Geçtiğimiz Cuma günkü yazımızda adını etrafındaki hastanelerden alan Hastane Caddesi'nin trafik sorunundan ve aynı caddedeki otopark probleminden kısaca bahsetmiştik. 

Trafikteki içinden çıkılmaz hali giderebilmenin bir yolu Numune Hastanesi'nin en kısa sürede tamamlanarak hizmete açılması; bu vesileyle yaklaşık bin 200 araçlık otoparkın da hizmete girmesiyle birlikte yol kenarına araç parkının önüne geçilmesiydi. 

Bu da yeterli gelmeyecekti. Özel hastaneler var bölgede. Onlar da ciddi bir yoğunluk oluşturuyor. Hastaya hizmet sunmaya çalışıyorlar. Çoğu zaman hastalar, araçlarını park edecek yer bulamadıkları için randevularına geç kalıyorlar. 

İşin daha ciddi tarafı acil bir durum söz konusu olduğunda ambulanslar hastaneye ulaşabilmek için deyim yerindeyse kırk takla atıyor...

Bununla ilgili de İstanbul Yolu üzerinde bulunan ve Mevlana Üniversitesi'nin Tıp Fakültesi Hastanesi olarak kullanılması öngörülen binaya işaret ederek bir çözüm önerisinde bulunmuştuk...

Binanın akıbeti şimdilerde meçhul. Belli ki Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi olmayacak, olamayacak...

Peki atıl bir şekilde kalacak mı? Kalmaması lazım. 

Aldığımız duyumlara göre Mevlana Üniversitesi de bu binayı satmaya, elden çıkarmaya çalışıyormuş. 

Biz önerimizde Hastane Caddesi'nde yoğunluğu gideremesek de en azından bölgedeki özel hastanelerden birini başka bir yere taşımanın hasta sağlığı açısından uygun olacağını düşünerek bu binanın özel bir hastaneye tahsisini düşünmüştük. 

Aklımızın kıyısından uçup gitmiş...

Önemli bir detay daha var...

Numune Hastanesi'nin kampusu içinde uzun yıllardır hizmet veren ve Doğumevi olarak da bilinen Dr. Faruk Sükan Kadın, Doğum ve Çocuk Hastanesi de yer alıyor. 

Bu demek oluyor ki, Numune Hastanesi tamamlandığı süreçte Dr. Faruk Sükan Kadın, Doğum ve Çocuk Hastanesi de yıkılacak. 

Çok değil şurada en fazla 2 yıl ömrü var...

Yeni bir açık daha doğacak... Doğumevi'nin de bir başka yere taşınması düşünülecek ki şimdiden bununla ilgili düşünülüyor. Başta İl Sağlık Müdürlüğü olmak üzere ilgili makamlar Doğumevi için uygun bir yer arayışına şimdiden girişmişler ki, ileride bir aksaklık yaşanmadan, Doğumevi yıkılmadan taşınabilsin ve hizmetler aksamasın. 

Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi olarak inşa edilen ancak olamayan bu binanın taliplisi çoktur eminim.

Hani 'camiye lazım olan mescide haramdır' derler ya...

Biz Cuma günü mescide (özel hastanelere) işaret etmişiz. Aslında İstanbul Yolu üzerinde bulunan bu bina (camiye) Doğumevi'ne verilirse daha isabetli bir karar olmuş olur. 

Kamu adına hükmedenlerin, kamu için yapılmış bir binanın çürüyüp gitmesine engellemek ve kamuya hizmet eder hale getirilmesini sağlamak en büyük vazifelerinden biridir. Bu nedenledir ki Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin göz göre göre çürüyüp gitmesine izin verilmemelidir.

Akıbetinin Endüstri Holding binası gibi olmaması, milli servetin çapulcular tarafından işgal edilmemesi, harcanan onca paranın, onca emeğin yok edilmemesi için görev ve sorumluluk sahibi insanları bir an önce hareket etmeye davet ediyoruz. 

Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi olamayan binaya Doğumevi olmak yakışır...