneticiler lazım.

Aşı çalışmasıyla gündem olması gereken üniversite hayvan hastanesinin ne olacağıyla gündem oluyor.

Sadece bu mu?

Vallahi hayır…

Bakın önceki gün Türkiye’nin İkinci Büyük 500 Sanayi Kuruluşu listesi açıklandı.

Konya’dan tam 15 firma var.

Hepsini ayrı ayrı tebrik ediyoruz.

Bu firmaların haberini hazırlarken gözüme bir açıklama takıldı. Bu açıklama üzerinde de uzun uzun düşündüm.

Neydi açıklama?

Bu açıklamayı, İkinci 500 Sanayi Kuruluşu içerisinde kendisini gösteren ve geçtiğimiz yıla göre daha üst sıralarda yerini alan Helvacızade Gıda İlaç Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Mevlüt Büyükhelvacıgil yapmıştı.

Sosyal medyada yer alan açıklama aynen şöyle: “Ar-Ge ve tesis ekiplerimizle birlikte Selçuk Üniversitesi'nden Sevgili Hocalarımızı bilim uğruna heyecanla bekliyoruz... Çok kıymetli olan bitki ve tohumlarımızı, Ar-Ge ile birleştirip daha önce yapılmamış, yenilikçi ve katma değeri yüksek ürünlere ve formlara dönüştürdüğümüz oranda zenginiz.. İşte burada da devreye üniversite işbirliklerimiz ve güçlü Ar-ge alt yapısı devreye giriyor.. En önemlisi ise insan faktörü... Ekibimizle gurur duyuyor ve özverili çalışmaları için gönülden teşekkür ediyorum.”

Öncelikle Mevlüt Büyükhelvacıgil’i ve nezdinde Helvacızade’yi tebrik edelim. Avuçlarımız patlayıncaya kadar alkışı hak ediyor.

Bu açıklama aslında üniversitelerin içinde bulunduğu durumu özetliyor.

Bakın diyor, ben çalışmalarımla hem şehir hem de ülke sağlığına katkı sunuyorum. Yetmiyor, şehrin ve ülkenin ekonomik katma değerini yükseltiyorum. Ama sen üniversite olarak hiçbir adım atmıyorsun.

Ben böyle anladım.

Hazır imkan sunuyorum…

Sen bu imkanı değerlendirmiyorsun.

Mevlüt bey Selçuk Üniversitesi’ne ciddi bir çağrı yapmış ama üniversitenin hayvan hastanesi konusu gibi daha önemli işleri var!

Parçaları birleştirelim mi?

Mustafa Şahin, ‘hayvan aşısını revizyon ederek beşeri aşıyı üretebiliriz’ diyor.

Mevlüt Büyükhelvacıgil, insan bağışıklığını güçlendirecek ilaçların üretimini yaparken üniversitelere de imkan sunabiliyor.

Ama üniversite başka alemde…

Sonra da biz Selçuk’tan aşı üretmesini bekliyoruz.

Çok bekleriz…

Çok…