Koronavirüs salgının iş ve güncel hayatımızda olumsuz etkilemediği hiç yan kalmadı.

Maddi ve manevi açısından derinden etkilerken, psikolojik yapımızı da oldukça zorluyor.

Ekonomik kayıplarımızın yanı sıra, hayatımızın her alanında çok şeyler değişecek gibi gözüküyor.

Sanırım normalleşme sürecinden sonra bu salgının tamamen ortadan kalması da 1 yıllık süreye uzayabilir.

Salgına karşı alınan tedbirlerde bu aşamada 1 yıl içine yayılarak devam edecek gibidir.

Bundan dolayı da iş dünyası yeni bir yapılanma sürecine gidecektir.

Görünen o ki gitmek zorunda da kalacaktır.

İster istemiz iş dünyası, üreticiler, hizmet ve diğer sektörler de bu yapılanmanın içinde yer almak zorunda kalacaktır.

Bu dönem de daha sağlam adımlar atılarak, yapılacak planlamalar ve hedeflerde 1 yıllık süre düşünülerek uygulanılırsa iyi sonuçlar elde edilebilir.

Umarım salgının bittiği bir Türkiye ve dünya ya kavuşuruz. Ekonomimiz hareketlenerek, iş, aş telaşımızı kaldığı yerden devam eder.

Gelelim salgının iş hayatımız üzerindeki etkisine, yapılan ankette şirketlerin çoğunluğunun yılsonu hedeflerini revize ettiği görülüyor.

Danışmanlık hizmeti veren Mercer ile Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN), işbirliğinde gerçekleştirilen Koronavirüs Salgının İş Hayatına Etkisi Anketi’nin sonuçlarına bakarsak konuyu daha iyi anlamış oluruz.

Anket sonuçlarına göre, şirketlerin yüzde 74,3’ü iş hedefleri ve çalışanların yılsonu performans hedeflerinde revize yapmayı düşünüyor.

Geri kalan şirketlerin yüzde 25,7’sinin böyle bir planı bulunmadığı gibi, faaliyetlerine eskisi gibi devam edeceği gözleniyor.

Nisan ayında yapılan araştırmaya göre; şirketlerin yüzde 59’u salgının süreci tamamlandıktan sonra da uzaktan ve esnek çalışma modeli uygulamasına devam edeceklerini belirtiyor.

Bu yeni çalışma yöntemine adapte olmak için hem altyapısal aksiyonlarını hızlandırdı, hem de çalışanlarının adaptasyonu için gerekli adımları atmaya devam ediyor.

Şirketlerin yüzde 72’si uzaktan çalışmaya adaptasyonu hızlandırmak amacıyla dijital çözümler ve kullanımları konusunda çalışanlarının gelişimlerine katkı sağladıklarını ifade ediyor.

103’ü global ve 64’ü yerel olmak üzere 167 şirketin katılımıyla gerçekleştirilen ankette,

Şirketlerin bu süreçte, acil durum eylem planı / kriz yönetim ve iş sürekliliği planının önemi, dijitalleşmenin önemi ile uzaktan ve esnek çalışmanın uygulanabilirliği ve etkin yönetimi konularında dersler çıkardığını belirtiyor.

Salgından kurtulduğumuzda iş dünyasının dinamiklerinin bambaşka olacağı gözleniyor.

Şirketlerin yüzde 41,3’ünün çalışanlarını bu döneme hazırlamak için bir planı varken, yüzde 58,7’sinin ise bir planı bulunmuyor.

Sanırım bu şekilde devam edecek olan şirketlerin bir planı olmaması düşündürücüdür.

Bu süreçte çalışanların motivasyonunda zorlanmalar yaşanırken, salgından dolayı hastalanacağı korkusunu hala taşıyorlar.

Hatta çalışanların yüzde 40,7’sinin uzaktan çalışma sürecinde motivasyon sorunu yaşamaları birinci sırada yer alıyor.

Dolayısıyla bütün bunlar şirketlerde verimliliğin zayıflamasına neden olduğu kadar, birçok kayıpları da beraberinde getiriyor.

Verimliliğin zayıflaması karşısında şirketlerin geleceğe hazırlanması ve yatırım yapmalarını sağlayan bir finansal modele ve kültürel zihniyete sahip olmaları gerekiyor.

Bunun sağlanması noktasında iş dünyasına ve şirketlere destek verilmelidir. Bunun yanında onların yükleri hafifletilerek, bir moral olunmalıdır.

Sonuçta hazırlık yakalandığımız Salgın, iş dünyasını, şirketleri, çalışanları ve bizlerin psikolojisini olumsuz etkiledi.

 İçinde bulunduğumuz ay ve gelecek ayda normal hayata dönüşeceğiz. Salgından tam anlamıyla kurtulduk algısından uzak durarak, gereken tedbirleri sürdüreceğiz.

Salgının neden olduğu ekonomik ve iş kaybının telafisi 2021’re uzayabilecek gibi görünüyor.

Bundan dolayı da moral bozukluğunu kapılmadan üretmeye, ticarete ve hayata devam edeceğiz.

Ne derseniz sizce de böyle olması gerekmez mi?