KUDUZ KÖPEK VE YERLİ İŞBİRLİKÇİLERİ

 

Kuduz köpek yine saldırdı. Ramazan ayında Gazze'yi yerle bir eden Siyonist rejim bu kez de bütün Müslümanların gözü önünde ilk kıblemiz  olan MESCİDİ AKSA'YA salyasını akıttı. Kutsalımız olan mescide kanlı postalları ile tecavüz etti. Yetmedi tahribatta bulundu hırsını alamadı en mukaddes bildiğimiz KURANI KERİM'İ yerlerde sürükleyip çizmesi ile ezmeye kalktı.

Eskiden değil mescide girmeyi, o pis elini tek bir taşına değmeye kalkışsa, bütün İslam alemi ayağa kalkardı. Gariptir, kimse sesini çıkarmadığı gibi  (Türkiye hariç) birde aferin diyecekler.

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ve Hamas siyasi büro şefi Halit Meşal, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'la telefon görüşmesi yaptı. Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, Kudüs'teki Yahudi yerleşimciler tarafından mescidi aksaya yapılan ihlallerden dolayı Türkiye'den yardım istedi. Türkiye konuyu, BİR-LEŞ-MİŞ milletler güvenlik konseyi üyelerine  götüreceğini söyledi.

Peki, güvenlik konseyi ne yapacak?

Kınama verecek.

Ha babam sınıfındaki  paragöz müdür gibi, “olur mu Mahmut bey, kınama veririz, ihtar veririz, tektir veririz” gibi laflarla dünyanın gözünü boyayacaklar.

Irak'a, İran'a, Afganistan'a uygulanan askeri ve ekonomik yaptırımları İsrail'e uygulamayacaktır. Dahası uygulayamayacaktır. Çünkü onların efendisi İsrail'dir.

Çünkü onlarda bilirler, İsrail'e bir şey yapamayacaklarını, hepsi midelerinden bağlı. Dünyayı yöneten para baronlarının tümü Yahudi! ABD merkez bankası FED' in sahibi onlar. ABD son 40 yıl içinde BM güvenlik konseyinin İsrail'e verdiği  bir kınama kararını 30 kere veto etmiştir. Kısaca herkesin gözü önünde tiyatro oynanıyor ve bu tiyatroyu da biz Müslümanlara yediriyorlar.

İNGİLİZLER VE ABD' NİN DAYATMASI SONUCUNDA KURULAN İSRAİL SON SALDIRI İLE NE YAPMAK İSTİYOR?

Öncelikle bölge ülkelerini tahrik edip bölgede savaş çıkartmak,  bu bahane ile yayılmacı politikasını sürdürmek istiyor. Hedef, arkasındaki ABD, İngiltere Fransa ve Almanya'nın desteği ile inancı olan arz-ı mev-ud'u  gerçekleştirmek. İşgal ettiği topraklardan çıkmamak! Bölgeyi Filistinlilerden arındırmak! Bir kısmını Lübnan'a, bir kısmını da Ürdün'e gönderip dikensiz gül bahçesine çevirmek.

Maalesef Suudi Arabistan, Mısır gibi Arap dünyasının hem irisi hem de İngiliz peyki Devletleri de bu konuda İsrail'e yardım etmektedir. İsrail'in Ramazan ayındaki Gazze'yi işgalini haklı bulmuşlardır.

İsrail, Fransa ve İngiltere  İncil ve Tevrat'ta geçen kıyamet alametlerinden Armegedon yani büyük savaş'a hazırlanıyorlar. Yine bu dinin inançlarına göre bu savaş 2015'te Suriye'de başlayıp Akdeniz'e yayılacağını ve İsrail bu savaşta en önemli gücün donanma olacağı için, donanmasını güçlendirmektedir.

Akdeniz'de pek çok ülkeye ait savaş gemileri dolaşmaktadır.

