COVID-19 salgınına karşı alınan tedbirler gereği her işte ve sektörde bir yavaşlama oluştu.

Salgın ekonomiyi, üretimi, istihdamı ve sosyal yaşantıyı olumsuz etkiledi.

Sadece ülkemizde değil, dünya genelinde bütün bu olumsuzluklar yaşandı.

Sanayi, üretim, inşaat, tarım, turizm ile diğer sektörlerde bu olumsuzluklardan nasibini aldı.

Oldukça zor bir dönemi geçiren sektörlerin hepsinde ciddi anlamda iş ve ekonomik kayıplar oluştu. 

Ülke olarak salgının neden olduğu hastalıkların tedavisiyle uğraşırken, yayılmaması için alınan tedbirlerin uygulanmasına devam edilmektedir.      

Üç ay sonrasında artık normalleşme dönemine geçilerek, hayatımızın her alanında yeni bir döneme başlanıldı.

Umarım yeni dönemde salgına karşı alınan tedbirlere uyularak, sağlıklı bir süreci birlikte götürürüz. Ekonomi yeniden canlanarak, piyasalara bir hareket gelir.

Yılın ikinci yarısına girdiğimiz dönemde normalleşen ülkemizde ve şehrimizde bir hareket söz konusudur.

Ekonominin lokomotif sektörleri olan inşaat, otomotiv ve turizmin temsilcileri Düşük faizli kredi destek paketini çok değerli görmektedir.

Ayakta kalmak ve eski gücüne kavuşmak için söz konusu kredinin beklentisi içindedir.  

Kredi paketlerinin çarkları hızlandırıcı bir etki yapacağı inancını taşımaktadır.

Eğer beklenti gerçekleşirse, iç talepte daha da artarak ekonomiye olumlu katkı yapacaktır.

 Konuyla ilgili İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç’in açıklaması önemlidir.  

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Normalleşme takvimi ve yaz aylarının gelmesi ile pek çok sektörde ertelenen talebin devreye girmeye başlayacağı bugünlerde, açıklanan kredi paketinin çarkları hızlandırıcı bir etki yapacağına inanıyorum. Daha önce de açıkladığımız gibi bankacılık sektörünün iç talebi daha da artıracak ve geliştirecek işler yapması, kontrollü normalleşme döneminde ekonominin çarklarının da normalleşmesini sağlayacaktır. Arzı eski seviyeye taşıyacak şey de taleptir. Dolayısıyla talebi canlandıracak adımlara özellikle ihtiyacımız vardı. Kamu bankalarının başlattığı bu süreci, özel bankaların da aynı titizlikle uygulayacaklarına inanıyoruz. Böylece iç talep daha da artarak ekonomiye olumlu katkıda bulunacaktır.”

İTO Başkanı Avdagiç’in dile getirdiği ekonominin çarklarının da normalleşmesini sağlayacak olan kredi talebi yeterince yerine getirilir.

Bütün sektörlerde bir canlılık sağlanarak, ekonomimiz eski dönemine kavuşur.

Asıl önemli bir konuda normalleşme sürecinde salgınla mücadelenin aynı kararlıkla sürdürülmesidir.

Yine İTO Başkanı Avdagiç’in iş dünyasına mesajı olan yılın ikinci yarısını “virüsü geçirmez” yapmak elimizde dediği gibi, yarından itibaren elimizde, işimizde ve gözümüzde sağlık tedbirlerinde olmalıdır.

COVID-19'u kendimizi izole ederek değil, virüsü izole ederek yeneceğiz de bir gerçektir.

Yeni dönemde kılavuz olacak ve bu süreci başarıyla geride bırakmamızı sağlayacak tek şey de, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu'nun rehberliğinden hiçbir şekilde vazgeçmemektir.

Gerek iş yerimizde, gerekse fabrikalarımızda ve hayatımızın her alanında uygulanacak olan tedbirlerden hiçbir şekilde taviz verilmemelidir.

Nasıl ki bugüne kadar Millet olarak salgınla mücadele “Birlikte” başarılı bir süreci götürdüysek, bundan sonra da aynı kararlılıkla mücadeleye devam edilmelidir.

Ancak bu sayede hem ekonomimiz hem de hayatımız eski yapısına kavuşacaktır.   

Gelinen noktada İş dünyası ve vatandaşlar olarak normalleşme döneminin başlamasının umudu ve sevinci içindeyiz.

Salgın öncesi iş hacmimizi ve hayatımızı yakalamamızın yolu da maske takmak, sosyal mesafemizi korumak ve hijyen tedbirlerini tam olarak almaktan geçiyor.

Bunun yanında Düşük faizli kredi destek paketinin iş dünyasının beklentisi doğrultusunda olmalıdır.

Ancak o zaman rahat bir nefes alınabilineceği gibi, ekonominin çarkı eskisine dönecektir.

Ne dersiniz sizce de öyle olması gerekmez mi?