Türkiye de kitap okumanın diğer ülkelere göre çok düşük olduğunu esefle görüyoruz ve halkı yerli yersiz eleştiriyoruz. Bu eleştiriyi idareciler olarak biraz da kendilerine yöneltmeleri gerekiyor. “Biz halka ne verdik ki ne istiyoruz”, diye şapkalarını önüne alıp düşünmeleri gerekir.

Geçen hafta Cuma Günü Yazarlar Birliğindeki Osmanlıca dersim bitmiş, bahçeye çıkmıştım. Yanımda eşim de vardı. Kucaklarında 3-4 yaşlarında olduğu tahmin edilen çocuğuyla bir aile bize yaklaştı ve “Burada bir kitap fuarı olacaktı, nerede hocam?” diye sordular.

Ben ve eşim üzülerek kitap fuarının iptal edildiğini söyledik. Nereden geldiklerini bilemediğimi bu aile çaresiz boyun bükerek geri döndü. Kim bilir böyle kaç kişi ümitleri kırılarak evlerine döndüler.

Kitap fuarı neden iptal edildi, bilmiyorum; ama Konya'nın kitapsever kültür adamları bu olaya epey üzüldüler. Başta yayınevleri olmak üzere pek çok okuyucu ve kitap dostları her yıl görmeye alışkın oldukları kitap fuarını gezemeyince, kitaplarla bulaşamayınca hayal kırıklığına uğradılar.

Kulağımıza gelen duyumlara göre kitap fuarı, kapalı bir mekân bulunamadığından dolayı iptal edilmiş. Benim anlamadığım nokta bir milyonu geçkin nüfusuyla birçok sorunlarıyla boğuşmakta olan Konya'nın bir de genç nüfusunu bilgilendirecek, aydınlatacak kitapların teşhiri için kapalı yer sıkıntısı çekmesi. Etrafımıza söyle bir bakıyoruz, her ilçede devasa Kongre ve Kültür Merkezleri yükseliyor, arz-ı endam ediyor. Neden bunlardan bir tanesi kitap fuarı için ayrılmıyor?

Yine Mahmuriye mahallesinde Demir yolunun hangarı bomboş duruyor. Yıllardan beri atıl vaziyette. Belediye burayı satın alıp, sürekli kullanabileceği bir mekân haline getirebilir. Burada kitap fuarları, konserler v.s düzenleyebilir. Mekânın şehir merkezinde olması büyük bir avantajdır. Ulaşım daha rahat oluyor.

Burada aklımıza şu soru takılıyor: Konya Belediyesi kültür faaliyetlerinden vaz mı geçiyor? Bilgili, kültürlü bir gençlik istemiyor mu?

İhmal kabul etmeyen tek husus genç nüfusun eğitimidir. Eğer bir defa ihmal edildi mi çorap söküğü gibi arkası gelir ve pek çok sıkıntıyı da beraberinde getirir. Kitaptan soğuyan gençlik, zararlı sahalara yönelir. Sen ona sahip çıkmazsan mutlaka bir sahip çıkan olur. Sonuç; her zaman şikâyet ettiğimiz bir gençlikle karşı karşıya kalırız.

Kitap fuarının aranıp sorulması Konyalıların kitaba olan ilgisinin bir delilidir. Geçen senelerde yapılan kitap fuarında yayınevleri ziyaretçi akınına uğramıştı. Aileler önce stantları geziyorlar, beğendikleri kitapları seçiyorlar ve bütçelerine uygun olanı ya anında ya da ertesi gün gelip alıyorlardı.

Ben mümkün mertebe işten arta kalan zamanlarımı kitap fuarında geçirirdim. Burada TYB Konya Şubesinin de bir standı olur, yazarların yeni çıkmış kitaplarını ilk burada görür ve sahiplerine imzalamak imkânı bulurdum. Buraya gelen yazarlarla da sohbet eder kendimizi, fikrimizi geliştirirdik.  Stantları gezen ziyaretçilerden en çok hoşuma giden gençlerin kitaplara olan ilgileridir. Her gencin elinde birkaç kitap görmek bizleri de mutlu ediyordu. Bazen heyecanla biri gelir, kitapları inceler, fiyatını sorar, parası çıkışmadığı için “sonra gelir alırım” diyerek gitmeye yeltenir. Biz bu kişilerin ne kadar istekli olduğunu az çok tahmin ederiz. Eşim ve ben yanında ne kadar parası olduğunu sorar, üstünü tamamlar, onları mutlu bir şekilde kitapları ellerinde evlerine dönmelerinin kıvancını yaşardık. 

Konya Belediyesinin yeniden kültürel faaliyetlere hız vereceğine, ertelenen kitap fuarını en kısa zamanda yeniden açarak bu sevinci bize çok görmeyeceğine, bizleri en kısa zamanda kitaplarla buluşturacağına gönülden inanıyoruz. 

Hazır halkımız ve gençlerimiz kitapları sevmişken, onlarla dost olmuşken bu dostluk köprüsünü yıkmayalım. Unutmayalım ki yıkmak kolay, yapmak çok zordur.

Gençlerimizi okutalım. Kitabı onlara sevdirelim. Her şeyin başı okumakla olur. Okuyan insandan zarar gelmez. Okumayan, cahil insandan zarar gelir. Roman ve hikâye gençlerin düşünce ufkunu açacak, onlara yepyeni pencereler açacak, hayata daha pozitif bakacak ve üretken olacaktır.

Sevgi ve hürmetlerimle!