Selçuklu Türkleri ile Orta Asya'dan Anadolu'ya gelen, Konya ve Mevlâna ile özdeşleşen keçe sanatı, Girgiç ailesinde nesilden nesle aktarılıyor. Keçe ustası Fevzi Girgiç'e babasından ve dedesinden miras kalan bu sanatı, Girgiç'in evlatları devam ettirmeyince gelini Fatmagül Girgiç sahiplendi. Girgiç, keçe sanatını kendi çabalarıyla öğrenip ustalaştıktan sonra Kültür ve Turizm Bakanlığının "geleneksel el sanatkarı" unvanını aldı. Yünü önce keçeye, ardından onlarca çeşit ürüne dönüştüren Girgiç, 2011 yılında atölyesinde kendisine rengarenk bir dünya kurdu.

3-4-91

3 YAŞINDA BİR ELİMDE KAŞIK DİĞERİNDE TIĞ VARDI

Özkaya: 'Sanatı kendim için yapıyorum' Özkaya: 'Sanatı kendim için yapıyorum'

40-45 yıllık sanat birikimi olan ve gelin geldiği ailenin geleneksel keçe sanatını 4'üncü kuşağa taşıyan Fatmagül Girgiç, bebekken bir elinde kaşık, diğerinde şiş ve tığ olduğunu belirterek 3 yaşında ördüğü ürünlerin bile bulunduğunu dile getirdi. Ailesinde sanat aşkı çok fazla olduğu için bu aşkın küçükken kendisine aşılandığını ifade eden Girgiç, “Yıllarca sanatın bütün dallarıyla içi içe oldum. Ama şu an icra ettiğim keçe sanatını yapmayı hiç düşünmemişti. Minyatür tennure tablolar, 3 boyutlu minyatür kıyafetler tasarımına başladıktan sonra işin sikke kısmına geldim. Bu noktada keçeyle tanıştım. Sikke yapımı için ustalardan yardım istedim. Bu sefer yünle haşır neşir olmaya başladım. Bir süre sonra keçe işinin içinde kendimi buldum” diye konuştu.

3-5-94

ESKİ KONYALILAR SANATA DEĞER VERİYOR

Konya çok fazla göç aldığı ve verdiği için şu anda şehirde gerçek Konyalılar parmakla gösterilecek kadar az kaldı. Ancak gerçek ve eski Konyalıların sanata yatkın, ilgili ve zanaatkâra değer veren insanlar olduğuna dikkat çeken Girgiç, bunun hem kültür hem de ayrıcalık olduğunun altını çizdi. Girgiç, “Hatta Mevlevi hanenin bu şehirde olması, zanaatkâr olmamızın yolunu da açtı. Konyalı hemşehrilerimiz de bizleri takdir ediyorlar ve destekliyorlar. Zaten onların destekleri olmasa biz bu kadar hayatta kalamayız” şeklinde konuştu.      

3-7-89

SANAT, YETENEK İSTER

Sanatın yetenek gerektirdiğini açıklayan Girgiç, bu noktada bilgi ve birikimin de önemli olduğunu ancak en azından bir sanat dalında yetenek yoksa belli bir noktada kalınacağını söyledi. Girgiç, “Dolayısıyla bilgi, birikim ve yeteneğin aynı anda olması gerekiyor. Mesela benim bir ustam var ve kendisi kepeneği çok iyi yapıyor. Ama ben yapamam. Çünkü bu konuda o ustalaşmış, ben değil. Siz o ustaya, ayağıma patik yap dediğinizde yapar ama usta olduğu konu kepenek olduğu için kusursuz yapamaz” ifadelerine yer verdi.

3-8-83

KEÇE ÇOK SAĞLIKLI VE HAYATIMIZDA DAHA ÇOK YER ALMALI

Mevlevi ve tasavvuf ürünlerinin hepsini ve bebek ürünlerinden çantaya kadar her şeyi keçe sanatıyla birleştirdiklerini kaydeden keçe ustası Girgiç, sözlerine son olarak şunları ekledi: “İnsanların keçeyi hayatlarına daha çok almalarını istiyoruz. Keçe kışın sıcak, yazın serin tutar, keçe atletler terletmez ve hasta etmez. İnsanlarda yanlış algı olan ise keçenin terlettiği düşüncesi. Böyle bir şey söz konusu değil. Pamuk bizim hayatımıza girdi ve daha çok hasta olmaya başladık. Biz giydiğimiz kimyasal kıyafetlerin içinde enerji topluyoruz. Bu enerjiyi de hiçbir şekilde boşaltamadığımız için vücudumuz sebebi belli olmayan ağrılara maruz kalıyor. Bu yüzden keçeyle hem sağlığı hem de dış estetiği ön planda tutuyoruz.”

3-6 (1)

TUBA KAYA

Editör: Birkan Bakay