İslam coğrafyasının önemli merkezlerinden, inanç turizminin uğrak noktalarından, tarihin, kültürün ve medeniyetin merkezlerinden biri olan, doğup büyüdüğümüz, halen yaşadığımız ve bir ferdi olmaktan gurur duyduğumuz Konya, bu yıl İslam Dünyası Turizm Başkenti ilan edildi. 

Cuma akşamı hemşerimiz, Başbakanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ile Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal'ın yanı sıra devlet erkanı ile çok sayıda ülkenin temsilcilerinin de katıldığı büyük bir organizasyon düzenlendi. 

Konya'nın İslam Dünyası Turizm Başkenti olmasının galası yapıldı. 

Başbakan Ahmet Davutoğlu memleketi Konya'dan barış ve kardeşlik mesajları verdi. “1 Kasım seçimleri ile Konya'nın kıymetini bir kez daha anladım” diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Biz bu tertemiz tarlaya, bu ülkeye sevgi tohumu ektik. Son nefesimize kadar 78 milyon kardeşimiz için, bu ülkeye sonuna kadar sevgi tohumu ekeceğiz. Bütün dünyaya sevgi tohumu ekeceğiz” ifadeleriyle barış ve kardeşlik hukukunun sağlam bir zemine oturtulması için verdikleri mücadeleyi anlattı. 

Özetle 'Biz kardeşiz' diyordu Başbakan...

Her ne kadar ülkemiz üzerinde oynanan hain oyunlara içimizden alet olanlar olsa da Başbakan Davutoğlu bu sözleriyle hem kardeşliğin önemine çağrı yapıyor, hem de içimizdeki hainleri kardeşlik zincirine dahil olmaya davet ediyordu. 

'Gelin bir olalım, birlikte olalım, büyük bir Türkiye olalım. İslam sancağını hep birlikte dalgalandıralım' diyordu Başbakan. 

Ayrılığın azabından korunmak için birlikteliğin rahmetine sığınmak gerektiğini ısrarla vurguluyordu. 

İşte Başbakan bu mesajları vermek üzere çıkmıştı kürsüye...

Başbakan Davutoğlu bu mesajları vermezden önce onu ve o salonu dolduranları bekleyen büyük bir tehlike vardı. 

Konya emniyetinin gözü açıklığı, sağduyusu ve takipçiliği ile bu büyük tehlike bertaraf edilmiş oldu. 

DAEŞ üyesi olduğu tespit edilen, Suriye'den Konya'ya göç eden, Karatay'da bir mahallede ikamet eden ve niyetlerinin pek de halis olmadığı, masum insanlar olmadıkları anlaşılan bir grup, barış ve kardeşlik mesajlarının Konya'dan dünyaya yüksek sesle haykırıldığı bu etkinliği kana bulamak istemişlerdi. 

El açana, aman dileyene kucak açan, ekmeğini aşını paylaşan, bağrına basan, muhacire ensar olan, tüm dünya elinin tersi ile iterken 'biz kardeşiz' diyen insanlara, ülkeye, Türkiye'ye yapılır mıydı bu?

İslam'ın kültür başkenti ilan edilen Konya ve Konya'nın bozkırın yetişmiş bir Anadolu evladı olan Başbakan Davutoğlu hak etmiş miydi bunu?

5 aydır takip altında olan art niyetli şahısların Konya'da veya Türkiye'nin herhangi bir yerinde kanlı bir eylem gerçekleştirme ihtimalleri üzerinde duruldu. 

Başbakan Davutoğlu'nun Konya'ya geldiği gün kanlı bir eylem gerçekleştirecekleri kanaati oluşur oluşmaz, yaka paça gözaltına alındı eli kanlı teröristler. 

Bakar mısınız şu olaya...

Siz kapınızı açıyorsunuz. Ekmeğinizi bölüşüyorsunuz. İş veriyorsunuz, aş veriyorsunuz. Sonra yemek yediği kabın içine edercesine gelip sizi can damarınızdan vurmak istiyorlar. 

Biz kardeşlik hukukumuzun gereğini yerine getirmeye çalışırken, bir grup vahşi bizi kardeşlik damarlarımızdan vurmaya kalkıyor. 

Ülkemizdeki yabancı uyrukluların sayısı bir hayli fazla. Dışarıdan bakıldığında insan olup da insanlıktan nasibini almamış olanlar da bu süreçte ülkemize giriş yapıyorlar. Allah onların şerrinden bu ülkeyi de bu milleti de korusun. 

Emniyet teşkilatımızı bir kez daha tebrik etmek gerekiyor. Allah onlardan razı olsun. Onların dikkati, ileriyi görmeleri ve sıkı takipçiliği ile büyük bir kardeşlik faciasının önüne geçilmiş oldu. 

Aksi halde kardeşiz derken kanımız yere akacaktı.