TÜRKİYE İSE BU SAVAŞTA,  AKDENİZ'DE  YÜZDÜRMEK İÇİN UÇAK GEMİLERİ ELDE ETMEK İSTEMİŞ ANCAK, EN BÜYÜK DARBE DAHA ÖNCEDE BELİRTTİĞİMİZ GİBİ DONANMAYA OLMUŞTUR.  İÇİMİZDEKİ İŞBİRLİKÇİ KAFALAR MARİFETİ İLE DONANMADA AMİRAL BIRAKMAMIŞLARDIR.

Son günlerde, sürekli  olarak İngiliz, İsrail ve Alman medyası Türkiye'yi  Kobani bahanesi ile Suriye'ye savaşa sokmak istemektedirler. Hem Türkiye'yi savaşa sokmak hem de barış sürecini  ortadan kaldırmak! Böylece 35 yıldır süren Kürt-Türk düşmanlığını yeniden hortlatmak. Yani kardeşkanı dökmek, Türkiye, Suriye'ye girdiği zaman, İran askerleri ile karşı karşıya gelecektir. Dolayısı ile nüfusunun yüzde otuzu Azeri ve Kürt olan İran, Türkiye ile bu savaşla hem zayıflatılıp her iki devlette parçalanmak istenecektir. İngiliz pili ve aklı ile çalışan  HDP ve CHP'nin çabası, çözüm sürecinin aleyhine işlediğini görmüştür. Bu sebeptendir ki 7-8 Ekim ve 1 Kasımda halkı sokağa dökmek istemiş ancak istediğini elde edemediği gibi itibar kaybetmiştir. CHP ve HDP aynı pille çalışmakta aynı üst akılla hareket etmektedir. Hem Kobani'ye müdahale etmiyorsunuz diye tepineceksiniz hem de yurt dışına asker göndermek için yetki tezkeresine ret oyu vereceksiniz. Bu ne turşu bu ne perhiz?

Halkının ve seçmeninin   gözünde madara olan bu, TBMM üyesi iki parti aslında, İngiltere ve İsrail'in değirmenine su çekmektedir. Her fırsatta kendi devletini dünya egemenlerine şikayet eden bu partiler, acaba kimin adına çalışmaktadırlar?

Yani Türkiye, Kobani bahanesi ile Suriye'ye girdiği anda IŞİD'i halletse bile Esed ile karşılaşacak dolayısı ile İran'la da savaşa girmiş olacaktır. Çünkü pek çok İran devrim muhafızları ve gönüllüleri Esed'in yanında savaşmaktadır.

MESCİDİ AKSA SALDIRISI BİR TAHRİKTİR. PARÇALANMIŞ İSLAM DÜNYASININ TANSİYONUNU ÖLÇME HAREKÂTIDIR.

Birleşmiş milletler güvenlik konseyine konuyu götürmek hukuki bir zorunluluktur o kadar.

Asıl yapılması gereken bu leş milletler topluluğunu protesto edebilecek İslam birleşmiş Milletlerini kurmaktır. Yani doların yörüngesinden çıkıp kendi para biriminizi oluşturmaktır. Kısa vadede artık Türkiye rotasının bir kısmını da sınır komşusu Rusya, Çin ve Japonya'ya hatta Brezilya'yı da içine alan yeni bir pakta  çevirmelidir. Japonlarla teknoloji ve nükleer enerji çalışmalarını başlatmalıdır.

Suriye'ye girmemekle kurulmuş olan kumpası etkisiz hale getirdik. Yani oynanmakta olan oyunu şimdilik bozmuş görünüyoruz.

Şimdi  hamle sırası bizde! Hamaset ve duygu yüklü söylemlerin yerini gerçekçi ve eylemci politikalar almalıdır.

DAHA ÖNCE KURULMUŞ OLAN D-8 acilen canlandırılmalıdır.

ONLARIN BU KİRLİ OYUNLARINA İSLAM BİRLİĞİ İLE CEVAP VERİLMELİDİR.