On bir ayın sultanı diye tabir edilen, Müslümanların gözünde ve gönlünde manevi çağrışımlarla çok farklı bir yer edinmiş, daima el üstünde tutulan, ihtimam gösterilen bereket ve rahmet iklimi Ramazan-ı Şerif ayı bir kez daha bizleri kucakladı. Şükür kavuşturana.

“Ramaz” kelimesi güneşin sıcaklığının şiddetinden gayet kızmasıdır ki böyle pek kızgın yere “ramda” denir. “Ramazan” “ramda” mastarından “yanmak” manasına gelir. Yani kızgın yerde yalın ayak yürümekle yanmak demektir.
Bu aya “Ramazan” denmesinin bir sebebi; bu ayın günahları yakmasıdır.
Bu ayda açlık ve susuzluk hararetinden ıstırap çekilir. Veyahut oruç hararetinden günahlar yakılır. (Elmalılı H.Y.)Bir diğer açıklamada Ramazan kelimesi yaz sonunda güz mevsiminin başlangıcında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur manasına gelen “Ramadiyu” mastarından gelir. Bu yağmur yeryüzünü yıkadığı gibi şehr-i Ramazan da ehl-i imanı günahlardan yıkayıp kalplerini temizlediği için bu isim ile isimlendirilmiştir. (Elmalılı H.Y.)

 

Birkaç yıldır yaz aylarına rastlaması özellikle ev dışında çalışanlar için biraz müşkül olabilir fakat eminim Yüce Yaratıcı katında bunun karşılığını kat be kat ikramıyla ihsanıyla verecektir. Ne de olsa 'orucun sevabı bana aittir' müjdesi bire yedi yüze kadar sevabın yazıldığı bu mübarek iklimde bizlere sabırsızlıkla beklenen bir mükâfat hazzı yaşatıyor.

Ramazan Ayı geliyor şu kadar zaman kaldı gibi sözler söylenmeye başlayınca benim zihnimde şöyle de bir düşünce şekilleniyor; Sanki bir yılda yaptıklarımızı, yaşantımızı artısıyla eksisiyle değerlendirecek deyim yerindeyse teftiş edecek eksiklerimizi telafi ettirecek aşırılıklarımızı bertaraf edecek, bizi soyut bir terazinin kefesine yerleştirerek terazinin kaçan kısımlarını dengeye getirecek bir müfettiş. Aniden bizi teftiş ediyor, geçmiş yılın hesaplarını kontrol ederek bizi gelecek bir yıla hazırlıyor, saptığımız çizgiye bizleri geri getiriyor ve hadi buradan devam edin diyerek gelecek yıla kadar bizlere veda ediyor.

Tabii her çalışma ya da terbiye gibi ki eskiler bunu riyazatül beden ve riyazatün nefs diye adlandırıyor Ramazan Ayı ve orucun getirdikleri de bazı yönleriyle zorlayıcı. Fakat bilindiği gibi bedeni forma sokmak, sıkılaştırmak için bir sürü zorlayıcı harekete katlanmak gerektiği ya da yeni bir şeyler öğrenmek çok çalışmayı gerektirdiği gibi bu zorlayıcı etkinliklerde bizleri ben(cil)lik kavgasından uzaklaştıracaktır. Dünyanın birçok yerinde açlıkla, yoklukla, bir takım mahrumiyetlerle yaşamak zorunda olan insanları anlamamıza, onların çektikleri ıstırapları bir nebze de olsa yüreğimizde duymamıza sebep olacaktır. 

Dünyanın neresinde olursa olsun tüm Müslümanları aynı zamanda aynı amaç etrafında birleştiren bir başka ibadet yok gibi. Paylaşmak hem duyguları hem sofraları hem tebessümü, açlığı, tokluğu, susuzluğu; Yalnızca bu muhteşem huzur ikliminde gerçekleşebilen tadımlık hazlar. Yaşantımızda karşılaşacağımız bu sayılı zaman dilimlerini sevdiklerimizle beraber yaşamak ve paylaşmak dileğiyle.

Hayırlı ramazanlar.