KISSADAN HİSSE

Bugünkü sayımızda da kısadan hisseleri devam etmek istiyorum. Zira bu konuda eski bisikletçilerimizden ve bisiklet sporunu sevenlerden birçok olumlu telefonlar alıyorum.

Sevgili öğretmenim Nail Bülbül'ün hazırlayıp sunduğu (Osmanlı'dan bugüne Türk bisiklet tarihi) adlı bisiklet federasyonu yayınında yazdığı birkaç kıssadan hisseleri alarak size değerli okuyucularıma sunmak istiyorum.

FOTO- Alaaddin Turu'nun ilk şampiyonu Mustafa Cengiz


SAĞANDA YUMURTA:
1970-1972 yılları arasında bir Türkiye turunda Gelibolu'da kahvaltı yarışmalarda görevli Mutemet İbrahim Bey masada bulunan pişmiş yumurtayı yemediği için garsondan sahanda yumurta getirmesini rica eder. Biraz sonra garsonun metal tabağa pişmiş yumurtalardan ikisini koymuş olarak geldiğini görünce İbrahim Bey (kardeşim ben sahanda yumurta istedim) derken garsonda gayet ciddi bir şekilde (bey fendi işte sahanda yumurta getirdim) karşılığını verir. Tabii bu olaya şahit olan yan masalardan bir kahkaha tufanı kopar.

FOTO- Mustafa Mest  (İkinci olan Nail Bülbül  (sivil olan)

FOTO- 1960 yılında Konya’ya gelen Bölge Müdürü Sami Yavrucak, bisiklet sporu onunla yükselişe geçmişti.

FOTO- Eski bisikletçi Talat  Tunçalp Federasyon Başkanlığı yaptığı dönemde

FOTO- Ehliyetsiz bisiklete binen şampiyon Rıfat Çalışkan


BİSİKLET EHLİYETİ:
Bir tarihte yapılan Türkiye turunda Start verilmeden önce bir polis memuru Rıfat Çalışkan'ın yanından gelerek bisiklet ehliyeti ve bisikletin plakasını sorar. İlk defa böyle bir olaya karşılaşan şampiyon bisikletçimiz Rıfat Çalışkan şaşkınlık içerisinde (benim Ehliyetim ve bisikletimin plakası yok) der. Polis memuru bisiklette bir araçtır. Sizin ehliyetinizin ve bisikletinizin de plakasının olması gerekir. Bu konuda size Zabıt tutacağım der. Bu arada çevrede olan Gazeteciler ve bisiklet yöneticileri trafik polisine rica ederler. Tabi ki için için gülerler. Ve (bu milli bisikletçi yarışlara katılacak zamanı yok) derler. Polis memuru da şaşkınlık içerisinde kendisine bakan Rıfat Çalışkan (bu seferlik affediyorum bir dahaki sefere cezayı keserim) der. Bu sırada çevrede bulunan Gazeteciler ve yöneticiler kahkaha ile gülmeye başlarlar ve bu olayı çalışkana şaka olarak yapmışlar.

FOTO- Yarış ortasında yemek yiyerek arkadaşlarını oyalayan sonrada onları geçen Mustafa Mest.

FOTO-Bölge Müdürü Sami Yavrucak Hadimli Mustafa Cengiz’e kuru fasulyeyi yedirtmedi.

MUSTAFA MEST’İN YEMEĞİ:
Konya’mızın Emektar bisikletçilerin den rahmetli Mustafa Mest Ankara-İstanbul yarışı yapılırken Kızılcahamam-Bolu etabında karnının aç olduğunu yanındaki sporculara söyleyerek ön gruptan hayli geride kalmıştık. Karnı da çok acıkmıştı. Dizlerimde hiç derman kalmadı. Çocuklara sert bir şekilde bisikletten inerek bir şeyler atıştırmamızı söyledim. Çocuklarda abi biz acıkmadık diyerek itiraz etseler de mesti kızaramazlar ve bisikletlerden inerek karınlarını iyi bir duyurular. Tekrar bisiklete binerek yarışa devam ederler. Dizlerine derman gelen bizim emektar Mustafa Mest çocukları orada bırakarak pedala basar, arkasından genç bisikletçiler abi bize de götür diye bağrışırlar ama Mest bunları dinlemez ve ön gruba yetişir. Genç sporcularımıza buda bir örnek olsun.

FOTO- Mustafa Cengiz (soldan 3.) Duayen gazeteci Nail Bülbül (ortada sivil)


BİTLİ OTEL :
ilk yapılan Marmara turu bazı il ve ilçelerde yüz kişiye aşan kafilenin konaklayacağı otel bulunamadı. Bazı yerlerde gazeteci ve yöneticiler bir yatılı okulun lojmanında yatmak zorunda kaldılar. Keşan'lı gazeteci ve yöneticileri bir otele yerleştiler. Burada yer bulunmayan bazı gazeteciler ile araç sürücüleri köylülerin kaldığı han odasında geceyi geçirdiler. Otelde yatanlar yataklarından bit çıktığı için Otel'in önündeki bahçede uykusuz sabahlarken han dekiler derin bir uyku çekerek günün yorgunluğunu attılar. Nereden ne çıkacağı belli olamadığından böyle bir olay yaşanırsa sporseverlerin tedbirli olması tavsiye edilir.

ÇALILIKLARA SAKLANANLAR:

1955 yılında Mudanya-Bursa yolunda gidiş-dönüş olarak yapılan Türkiye yol Birinciliğinde Geride kalan bazı uyanık Bisikletçiler Mudanya ya varmadan çalılıkların arkasına saklanarak dönüş yapan grubun arkasına takılı vermişler. Önceden tedbirini alan başhakem Talat Tunçalp Mudanya'dan dönen sporcuların sırt numaralarını almış dönüş yapmayanların isimlerini sayan Tunçalp bu sporcuları listeye yazmamış ve onlar da 120 km'lik yeri boşuna yorularak geçirmişler. Tabii numaralarının alınıp foyaları meydana çıktığı için mahcubiyetten itiraz bile edememişler. Bu konuda sporcularımızın dikkatine sunulur.

KURU FASULYE Mİ-KUŞBAŞI MI:

1965 yılında yapılan Türkiye turunda Konya kafile başkanı olan bölge müdürü Sami Yavrucak gündelik harcırahını arttırmak için her gün en ucuz yemek olan kuru fasulye pilav yemeği yiyen Mustafa Cengiz için garsona seslenen Yavrucak; şu bizim delikanlıya 1,5 porsiyon şiş getir, o yemezse ben yerim parasını da ondan alacaksın der. Bunu duyan şampiyon bisikletçimiz bir çırpıda gelen şişi bitirir. Yavrucak (hah şöyle işte böyle olacaksın kuru fasulye pilav yemekle koca bir yarış biter mi? Başarılı olmak için iyi beslenmek gerekir) diye Cengiz’i uyarır. İşte tecrübe ve varlıklı aile böyle olur. Siz siz olun para biriktireceğim diye gıdanızdan kendinize aç koymayın. Gerekli olan gıdalarınızı alın.