Türkiye'de son zamanlarda ender rastlanan hasletlerden biri de kadirşinaslıktır. Pek çok değerli insanın sağlığında kıymeti bilinmez, vefatından sonra adına ihtifaller düzenlenir.

Aydınlar Ocağı Konya Şubesi geleneklerimize, örf, adet ve töremize sahip çıkarak Türk Kültürüne hizmet etmiş insanları onurlandırmayı kendilerine vazife addeylemiş. 7 Nisan 2015 Salı Akşamı Konya İl Halk kütüphanesinde bir program tertip ederek kütüphanecilerinduayeni Hasan Yüğrük Amcayı onurlandırdı. Akşam saat 21.00'de başlayan programda Gazeteci- Yazar Seyit Küçükbezirci, Hasan Amca'nın kütüphaneciliğinden, arkadaşlığından ve dost canlısı gibi hasletlerinden bahsetti.

Hasan Amca, Saim Sakaoğlu, Seyit Küçükbezirci Konya Gazi Lisesi'nde okumuşlar. Belli dönemlerde aynı sınıfı paylaşmışlar. Küçükbezici Hasan Yüğrük için; “İçimizde gençliğini yaşamayan tek insan o. Biz her şeyle meşgul olduk o ise hep temiz kaldı. Şöhret peşinde koşmayan biriydi.” dedi.

Hasan Amca'yı çalışkan, dürüst, son derece titiz ve mesleğine âşık birisi olarak niteleyen Küçükbezirci; “1990'lı yıllarda Selçuk Üniversitesine tek başına koskocaman bir kütüphane kazandırdı. Üniversiteden 60 gönüllü öğrenciyi de yanına alarak 3 ay içinde bodrumlara atılan 20 kamyon belgeyi tasnif etti, düzenledi.” Dedi. Daha sonra öğrencilik yılları ve Üniversite Kütüphanesinin kurulması esnasındaki zamana ait fotoğraflar gösterdi ve çerçeveli bir fotoğrafı kendisine takdim etti. Lise yıllarında ve daha sonraki yıllarda şehrin hafızası durumunda olan arkadaşı Prof. Dr. Saim Sakaoğlu da kendisi için hazırlanan bir kitabı Hasan Yüğrük adına imzalayarak takdim etti.

Konuşmalardan çok duygulanan Hasan Amca, mikrofonu eline aldı ve kısa bir konuşma yaptı. Konuşma esnasında gözyaşlarına hâkim olamadı. Hasan Amca şöyle dedi: “Ben gençliğimi hiç yaşamadım, çocukluğumu da. Babam fakirdi. Başkalarının zekât ve fitresiyle büyüdüm. 11 yaşımda Osmanlı Türkçesini öğrendim. Bunun için bir kursa da gitmedim. Babam hafızdı. Harfleri tanıyordum. Kendi kendime öğrendim. O zaman eski yazı yazmak yasak olduğu için gizlice öğrendim. Sınıfta öğretmenim gördü, bir daha getirme dedi. Ben arkadaşlarımla birlikte olamıyordum. Çünkü param yoktu. Ben zengin çocuklarının çantalarını muhafaza eder, eve kadar götürürdüm. Bunun karşılığında onlar da bana kalem, defter, silgi gibi kırtasiye malzemeleri alırlardı. Hiç unutmam, bir gün sınıfa girdim.Kalemim ve silgim yoktu. Arkadaşıma kalem ve silgim olmadığını söylediğim zaman; “olur mu öyle şey, nasıl olmaz?” diyerek kalemi ve silgiyi ikiye bölerek bana verdi. Ben böylelikle okudum.

Şöhret olmayı hiç istemedim. Elime pek çok fırsatlar geçtiği halde bu yola girmedim. Çünkü biliyordum ki “şöhret afettir.” Bundan dolayı ben sade bir kütüphaneci olmayı tercih ettim. Mesleğimi çok sevdim. Mesleğime âşıktım. Mesleğini aşkla sevmeyen bir kişi kütüphaneci olamaz.

Ben daima şehrin hafızası olan insanlarla bir arada bulunmayı severdim. Kütüphanecilerle, yazarlarla, öğretmenlerle bir arada bulunurdum. Benim arkadaşlarım Ahmet Bahçıvan, Orhan Samur, Rıdvan Bülbül, Seyit Küçükbezirci gibi gazeteciler, Saim Sakaoğlu gibi akademisyenlerdi.”

Konuşma esnasında isminden sıkça bahsedilen ve hayırla yad edilen bir kişi daha vardı: Gazi lisesindeki Edebiyat öğretmenleri Cahit Öztelli. Çok değerli araştırmalara ve derlemelere imza atan ünlü folklorcunun tornasından geçen öğrencileri de onun yolunu takip etmişler, kimisi akademisyen kimisi folklorcu kimisi de kütüphaneci olmuşlardır. Yani hepsi de milletin hafızasına sahip çıkmışlar diri kalması ve nesilden nesile aktarılması için pek çok çalışmalar, araştırmalar, yayınlarda bulunmuşlardır.

Misal olabilmek güzel bir şeydir. Ne mutlu yaşantısıyla, fikirleriyle kitlelere örnek olabilene!

Hasan Amca, Cahit Öztelli, Saim sakaoğlu, Seyit Küçük Bezirci, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi ismini altın harflerle yazdıranlara ne mutlu!

Kadirşinaslıkta örnek olabilenlere ne mutlu! Böylece kişi öldükten sonra değil de hayatta iken kıymeti bilinmiş olur. Bu konuda Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü'yü de tebrik eder daha nice güzel programların gerçekleştirilmesine önayak olmasını temenni ederim.

Sağlıcakla kalın efendim!