Fuarlarla dolu bir mevsime adım adım yaklaşıyoruz. Farklı şehirlerde farklı tarihlerde farklı alanlarda birbirinden iddialı fuarlar düzenleniyor. 

Türkiye'nin en önemli fuar merkezi hiç şüphesiz ki İstanbul...

İstanbul'da neredeyse yılın dört mevsimi birbirinden ilgi çekici fuarlar düzenleniyor. Bunlardan bir tanesi de geçtiğimiz günlerde Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı (EMITT) idi...

İstanbul Beylikdüzü TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen ve alanında dünyanın en büyük 5. turizm fuarı olma özelliği taşıyan EMITT'te Türkiye'nin dört bir yanından onlarca şehir ve yüzlerce ilçe belediyesi de stant açtı. 

Fuarlar kültürel değerlerin tanıtımı, yaygınlaşması ve büyük kitlelere ulaşılması açısından önemli fırsatlar sunuyor. 

Bilindiği üzere Konya 2016 yılı İslam Kültür Başkenti olarak ilan edildi...

İslam Kültür Başkenti ilan edilen bir şehrin de böylesi önemli organizasyonları kaçırmaması; kaçırmamakla kalmayıp şehrin kültürel ögelerini en güzel şekliyle tanıtması gerekirdi. 

Konya'dan bildiğim kadarıyla sadece Akşehir Belediyesi EMITT'te stant açmış ve yerel kültürünü tanıtmaya çalışmış. 

İyi de olmuş... 

En azından Nasreddin Hoca'yı sergilemeyi başarabilmişler...

Gönül isterdi ki İslam Kültür Başkenti ilan edilmiş olan Konya da, burada en güzel şekliyle sergilensin...

Mesela portatif bir etliekmek fırını fuarda uygun bir yere yerleştirilsin de ziyaretçilere etliekmek yedirilsin.

Zihinlere kazınan maddeci Mevlana olgusunun kırılması ve Mevlana Hazretleri'nin maneviyatına ilgi uyandıracak çalışmalara yer verilsin. 

Düğünde bayramda sema dönülüyor ya, varsın burada da dönülsün...

Haçlı zihniyetinin ilerleyişini durduran yiğitlerin ülkeyi yönettiği Konya'nın birbirinden nadide figürleri orada sergilensin...

Sporda da kocaman kocaman adımlar atıyoruz. Konyaspor'la ilgili de bir köşe bulunsun. Ve hatta Konyasporlu futbolcular orada imza ve söyleşi günü gerçekleştirsin...

Yapılabilecek pekçok şey var aslında ama. Fırsat kaçmış, şimdiden sonra anlatmanın da pek bir faydası olmayacak.

JİLETLİ TELLER VE KORKULUKLAR ÜZERİNE

Gazeteniz Konya Yenigün, şehrin önemli sorunlarına hassas bir şekilde eğilmeye ve sorunların çözümü için de fikirler sunmaya çalışıyor. 

Bizim göremediklerimizi siz değerli okurlarımız gösteriyor...

Zaman zaman okurlarla güzel paylaşımlar yaparken, bazen de fikirlerimizin uyuşmadığı oluyor. 

Geçtiğimiz haftalarda binaların etrafını güvenlik amaçlı saran dikenli ve jiletli tellerin kaldırılması için çalışma başlatıldığını; bununla ilgili ilk adımların da Selçuklu Belediyesi tarafından atıldığını; bu durumdaki binaların yöneticilerine uyarı mahiyetinde gönderilerde bulunularak bu dikenli tellerin kaldırılmasının istendiğini dile getirmiştik. 

Birçok okurumuz telefonla veya mail yoluyla bu uygulamanın faydalı olduğunu, sanki insanlar arasında kast sistemi varmışçasına bir durumun ortadan kaldırılmasının şehir ve estetik adına olumlu olduğunu söylemişti. 

Ancak bir kısım insanlar da güvenlik zafiyetlerinden endişelendiklerini belirtiyor. Dikenli ve jiletli tellerin hırsızlık olayları nedeniyle zorunlu olarak yapıldığını bildirenler, binaların tamamında değil de en azından kör noktalarında dikenli ve jiletli tellerin kalmasını istiyor. 

Bize de yazmak düşüyor...