Bu yazımın bir benzerini Soma faciasının ardından yazmıştım. Şimdi ise tüm dünyada olanlar yine aynı konuyu aklıma getirdi. Sürekli bir yerlerde bombalar patlıyor, insanlar ölüyor. Ateş sadece düştüğü yeri mi yakıyor? Diğerleri için geçenlerde bir yazıda okuduğum gibi ölenler sadece bir istatistikten mi ibaret? Sorum şu “insan hayatı ne kadar değerli?” Bu sorunun yanıtı çok basit ve bir o kadar da karmaşık. Paha biçilemezden başlayıp geriye doğru gidebilirsiniz. Kafamda bu düşünce ile çok sayıda makale okudum. İlginizi çekerse bir kısmını kaynaklar bölümünde bulabilirsiniz. 

Konu sevdiğimiz insanlar olduğunda bir saniyenin bile değerine paha biçilmez. Bu konuda şüphe yok. Bu konuda yıllardır ilaç çalışan biri olarak pek çok tartışmaların içinde yer aldım. Ölümcül hastalıklarda ömrü 3 ay bile uzatmak için büyük çabalar ve paralar sarfedildiğini biliyoruz. Bir kişiye torununun düğününü gösterebilmek, kızının mezuniyet törenine gidebilmesini sağlamak, çocuklarıyla daha fazla zaman geçirtebilmek tüm bu harcamalara ve çabalara değiyor. 

Toplumların insan hayatına verdikleri ya da vermeleri gereken değerler ile ilgili pek çok çalışma içinde dikkatimi çeken yazılardan birinde toplumların ekstar bir hayat kurtarma olasılığı üzerine harcanan paradan bahsediliyor. Bunun için de CSX adlı değerden bahsediliyor. Bu değer insan hayatının değerlemesi olarak geçiyor ve insan hayatını kurtarmak için para harcama istekliliğinden bahsediliyor! Ne tuhaf değil mi? İnsan hayatını kurtarmak için isteklilik! Ve ne yazık ki çalışma şu sonuçla bitiyor: Gelişmekte olan ülkelerde insan hayatının değeri oldukça düşük. Bahsettiğimiz insan hayatı dikkatinizi çekmek isterim.

 

Bu durumda şöyle bir kaç hesap yapalım. İnsanların hayatını uzatmak için pek çok para harcarken insanların hayatını kısaltarak elde ettiğimiz zarar nedir? Acaba gençliklerinin baharında ölen insanların, bırakın kendi aileleri için paha biçilmez olmasını, tamamen epidemiyolojik ve istatistiksel parametreler dahilinde değerlemesi sonucunda ortaya çıkan kaybedilme maliyetlerini, ölmemeleri için harcanacak olanlarla karşılaştırdığınızda bulduğunuz ne olacaktır? Bunun için şu hesaplamaları yapmanız lazım! O kişileri kaybetmenin getirdiği maliyetler, geride kalanları desteklemeniz için olan maliyetler, kayıpların yerini doldurma maliyetleri, bu kayıpların travmatik yükleri vs. Hiç uğraşmayın ben size söyleyeyim! İnsanları yaşatmayı becerebilmek aslında onları kaybetmekten çok daha ekonomik ama bu konuda duyarlılık lazım, bu konuda bilinç lazım, bu konuyu önemsemek lazım. Bugünün kısa karını değil uzun dönemli toplam faydayı düşünmek lazım. Beni değil bizi düşünmek lazım. Bana dokunmayan yılan bin yaşasının ötesine geçmek lazım. Daha gerçekçi zeminde konuşursak denetim lazım, iş güvenliği kuralları lazım. Bugün yaşadığımız olayalara gelirsek tüm dünyada akılcıl iç ve dış politikalar lazım. Dünya barışının sağlanması için daha derin çözüm önerileri lazım. Bu lazımlar sonsuz uzatılabilir. Ama önemli bir nokta var ki o da duyarlı olmak!

 

Yine o çalışmalarda diyor ki insan hayatının değerlemesi her yerde aynı olmalı. Hiç bir yerdeki insan başka bir yerdekinden az değerli değil. Sadece değerini bilmek lazım. 

 

Kaynaklar:

 

  • Is it moral to create markets in human health and lives? The Environmental Forum. 2004, pp.44-50
  • Adorjan R. The value of human life.  Development of an exceptional issue in Hungary. Budapest 2004.
  • Vrijling JK and van Gelder PHAJM. An analysis of the evaluation of a human life.
  • Brannon I. What is life worth? Regulation 2004-2005, pp.61-65