Öğretme evrensel bir uğraştır. Herkes birbirine bir şeyler öğretir. Öğretme-Öğrenme sürecinin etkili olabilmesi için öğreten ve öğrenen arasında çok özel bir ilişkinin kurulması gerekir. Öğretmenin söz konusu bağlantıları sağlayabilmesine yarayacak iletişim becerilerine sahip olması gerekmektedir.

Öğrenim, aklın gücünü geliştirir. Amaç, öğrencilerin büyümesi ve gelişmesidir, fakat birçok öğretmen tarafından kullanılan ve okul idaresi tarafından salık verilen öğretme yöntemleri öğrencilerin bağımlı, gelişmemiş ve çocuksu kalmalarını sağlamaktan ileri gitmemektedir. Bunların değiştirilmesi ve yenilenmesi adına öğretmen ve idarenin kendisini her zaman yeniliklere açık hale getirmesi hem öğretmen hem idare hem de öğrencilerin geleceği açısından verimli olacaktır.

Öğretmenler okuldaki ve öğrencilerdeki problemlerden dolayı hayal kırıklığına uğrayabilir ya da problemin çözümünde başarısız görülebilir. Yapılan araştırmalara göre, onların başarısız olmadığını, tersine çoğunun öğretmenlik hakkında çok şey bildiği fakat bunu uygulamak için yeterli fırsatları bulamadığını göstermektedir.

İyi öğretmen tanımları genelde çok kişi tarafından kabul edilmiş yaygın inançlara dayanır. Misal;

1. İyi öğretmen sakindir, telaşlanmaz, sinirlenmez, soğukkanlıdır.

2. İyi öğretmen ön yargılı ve yanlı değildir, öğrencilere eşit davranır.

3. İyi öğretmen her şeyden önce tutarlıdır. Değişmez, unutmaz, hata yapmaz.

4. İyi öğretmen her sorunun cevabını bilir.

İşte bir öğretmen kendisini bu yaygın inanç modellerine göre değerlendirir ve kendisini başarısız kabul eder. 

Öğretmen ve öğrenci arasındaki ilişkide;

Açıklık, önemsenmek, birbirine ihtiyaç duymak, birbirinden ayrı olmak, ihtiyaçlarını karşılıklı olarak giderebilmek, özelliklerini içerirse, iyi bir öğretmen-öğrenci ilişkisi kurulmuş demektir. Böyle olunca iki taraf da birbirlerine değer verdiklerini bilir, birbirlerinin bireyselliğine, yaratıcılığına ve gelişmesine olanak tanırlar. 

Birçok öğretmen bu özellikler için, “Hepsi güzel de, ben kendi sınıfımda bu tip bir ilişkiyi geliştirebilir miyim?” diye bir düşünceye hiç girmesin. Her öğretmen gençlerle ilişkisini geliştirebilir. Böylece birbirlerine karşı daha açık olurlar, birbirlerini önemserler, birbirleri için gerekli olduğunu anlarlar ve ilişkileri daha da güçlü olur.