İslam aleminde mübarek üç aylar olarak bilinen Recep, Şaban aylarından sonra gelen Ramazan ayı için artık çok az bir zaman kaldı. İftardan sonra sahura kadar yapılan muhabbetlere ve teravih namazına kavuşacak olan Müslümanlar Ramazan hazırlıklarına başladı. Gazeteci-Yazar Mustafa Güden ise, çocukluklarında geçen Ramazan aylarının çok güzel olduğunu anlatarak gelişen teknolojinin kültürlerini değiştirdiğine dikkat çekti.

4 1-2

ESKİDEN CAMİLERDE YAPILAN PROGRAMLAR ŞİMDİ TELEVİZYONDA YAPILIYOR

Mustafa Güden, her devrin kendine özgü halleri olduğunu belirterek bu noktada eski Ramazanlar kaldı mı sorusundan çok eski insanlar kaldı mı diye düşünmek gerektiğini kaydetti. Ramazan ayının farklı kutlama programlarıyla icra edildiğine değinen Mustafa Güden, “Bizim çocukluk yıllarımızda üç ayların gelişi mahalle büyüklerinin her kandil günü camilerde okuttuğu Mevlüt ile kutlanırdı. Bugün pek fazla bu tür kutlamalar görmüyoruz. Çünkü mahalle camilerinde yapılacak programların yerini televizyondaki programlar ve sosyal medyadaki yayınlar almaya başladı” şeklinde konuştu.

4 2-2

BUNDAN 20 SENE SONRA ŞİMDİKİ RAMAZANLARA HASRET KALACAĞIZ

Kendi çocukluklarında Ramazan’da yaz dönemi oruçlarında sahura kadar uyumadıklarını anlatan Güden, Teravih namazından sonra sahur vaktine kadar top oynadıklarından bahsetti. Aşırı sıcaklarda zorlansalar da orucun manevi atmosferiyle sabredebildiklerini söyleyen Güden, “Bizim zamanımızdaki iftar sofraları, şu anki sofraları pek karşılayamasa da soğuk dogmalı ayran çorbası, Ramazan’da en çok tercih ettiğimiz yemekti. Çocukluğumuzda mahallede buzdolabı ve elektrik yoktu. Bu yüzden iftar sofralarının en vazgeçilmezi olan karpuzu kuyuda soğuturduk. Kovayla kuyudan çekilen soğuk suyla iftarımızı yapardık. İftardan bir süre sonra herkes teravih namazı için camilerin yolunu tutardı. Bizim mahallenin camilerinde imam hatip öğrencileri sırayla müezzinlik yaparak cemaatin ruhuna dokunurdu. Bütün bu güzelliklerin yaşandığı o eski Ramazanlar kalmadı. Ama bence şimdiki gençler bundan 20 sene sonra aynı şeyi söyleyecek. Çünkü insan her zaman bir önceki zamana hasret kalıyor” diye konuştu.

4 4-1

Gelecek, mühendislerin elinde! Gelecek, mühendislerin elinde!

BİZ FUTBOLU BİLGİSAYARDA DEĞİL, MAHALLE ARSASINDA OYNARDIK

Güden, gençliğinde evde internet ve telefon olmadığı için çocuğunun kendisine, “İnternet yokken nasıl vakit geçirebiliyordunuz” diye sorduğunu aktararak, “Evet internet yoktu ama o dönem bana göre çok güzeldi. Aslında Ramazan gibi kültür ve geleneklerimizin günümüzde değişime uğramasında, teknolojik gelişmelerin çok büyük bir payı var. Teknoloji; geleneklerin, göreneklerin, adetlerin ve alışkanlıkların değişmesinde yüzde 100 etkili. Küreselleşme dediğimiz olgunun bir numaralı argümanı maalesef iletişimin metalaşması. Teknolojiden kaynaklı olarak 5 yaşındaki bir çocuğu bile kontrol edemeyebiliyorsunuz. Ama bizim çocukluğumuzda internet ve sosyal mecralarımız; çevremizdeki insanlardı. Futbolu biz bilgisayarda değil, mahalle arsasında oynuyorduk. Ben korkuyorum ki çocuklar, orucu internette tutuyoruz diyecekler(!)” ifadelerine yer verdi.

4 6-2

RAMAZAN KURTULUŞ REÇETESİDİR

Güden, Ramazan ayının insanların kurtuluşu olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: “Ramazan, günahların affı için kurtuluş reçetesidir. Ramazan ayında Kadir Gecesi de yer alır ve bu gece bin aydan daha hayırlıdır. Bu da 84 yıla tekabül ediyor. Yani bir Kadir Gecesi, bir insan ömründen fazla olabiliyor. Ramazan arkadaşlarımızla, sevdiklerimizle birlikte sabretme ve mükafat görme ayıdır.”

TUBA KAYA

Editör: Birkan Bakay