Türkiye Büyük Millet Meclisi yeni anayasa konusunda hümmalı bir çalışma sürdürdü ve yeni anayasa maddeleri üzerinde tek tek görüşülerek Meclis'ten geçti.

Yeni anayasanın Meclis'ten geçmesinin ardından, halk oylamasına sunulması için de süreç başlamış oldu. Hükümet Nisan ayında yeni anayasayı referanduma götürmeyi planlıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün yaptığı açıklamada, yeni anayasa konusunda süreci çok uzatmadan, onaylayarak Meclis'e tekrar göndereceğini söyledi.

Başından bu yana, yeni anayasaya olumlu destek veren ve maddelerin şekillenmesinden büyük rol üstlenen Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve partisi, referanduma 'Evet' diyeceklerini başından beri söylemiş, son açıklamalarında yine 'Evet' diyeceklerini vurgulamıştır. 

Başından beri 'Hayır' diyen ve anayasa maddelerinin oluşmasında olumlu katkıda bulunmayan Cumhuriyet Halk Partisi ise Anayasa Mahkemesi'ne gitmeye hazırlanıyor. 

HDP de yine 'Hayır' diyen bir diğer parti. 

Meclis içerisinde bunlar yaşanırken, Meclis'in dışındaki partilerden de tek tek açıklamalar geldi. Saadet Partisi de yeni anayasanın oylanacağı referandumda 'Hayır' diyeceklerini açıkladı. 

Meclis dışındaki diğer partilerinde hemen hemen hepsi 'Hayır' diyeceklerini ifade ediyorlar. 

Referandumda yeni anayasa 'Evet' diyen AK Parti ve MHP olacak. 

Siyaset kanadında süreç bu şekilde işlerken, halkta da yeni anayasa konusunda kıpırdanmalar yaşanmaya başladı. Daha Meclis'te görüşülürken başlayan tartışmalar, anayasanın Meclis'ten geçmesinin ardından daha da alevlenerek devam ediyor. 

Türkiye'de yaşanan seçimlerden önce, özellikle son yıllarda, sosyal medyanın da sıkça kullanılmasıyla birlikte, bu tartışmaların yaşandığını gördük. Ne var ki, önceki seçimlerde yaşanan tatsız ve yakışıksız olaylar yeniden başladı. Bir taraftan spor ve sanat camiasından referandumda 'Evet' demek için kampanyalar başlatılırken, diğer taraftan 'Hayır'cılar da kendince yazıp çiziyor. 

Öncelikle, spor ve sanat camiasında oluşan bu kampanyayı doğru bulmadığımı belirtmek isterim. Bana göre herkes işini yapmalı. Bu milletin kendi iradesi, kendi düşüncesi vardır. Kimsenin yönlendirmesine, desteğine de ihtiyacı yoktur. Evet de dese hayır da dese, karar milletindir. Bu açıdan, yaşanacak her referandum veya seçim öncesi bu tür kampanyaların, spor veya sanat camiasından gelmesini doğru bulmuyorum. Bu tür kampanyalar siyasetin işidir. Bırakalım siyasiler yürütsünler, halka kendi doğrularını anlatsınlar. Millet de buna göre kararını versin. 

İkincisi; yine hoş olmayan tavırlarla, 'Evet', 'Hayır' cümleleri kuruluyor sosyal medyadan. 'Evet'ciler 'Hayır'cıları hainlikle; 'Hayır'cılar da 'Evet'cileri aynı şekilde suçlamaya başladılar. Yine, daha önceki seçimlerde de yaşanan ve şahsımın tasvip etmediği “Koyun”lu cümleler kurulmaya başlandı. 'Evet'ciler koyun, 'Hayır'cılar ülkeyi düşünen tek insanlar(mış) gibi bir durumu ortaya çıkaranlar var. 

Bu cümleleri kuranlara bakıyorum;

-Gezi olaylarında, polisin ölçüyü kaçırdığını söyleyenler, olayları haklı bulanlar, olayları destekleyenler

-15 Temmuz Fetullahçı Terör Örgütü tarafından yapılan darbe girişimini, “Bu bir oyun, senaryo” diye yorumlayanlar,

Hemen hemen aynı kişiler. Türkiye'yi ciddi sıkıntılara sokmaya çalışan bu olayları, bu şekilde yorumlayıp, şimdi referandumda 'Evet' diyeceklere 'Koyun' yakıştırması yapanlar, ne kadar haklıdır? Ne kadar inandırıcıdır? Bu nedenle, karar Türk milletinindir. “Evet” diyecek olan da  “hayır” diyecek olan da Türk milletinin mensuplarıdır. Kimse kimseyi vatan hainliği ile, “koyun” benzetmesi ile yaftalayamaz! Bu açıdan herkes bu süreçte aklını başına almalı, birlik ve beraberliği bozacak cümlelerden kaçınmalıdır. Sevgi, saygı ve dua ile...