Zor olana talip olmak kolay değildir. Kolay işleri herkes kovalar ama zor olanı kovalamak için önce adam olmak gerekir. Hilekar, düzenbaz, üçkağıtçıların kazanma stratejisi hep kısa yoldan kolay kazanç üstüne kurgulanmıştır. Namuslu ya da güncel tabiri ile düzgün adamların yol haritalarında ise kazanmak için asla her yol mübah değildir, olamaz. Sporda ya da özelinde futbolda son yıllarda yaşanan kirlenmişlikleri ve Konyaspor'un düşe kalka ama hep yukarı doğru bu yapı içerisinde verdiği temiz mücadeleyi bir de bu açıdan ele almakta fayda görüyorum. Yine şanssız bir şekilde yarım kalan 1. Aykut Kocaman döneminden yıllar sonra 2. Aykut Kocaman Konyaspor beraberliğini veya Ahmet Şan'ın tecrübe ve istikrar ile yoğrulan başkanlık dönemlerinde içeride ve dışarıda kurduğu dostlukları daha doğrusu yol arkadaşlıklarını da bu noktada önemsiyorum.

Evet, kirlenen futbol ve bu ortamda temiz kalma uğraşı ile aynı zamanda yükselen Konyaspor dedik. Peki, nasıl oluyor da onca karmaşa içerisinde pozitif değer artışı yaşanabiliyor. Bu noktada eskilerin tabiri ile yoldan önce yol arkadaşlığına daha çok dikkat ediliyor diye düşünüyorum. Konyaspor'un, hafızalara yıllar önce Trabzon'a attığı gol ile Fenerbahçe'ye şampiyonluğu getirmesine rağmen rakip futbolcu arkadaşları ile ilgili söylediği sözler ile kazınan ve sonrasında da hep öyle tertemiz kalan Aykut Kocaman ile başarıyı yakalaması ve bu zor yolculuğunu devam ettiriyor olmasını siz tesadüf mü zannediyorsunuz? Uzun yıllardır spor ve özelinde futbol ortamında üzerlerine negatif hiçbir şey bulaşmadan dostluklarını ve Konyaspor'a katkılarını devam ettirebilen Şan'ın kurduğu dostluk ve seçtiği yol arkadaşlıklarını memleket sevdası dışında hangi gerçekliği bağlayabilirsiniz?

İşte ucu UEFA'ya kadar uzanan bu zorlu yolculuk zorluklarla sınanan beraberlikler ve dostluklar ile mümkün olabiliyor düşüncesindeyim. Konyaspor'umuzu başarı grafiği yükseldikçe daha zorlaşacak sınavların beklediğine inanıyorum. Başakşehir, Osmanlıspor gibi refikler ile Trabzon'dan yıllar sonra Bursaspor'un yaşadığı başarıyı kalıcı bir şekilde yaşamaya aday bir görüntü sergilerken işimizin daha da zorlaşacağını düşünmemek mümkün mü? Çok güçlü bir gruptaki UEFA macerasını başarı sağlayamasa da madara olmadan sürdürebilen bu ekip için gemileri yaktık geri dönüş yok düsturuna uymaktan başka bir yol yoktur. Madem ki zora talip olundu artık geri dönüş olamaz. Çok kullandığımız Gonya atasözü ile bitirelim. Hacı hacıyı Mekke'de bulur, gidi gidiyi dakkada. Kolay işleri kimlerin yapabileceğini zaten söyledik. Hadi bakalım hacılar safları sıklaştırın da şu zor görünen hedefe ulaşmayı nasıl kolaylaştıracağınızı bir görelim.